4 Element-2: Sonsuzluk Savaşı

6.Bölüm

Multimedya: Leah'ın Element Silahı (Airron)

"Beyaz Saray mı?"dedi Elperiden

Çatı katından inmiş ve Geçitlerin olduğu yere geri gelmiştik

"Evet.Paschei bir tane Element Silahının orada olduğunu söylüyor"dedi Bayan Lourweinir

Elperiden kafasını kaşıdı

"Oraya girmemiz biraz zor olacak.Ama yanımızda büyü varken hiç bir şey olmaz"dedi Runa elindeki asayı sallarken

Elperiden derin bir nefes aldı

"Ne bekliyoruz? O zaman hadi gidelim"

Hep birlikte Geçit odasından çıktık ve kapının tam önünde durduk

"Sıkı tutunun çünkü ışınlanacığız"dedi Runa

Elindeki asayı havaya kaldırdı ve dilinden dolayı Bayan Lourweinir'in bana verdiği kağıdın yazılarına göre aynı dilden konuştu

"Ubi vis trabem"

Çevremizi mavi bir sis kapladı.Sis bütün çevremizi sardı ve bizi bir kabuk gibi kapattı.2 dakika boyunca bu şekilde durduk sonunda sis taş atılmış cam gibi paramparça oldu.Gözlerim ile çevreyi incelerken kocaman bir Yunan tapınağına benzeyen bembeyaz bir bina ile karşılaştım

"Herkes hazırlansın"dedi Elperiden cebinden kılıcını çıkartırken

Elperiden'nin üstü kesinlikle savaşmaya uygun değildi.Üzerinde Kader Taşının Koruyucusu olduğunu belli eden o zırhı yoktu onun aksine bej rengi ve kahverengi kareleri olan kareli bir t-shirt ve mavi bir kot pantolon vardı.Onun dışında yüzü aynıydı.Mavi gözler sarı sakal ve saçları.Bayan Lourweinir dünkü kıyafetinin farklı bir tonunu giyiyordu krem rengi bir elbise.Bayan Lourweinir elbisesinin kemerinde değişik şişeler aslıydı

"Şey Lourweinir? Onları sen haklayabilirmisin? Benim bebeğim fazlasıyla yoruldu"dedi Runa asasının taşını okşarken

"Elbette"

Sakince yürüyüp içeri girmek için kapıyı tam açıyorsuk ki bir adam bizi yakaladı

"Nereye girdiğiniz sanıyorsunuz?"

"Beyaz Saraya"dedi Lourweinir

"Giremezsiniz.Şu an kapalı"

"Ah! Öyle mi?"dedi Lourweinir ve elini adama uzattı

"Dormientium"

Adam bir anda yere yığıldı kaldı Bayan Lourweinir ise kapıları açtı.İçerideko bir kaç adam bize şaşkınlıkla bakmaya başladı ve bize saldırmak için harekete geçtiler ama Lourweinir elini uzattı ve kapıdaki adama söylediklerinin aynısını söyledi ve adamlarda yere yığıldılar

"Hmm.Sanırım başlayalım ama önce bunu yapmakta fayda var"dedi Bayan Lourweinir ve aramızdan ayrılarak öne doğru ilerledi.Kollarını iki yana kaldırdı ve gözlerini yumdu.Gözlerini yeniden açtığında gözleri mor renkli olmuştu

"Omnes dormivit in aedificationem"

Ellerinden mor renkli bir toz ortaya çıktı ve bize gelmeden etrafı kapladı.Bu en fazla 5 dakika boyunca devam etti sonrada aniden yok oldu

"Pekala mümkün olduğunca acele etmemiz lazım çünkü bu büyü 1 saat sonra etkisini kaybedecek"dedi Lourweinir

"Şimdi planımızı oluşturalım.Runa sen kapıda bekleye ve işimiz bitene kadar kapının başından ayrılma"dedi Elperiden

Runa kaptan selamı yaparak kapının yanına gitti

"Lourweinir sen benimle birlikte gel.Chris ve Leah soldaki koridorda bulunan odalara baksın.Lucas ve Gala ise sağdaki koridora"dedi

