4 Element-2: Sonsuzluk Savaşı

30.Bölüm

1 Ay sonra;

Aynanın karşına geçtim ve üzerimdeki kırmızı elbiseye baktım.Dizlerime gelen etekleri vardı.Askılıkları omuzumda duruyordu.Elbisem kıpkırmızıydı.Ayaklarıma ise kırmızı bir topuklu ayakkabı giymiştim

Onun dışında burada kaldığımız 1 Ay boyunca bir sürü yenilik olmuştu ve bazı gizemler ortaya çıkmıştı

Paschei, Lilyan'ın kızıydı! Kızın asıl adı Mera'ydı.Lilyan'ın anlattığına göre savaş başlarken Mera daha 4 yaşındaymış ve annesine savaş olmaması gerektiğini söylemiş ama Lilyan onu dinlememiş.Mera biraz daha diretince Lilyan sonunda dayanamamış ve bileğinden tutarken yanlışlıkla onun hayat enerjisini emip onu mumya ya çevirmiş.Lilyan ne kadar onu eski hâline getirmeye çalışsa da Mera eski haline dönmemiş ve son çare olarak Koruyucuların Evine bırakmış ve onlardan medet ummuş

Bayan Lourweinir'in tepkisini hâlâ hatırlıyorum.Gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve şaşkınlıktan elleri titriyordu ve tabii Paschei'yi annesine geri vermişti.Lilyan onu geri getirme konusunda şansını yeniden denemek istiyordu

1.Nesil Elementlerin hiç çocukları olmadığı ve hiç evlenmediklerini öğrenmiştim ama Mera sanırım bir istisnaydı

Onun dışında 12 Ay Ruhlarından February'nin 2 tane oğlu olduğunu öğrendim.12 Ay Ruhları da çocuk sahibi olabiliyorlarmış bu işte beni şaşırtmıştı.Oğulları neredeyse Babalarının yaşına da yakınlardı isimleri ise Orion ve Atreus'tu

Ayrıca her an Caldera'nın gelme ihtimaline karşı birkaç bavulum hazırdı ve Elementria'da kendimize ait odalarımız olmuştu

Benim odam bayağı büyüktü ve çok genişti.Yatağımın tavanı bile en yukarıya kadar geliyordu.Odamda kırmızı ve turuncu rengi hâkimdi.Yatak dışında bir şömine,koltuk takımı ve bir çalışma masası vardı.Etrafta hiç eksik olmayan ise Ateş Şekindeki sembollerdi

Kapı çalındı

"Girin"dedim

İçeriye Lucas girdi.Üzerinde masmavi renginde olan bir takım elbise vardı

"Çok güzel olmuşsun aşkım"dedi

Ona doğru yürüdüm ve bana uzattığı eli tuttum

"Sende mükemmelsin"dedim

Lucas beni belimden kendine doğru çekti ve kendine doğru yaklaştırdı.Sol elimle onun omuzunu tutuyordum.Birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk

"Hazır mısın?"dedi Lucas sakin ve sessiz bir sesle

"Hemde nasıl..."dedim

Kol kola girdik ve odamdan çıkıp tahtların olduğu salona doğru yürümeye başladık

Saray 32 katlıydı.Bizim odalarımız ise 2.Kattaydı ve 2.Kattaki odalar ve koridorlar saraydaki ev geniş odalardı

Saçlarımı açık bırakmıştım ve sadece ruj sürmüştüm.Bence bayağı güzel durmuş sade olmayı seviyordum

Sonunda Taht salonunun bulunduğu yere gelmiştik.Kapının dibinde ise Leah ile Chris kol kola girmiş duruyorlardı.Geldiğimizi görünce Leah el salladı bende ona karşılık el salladım

Leah'ın üzerinde Gri renkli bir elbise vardı.Benim elbisenin aksine onun ki Prenses elbisesi gibiydi ve bayağı kabarıktı.Saçları ise topuzdu ve yüzünde bayağı bir makyaj vardı.Chris ise Koyu kahverengi bir takım elbise giymişti

"Heyecanlı mısın?"dedi Leah

"Evet! Hemde çok!"dedim

"Bende! Kraliçe oluyorum ya! Hemde Hava Kraliçesi! Bunu hayal bile etmezdim!"dedi Leah