6. Bölüm

199 23 20
                                    

Yixing'in anlattıkları aklımı kurcalıyordu. Ayrılmış olsak da geçmişten sevgiyle bahsediyordu. Gözlerime gülümseyerek bakıyordu. Hep iç çekerek en güzel anılarımızı anlatıyordu.

Hafızamı kaybetmiştim ama ben de hisleri olan bir insandım. Ne yaşandığını bilmiyordum. Bilseydim de aynı hisseder miydim emin olamıyordum. Fakat hiçbir şey onun kalbime yaptıklarına engel olamıyordu.

"Abi sen ciddi misin?"

"Evet.."

"O zaman onunla konuşmalısın."

"Nasıl ayrıldığımızı biliyorum. Çin'e gideceği için beni bırakmış."

"Öyle mi söyledi?"

"Evet. Öyle değil mi?"

"Öyle.."

"Yani hala aynı düşünüyor olabilir. Ona engel olmak istemiyorum."

"Tarih tekerrürden ibaret tabi.."

"Ne diyorsun?"

"Hiç.."

"Sence ne yapmalıyım?"

"Bence tüm saçma düşünceleri bir kenara bırak ve onu öp."

"Abinle böyle konuşmaya utanmıyor musun?"

"Hadi ama.. Daha önce Baek'le beni öpüşürken görmüş ve sadece gülüp geçmiştin."

"Nedense beni kandırıyormuşsun gibi bir hisse kapıldım."

"Sana asla yalan söylemem. Bunu bir kez yapmıştım ve.. Her neyse.."

Başını iki yana sallayıp aklından geçenleri kovmaya çalıştı. Sürekli bana anlamadıkları yeni bir şey çıkıyordu.

"Ne oldu? Anlat Sehun."

"Şey.. Baek'ten önce hayatımda biri vardı. Sadece arkadaştık."

"Evet?"

"Ders çalışmak için kütüphaneye gideceğimizi söylemiştim. Fakat onun evinde doğum günü partisindeydim."

"Sonra?"

"Herkes eğlenceye dalmışken beni odasına götürdü. Sadece evi gezdiğimizi sanıyordum."

"Sana bir şey mi yaptı?"

"Neredeyse yapıyordu."

"Nasıl yani?"

"Neyse ki sen nerede olduğumu öğrenip beni almaya gelmiştin. Çünkü beni kendisiyle yatmaya zorluyordu. Çok korkunçtu."

"Hiçbir şey hatırlamasam bile seni korumak için daima burada olacağım."

"Biliyorum."

Sıkıca sarıldıktan sonra gülümseyerek odamdan çıktı. Öpmek büyük cesaret gerektiriyordu ama hislerimi söyleyebilirdim. Dediği gibi her şey tekrar edebilirdi. Yixing tekrar beni bırakıp gidebilirdi. Öyle bile olsa yaşamaya değerdi. Çünkü bir şeylerin bitmediğini, hatta yeni başladığını hissediyordum. Onda yaşamaya değer, yarım kalmış bir şeyler vardı. Hayat izin vermese bile, yaşamak için elimden geleni yapmalıydım.

Odamı toplayıp kıyafetlerimi değiştirdim. Önce kapının çaldığını, sonra da kardeşimin sesini duydum.

"Abi!! Misafirin var!"

Tam içeri gitmeye hazırlanırken odamın kapısı açıldı.

"Ben geldim."

"Yixing?"

"Bugün seni bowling oynamaya götüreceğim. Eskiden çok iyiydin. Acaba hala öyle misin?"

"Bilmem.."

Kıyafetlerime bakıp tereddütle sordu.

"Dışarı mı çıkıyordun?"

"Hayır. Yani aslında ben de seni arayacaktım."

"Neden?"

"Konuşmak istediğim bazı şeyler var."

"Benim de öyle.."

"Gerçekten mi?"

"Evet, ama önce çıkalım. Biraz eğlenmeye ihtiyacımız var."

"Haklısın.."

Evden çıkıp bir alışveriş merkezine gittik. Önce bir kafede yemek yedik. Sonra bowling oynadık. Aynı görüntüler yine beni rahatsız ediyordu. Fakat hiçbir şey hatırlatmıyordu.

Oradan çıkıp dolaşmaya başladık. Etrafta öylece gezerken ona döndüm. Artık söylemek istiyordum. Çünkü her gün onu görmek kalbime iyi gelmiyordu.

"Konuşmalıyız."

"Sanırım.."

"Açık konuşacağım. Aramızdaki bu şey eskiden nasıldı bilmiyorum. Beni sadece şuan ilgilendiriyor ve daha fazla saklamak istemiyorum."

"N-neyi?"

"Ben seni seviyorum."

"NE?"

"Bu şaşıracağın bir şey mi? Sana aşık oldum Yixing."

"Hatırlamadığın halde mi?"

"Evet."

"Yani beni yeni tanıdın ve tekrar aşık oldun?"

"Evet. Neden inanmak istemiyorsun?"

"Ben de aynı hissediyorum Joon."

"Gerçekten mi?"

"Evet."

Etrafa bakıp yalnız olduğumuza emin oldum ve kenardaki ağacın arkasına çekip dudaklarına yapıştım. Sehun haklıydı. Konuşmak yerine öpmeliydim. Böylece durum ikimiz için de daha fazla zorlaşmayacaktı.

Memory  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin