Yıl 2012(6)

174 6 0
                                    

-Min Hyuk-

Berika orda ne yapıyor öyle?Yong Hwa nereye kayboldu?Berika bir şeyler söylüyor,kendi kendine mi konuşuyor o?

Sanırım kıskançlıktan kaynaklı bir düşünceyle tüm gün onları takip etmiştim.Yong bir kere gitti ve bir daha geri dönmedi.Gittiğinden beri Berika kendi kendine bir şeyler söylüyor ve etrafına bakınıp duruyor.Berika iki yana sallanmaya başladı.Neler  oluyor orada?Berika bir anda yere yuvarlanınca hızla onun yanına gittim.Terlemiş ve titriyordu.Gözlerini sımsıkı kapatmıştı.Onu kucağıma almak istedim ama yapamazdım.Bu kadar insanın içinde parlayamayız.Yong koşarak yanımıza geldi.Elinde ki sosislileri bir kenara fırlatarak Berika’yı kucağına aldı.Olayın şokundan beni bile görmemişti.Berika’yı bir banka bırakınca beni fark etti.

YH:Başında dikilerek ne halt yiyordun?!

Bir şey söyleyemezdim.Çünkü tek açıklama” biz birbirimize değince parlıyoruz da.Herkesin görmesini istemiyoruz” demekten geçiyordu.

Berika kıpırdanınca ikimizin de dikkati ona kaydı.Gözlerini yavaşça açtı.Açar açmaz tiz ve titrek bir çığlık attı.Bankın bir köşesine sindi.Yong Hwa dokunmak için uzanınca banktan kalktı ve hızla kaçtı.Beni görünce rahatlamış bir ifadeyle konuşmaya başladı.

Berika:O…o Yong Hwa değil!O daha demin benim kafamdaydı…Onun kalbi ona ait değil.

Arada kesik kesik nefes alıyor cümlesine devam ediyordu.Yong Hwa ise söylediklerini pür dikkat ama boş gözlerle dinliyordu.

MH:Tamam Berika.Sakin ol!Sakin…İşte böyle…sakin ol.

Berika olduğu yere yavaş yavaş çöküyordu.Gözlerini dimdik Yong Hwa’ya dikmişti.Ondan kokuyor veya bir saldırı bekliyor gibiydi.Karşısına yavaşça diz çöktüm.Yong’da aynısını yapmıştı.

MH:Şimdi sakince anlat.Daha demin dediklerini anlamadık.

Berika:Yong Hwa aslında Yong Hwa değil.

YH:Ne!!!!?

Hızlıca kolunu tutunca durumun farkına vardı.Büyük ihtimalle Berika’nın psikolojik sorunları olduğunu düşünüyordu.Yada açıkça deli olduğunu.

MH:Nasıl o aslında o değil?

Berika:O…o aslında kader.Min Hyuk onun bizden haberi var.Bizim parlak ırkından olduğumuzu söyledi.Bizi onun tanıştırdığını.Beni buraya onun getirdiğini söyledi.

Yong bizi nasıl biliyor olabilir ki?O kader de ne demek?!

MH:Bunları nasıl öğrendin Berika?

Berika:O anlattı.

Yong’a döndüm ama olanlardan haberi olmadığı her halinden belliydi.

YH:Ben bilmezken sana nasıl anlattım bunları?

Sakin olmaya çalışıyordu ama it gibi korktuğu da belliydi.Berika önce bana baktı,sonra devam etti.

Berika:Sende bunun farkında değilsin.Yani kalbinin sesi senden farklı.Bize parlak dedin.Her şeyin o çemberin içinde başladığını ve biteceğini söyledin.

YH:Peki parlak ne demek?

Berika çaresiz ve yorgun gözleriyle bana baktı.Konuşmaktan yorulmuş hatta tükenmişti.Bunu anlatmanın bir yolu yoktu.Uzanıp elini tuttum.Bir acı dalgasıyla birlikte kanlarımız parlamaya Yong Hwa’nın gözleri ise genişlemeye başladı.Artık parladığımızı bilen 3 kişiydik.7 milyarlık Dünya nüfusunun için sadece 3 kişi.Yada biz öyle olduğunu düşünüyorduk…

Yıl 2014Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin