(Yixing)
"Olmuyor! Anlamıyor musun?!"
"Anlamıyorum Joon! Birbirimizi deli gibi seviyoruz ve ben neden bittiğini anlamıyorum!"
"Devam etmek istemiyorum. Bunu yapamam."
"Neyi?"
"Ben.. Ben artık eskisi gibi sevmiyorum."
"N-ne?"
"Duydun işte.."
"O zaman neden senin olmama izin verdin? Neden bana böyle bir aşk yaşattın? Neden sana bu kadar bağlanmama izin verdin?!"
"Üzgünüm.."
"Üzgün müsün? Gerçekten mi?"
"Yapma Yixing."
"Gözlerime bile bakmıyorsun. Gerçekten bitti mi?"
"Bitti."
"Anladım.."
Daha fazla konuşacak gücü bulamıyordum. Bana dünya üzerindeki en narin, ufacık bir rüzgarda bile kırılacak camdan bir bibloymuşum gibi davranan adam yoktu. Dokunduğumda iyileştiğini söyleyen, aşkıyla kalbimi saran hayatımın aşkı yoktu.
Günlerce evden çıkmadım. Hatta ağlamak dışında hiçbir şey yapmadım. Zayıf bir bünyem vardı. Çoğu şeye alerjik reaksiyon gösterirdi. Bu yüzden sık sık ilaç alırdım. Fakat o gittikten sonra ilaçlarımı bıraktım. Giderken yaşama isteğimi de götürmüştü.
Tam bir hafta sonra, annem yine aynı konuşmayı yapmaya başladı.
"Bu senin geleceğin için çok önemli bir adım."
Geleceğimi ben bile göremiyorken annem inşa etmeye çalışıyordu. Çin'de çok iyi bir üniversiteden tam burs imkanı bulmuştu. Uzun bir süredir onun için ısrar ediyordu. Şimdi Joonmyeon yoktu ve ısrarları daha da artmıştı.
Annemi daha fazla dinlememek için kendimi sokağa attım. Birlikte gittiğimiz yerlerde dolaşırken Joonmyeon'u gördüm. Kardeşi Sehun'la birlikteydi. Son bir cesaretle yanına gittim. Beni görmek bile istemiyordu. Bir anda sevgisinin bitmesi ölüm gibiydi. Sonsuz bir karanlığa hapsolmuştum.
Eve dönüp eşyalarımı topladım. Kalacak yer bile ayarlamadan yola çıktım. Gittiğimde de ilk bulduğum eve yerleştim.
~~~~~~~~~~~~~
(2 ay sonra)
Uyku sorunu yaşadığım günleri geride bırakmak üzereydim. En azından iki gündür az da olsa uyuyabiliyordum. Günün yarısını okulda, yarısını da hastanede geçirip eve dönmüştüm.
Uyumaya hazırlanırken mesaj sesiyle tekrar yerimden kalktım. Joonmyeon'dan gelen mesaj şaşırtmıştı. Beni sevmediğini söyleyip giden adam neden şimdi yazıyordu?
Buluşma isteği her ne kadar beni şaşırtsa da kabul ettim. Bunun iki sebebi vardı. Onu hala çok fazla seviyordum. Gözlerine bakma fırsatım varken değerlendirmek istiyordum. Diğer sebebi ise intikamdı. Eğer buluşmak istiyorsa bir şansımız daha olabilirdi. Kalbimi acıyla dondurmasının hesabını sormalıydım.