Elperiden elinde kılıcı arkasında Bayan Lourweinir ile öne doğru koştular

Kapıya yanaştım ama kapı kilitliydi.Elimle iki tane Ateş topu oluşturarak kapıya fırlattım.Kapı patladı ve kapının bulunduğu delikten alevler yükseldi.Alt dudağımı ısırdım

"Kraliçe Athy adına"dedi Lucas ve elini oradaki minik bir süs havuzuna uzattı içindeki su havada süzülerek benim alevleri söndürdü

"Biraz daha dikkatli ol bebeğim"dedi Lucas

"Olurum"dedim

İçeri koştuk.Patlama ile birlikte yanmış kağıtlar vardı.Odada iki tane gardrop ve koltuklar orta boyda bir masa vardı ve arkada ise bir bayrak.Oda çok büyük değildi

Bakmadığımız çekmece veya gardrop kalmamıştı ama silahı bulamamıştık

"İyi de silahı nasıl bulacağız? Silah nerede veya kimin silahı bu?"dedi Lucas

İkimizde odadan çıkmıştık ve haklıydı.Element Silahlarının nasıl gözüktüğünü bile bilmiyorum.Bize sadece Element Silahlarını bulun ve Sonsuzluk Savaşını başlatın dendi

"Hey! Leah nereye gidiyorsun?"dedi Chris

İkimizin dikkatı Chris'e doğru döndü ve İleriye doğru yürüyen Leah'ı gördüm.Leah gözleri gri renkte parlayarak zombi gibi hipnotize olmuş bir şekilde yürüyordu.Chris'in yanına gittik

"Ne oluyor?"dedi Lucas

"Bilmiyorum.Odada silahı arıyorduk.Bir anda Leah'ın gözleri parlamaya başladı ve hipnotize olmuş bir şekilde yürümeye başladı"dedi Chris

Biz burada bu şekilde konuşurken.Leah ilerlemeye devam ediyordu yavaş yavaş yürüyordu sanki avını avlamak isteyen bir avcı gibiydi

"Leah?"dedi Chris onun kolunu yakalamıştı.Leah ona döndü ve ruhsuz,gri parlayan gözleri ile ona baktı.Elini kaldırdı ve rüzgarın yardımı ile Chris'i yere fırlattı ve Chris,Lucas ve benim bulunduğum yerden 5 santimetre ileri doğru süründü.Ona koşarak yanında gidip kaldırdık.Üçümüz birlikte Leah'a bakarken o bizi takmadan ilerlemeye devam ediyordu

"Onu takip edelim ama dokunmak yok"dedi Lucas

Üçümüz birbirimize yapışarak Leah'ı takip ettik.Leah koridorda ki 7.Odanın önünde durdu ve bir el hareketiyle kapı yerinden sökülerek öne doğru fırladı ve içerideki birkaç eşyayı kırdı

Leah'ın yanına gittik ama kimse dokunmuyordu

Leah elini öne uzattı o anda sağ dolaptan titreme sesleri geldi ve dolap büyük bir gürültüyle açılıp içindeki yayı Leah'ın eline attı.Leah yayı aldığı anda gözlerini yumdu ve yeniden açtığında gözleri normale dönmüştü.Birkaç kez sendeledi ve Chris'in kollarına düştü

"Ah...Ne oldu bana?"

"Bir anda kontrolden çıktın ve beni biraz iteledin"dedi Chris

Leah ayağa kalkarak Chris'in suratına baktı.Elleri ile yüzünü kontrol etti

"Chris ben...Çok üzgünüm"dedi

"Önemli değil.Asıl şimdi sen elindeki şeye bak"dedi Chris gülümseyerek

Leah tak kaşı havada eline baktı ve elindeki yayı incelemeye başladı.Yay Yeşil renkliydi ve bayağı güzeldi.İki tane ağı vardı ve bazı bulut motifleri eklenmişti

"Hey! Bu yay değil bir ok!"dedi Leah ikinci yayı çıkarak ve anlamış oldum ki o şey yay değil bir oktu.Okta yay gibi yeşil renkliydi

"Leah bu bir Element Silahı!"dedi Chris

Leah güldü

"Hadi o zaman bunu Elperiden'e söyleyelim"dedi ve ikisi aynı anda odadan çıktılar.Odada sadece ben ve Lucas vardı.Lucas elimi tuttu

"Sanırım bugünkü maceramız bu kadar"dedi

...