9. Bölüm

1.1K 40 15
                                    

Bella, ürpererek kıza baktı.

"E-emin değilim. Sanmıyorum..."

"Ah, korktun galiba!"

Cıvıldayarak ayağa kalktı. Hareketleri dans ediyormuş gibi akıcıydı.

"Siz üniversiteye giderken ben küçük bir kızdım, yani Ed ve sen. Bazen annemle buraya gelirdik ve sen de burada olurdun."

Derin bir nefesle arkasına yaslandı. Rengarenk elbiseler giyen küçük kızı hatırlıyordu. Ve bunun tuhaf olduğunu farketti. Biraz daha düşününce, o ve annesiyle yedikleri akşam yemeğini hatırladı. Ve birden her şey zihnine akmaya başladı; hamile olduğunu sandığı yılbaşı gecesi bu evde kaldığı ve şu Rosy denen kızın partisine gitmedikleri. Sabah Ed bir mesaj atmıştı, çikolatalı kruvasan istiyorsa orada kalmasını söyleyen.

"Tanrım!"

Eliyle ağzını kapatmış haldeyken, boş gözlerini bir duvara diktiğinin farkında değildi. Gariptir ki Prue kızın şaşkın yüz ifadesinden, bembeyaz suratından etkilenmişe benzemiyordu.

"Anılar, ha?"

Bella kocaman açılmış gözlerini kıza çevirdi.

"Ne -a -evet."

Sesi titriyordu. Edward'ın kendisine uzattığı bir kese kağıdı doludu kruvasan ve çörek vardı ve sadece ikisi, hepsini bitirmişlerdi. Ne yapacağını bilemeyerek gözlerini Prue'dan kaçırdı. Anılar akmaya devam ediyordu, okul, kendi alesi ama çoğunlukla Ed'le ilgili. Prue'ya ne olduğunu söylese deli olduğunu düşünür müydü? Belki de hayır, çünkü önce gecenin köründe birini evine davet etmişti ve misafiri oturduğu koltukta şekilden şekile girerken gülümseyip dans edercesine çekmeceleri karıştırmaktan başka bir şey yapmamıştı.

"Şuan kafanı meşgul etmesem daha iyi, biliyorum ama... Annemi de hatırlıyor musun?"

Karıştırdığı çekmecelerden birinden bir çerçeve çıkarıp sekerek Bella'nın yanında bitti.

"Bak," dedi eğilip parmağıyla fotoğraftaki kadını işaret ederek. "annem."

Bella kafasını salladı.

"Evet, hatırlıyorum."

Prue doğrulup hüzünle resime baktı.

"Keşke nerede olduğunu bilseydim."

Ve önemsiz bir şeymiş gibi omuz silkip fotoğrafı çekmeyece geri götürdü.

"Ne -ne demek istiyorsun?"

"Demek istiyorum ki, annem bir araba kazasında öldü, diyebilmek beni çok mutlu ederdi. Ölmesini istediğim için değil, elimde kesin bir bilgi olacağından."

Çekmece karıştırmaya geri dönmüştü. Bella cevap veremedi. Bir yandan onlarca, yüzlerce şeyi hatırlıyor; bir yandan da Prue'nun gerçek bir kaçık olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Şüphelendiren bir şey vardı Bella'yı ama bulamıyordu.

"Ben gitsem iyi olacak."

"Ah!" Asık bir suratla Bella'ya baktı. "Öyle mi? Tüh."

Çekmeceyi kapatıp ayağa kalkan Bella'nın yanına geldi.

"Tekrar gelirsin değil mi? İşte numaram."

Elinin içinde buruş buruş olmuş bir kağıt uzattı. Bella kağıdı kotunun cebine koydu.

"Bilmiyorum. Yarın burada ki son günüm."

Prue bir şey söylemek yerine muzipçe gülümsedi. Bella hem şaşkınlık hem tütsü kokusundan başı dönerek kapıya ilerledi.

Just Love [düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin