••parti, gözlerindeki mavi ışık süzmeleri, buse

17 1 0
                                    

08.02.2019
P2

Kapıyı açarken, çoktan hazır, seni bekliyordum. Üzerimde vücuduma göre bir elbise vardı. Olağanüstü olmamıştım ama güzeldim. Saçlarımı arkaya doğru atıp sürücü koltuğundaki sana baktım. Sen de öyle nefes kesici değildin, normal şartlarda. Ki biz de zaten normal şartlarda değildik, senin için yanıp tutuşuyordum. Üzerinde beyaz gömlekle siyah bir ceket vardı. Saçlarına normalden daha çok uğraşmıştın.

"Ne oldu, ne baktın?" diyorsun sonra.

"Hiiç," diyorum. Dudaklarının kenarının kıvrılmasını izliyorum. Sırıtıyorsun. Gözlerimi üzerinden çekiyorum.

"Kaçta bitecekmiş parti?" Diyorum. Üniversite ilk yıl partine götürüyorsun beni. Heyecanlıyım, ama yanımda sen varsın. Ve bana endişelenmemem gerektiğini söylemiştin. O yüzden içim rahat.

"Bilmiyorum ki, biraz takılır başka yere geçeriz istersen,"

"Olur, duruma bakarız. Ama şey en geç 2'ye kadar zamanım var." Diyorum. Kırmızı ışıkta durduyoruz, elini bacağıma koyuyorsun. Merak etme, diyorsun, seni zamanında yetiştiririm. Gülümsüyorum. Elini çekip vitese koyuyorsun.

&&

Partideyiz. Dans ediyoruz. Arkadaşlarından birini çok sevdim. O da var. Birkaç arkadaşın da arkada oturuyorlar. Normalde dans etmezdim ama güzel bir moddayım. Vücudumu hareket ettirirken sana bakıyorum. Öpücük yolladıktan sonra arkadaşın olan kıza dönüyorum. Kız bağırarak bir şeyler söylüyor, dinliyorum. O sırada gözüm sana takılıyor. Aptalca sırıtıyorsun. Kıza dönüyorum tekrar, sana baktığımı anlamış ve susmuş olmalı. Ona döndüğümü görünce kulağıma eğiliyor, "Birazdan romantik bir parça istiyeceğim. Şu çocukla dans etmek istiyorum," diyor. Başka bir çocuğu göstererek. Seni gösterseydi çıldırırdım, ama göstermiyor neticede. Gülümseyerek onaylıyorum.
Ben de senle dans etmek istiyorum çünkü.
Kız bir süreliğine gidiyor, o sırada sana yaklaşıyorum.

"Nabeer?" Diyorum heceleri uzatarak.
"İyi," diyorsun elimden tutup beni döndürürken, "sana sormaya gerek yok, muhteşemsin."

"Bu cümleleri bilerek seçiyorsuuun," diyorum, bira içmiştim biraz çakırkeyifim.

"Evet, biraz eri istiyorum yakışıklığımdan," kahkaha atıyorum.

"Eh başarılısın bu işte." Kız geri dönüyor, arkandan görüyorum. Ancak yanımıza gelmiyor; gözüne kestirdiği çocukla konuşmaya çalışıyor. Açıkçası buna mutlu oluyorum. Çünkü çok iyi eğleniyoruz ve ayak bağı olsun istemiyorum.
Müzik yumuşak bir şekilde yavaşlıyor. Sakinleşiyoruz, sen ne yapacağını bilemiyormuşsun gibi bakıyorsun ortalığa. Fakat buna inanmıyorum, senin çoğunlukla bir yedek planın vardır; yoksa da bir şeyler uydurursun.
Sana yaklaşıyorum, sana sarılıyorum; kulaklarına getirince dudak hizamı fısıldıyorum:
"Bu seferlik benden olsun bu dans o zaman?"

Geri çekildiğimde sinsi bir bakış atıyorsun. Ben ayarladım sanıyorsun, çünkü öyle sanmanı istiyorum. Ellerimizi birleştiriyorsun ancak ben öyle dans etmek istemiyorum. Ellerimi omzuna çıkartıyorum. Böylesi daha güzel, profesyonel olarak dans etmemize gerek yok sallansak yeter.

"Gözlerin," diyorum. "Zaten güzeldi, bu mavi ışık süzmeleri içinde çok daha güzel oldu."

İç çekiliyorsun.
Niye bilmiyorum, sadece derin nefes alıyorsun.

"Düşündüklerini söyle bana," diyorum.
"Seni okuyabilmek çok zor."

"3 yıl geçmesine rağmen hâlâ okuyamamana şaşırıyorum."

"Eh, bir referans noktası vermiyorsun ki," diyorum isyan ederek. Gözlerini salonda gezdiriyorsun kısaca. Sonra sallanmayı bırakıo bana bakıyorsun. Sana ayak uyduruyorum.
Bana doğru eğilip dudaklarıma bir buse konduruyorsun. Yüzünü çekip bir şeyler söylüyorsun ama kaçırıyorum güzelim. Ne dedin?

"Ha?" Diyorum onun yerine.

"Diyorum ki, referans noktan bu olsun mu?"  Başımı sallıyorum ve "kesinlikle" diyerek onaylıyorum.
Kesinlikle böyle olmalı ama,
Bu referans noktası her 10 dakikada bir sıfırlanmalı.

Başımı göğsüne yaslıyorum. Atan kalbin hızlanmış. Benimki kadar hızlı değil fakat yine de oldukça hızlı. Sallanıyoruz.

&&

everytime we say goodbyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin