Yıl 2012(3)

195 13 0
                                    

-Berika-

Sunumun diğer cümleleri benim için tamamen anlamsızdı.O olabilir miydi?Benim anormal arkadaşım Kang Min Hyuk.Bildiğim kadarıyla Kore'de aynı soyadını kullanan çok insan vardı.Bunun bir sebebi olmalıydı.Bunu nasıl öğrenirim diye düşürken aklımda bir isim çınladı Yong Hwa.Ona sorabiilirdim.

-Merhaba.Ben Türkiye'den gelen değişim öğrencisiyim.Lütfen Korece hatalarımı mazur görün.

İsmimi söylememiştim çünkü Min Hyuk'un hatırlayacağına eminim.Berika Türkiye'de çok yaygın değildi olsa bile onun aynı adı taşıyan arkadaşı olduğunu pek sanmıyorum.Sunumum bitince Yong Hwa'nın yanına gittim.Beni görünce

+Korece konuşamadığını sanmıştım.

-Konuşamıyorum demedim,çok iyi değilim dedim.Sana bir şey sormak istiyorum.

+Sor bakalım.

-Burada neden insanların soy isimleri aynı oluyor?

+Bilmiyorum desem?

-Nasıl yani?

+Bilmiyorum.Bazıları benim gibi şanslı oluyor.Benimki Jung çoğu insanınki Park,Lee veya Kim olur.

Biz konuşurken yanımıza Min Hyuk geldi.Beni şöyle bir süzdü.Acaba tanıdık mı gelmiştim?Yong Hwa Min Hyuk'un omzuna hafifçe vurdu ve bana döndü.

+Yada Min Hyuk gibi şanslı olurlar.Onun soyadıda çok yaygın değildir.

Min Hyuk olanları anlamamış gibiydi.

-Neden öyle söyledin ki?

+Neden çoğunun soyadının aynı olduğunu sordu.

-Haaa.Bu arada sunumda adını söylemedin.Adın ne?

İşte şimdi yandım!Yalan söyleyeme çünkü kazara bana değerse kim olduğumu zaten öğrenirdi.Sessizce...daha doğrusu mırıldanak

-Berika....

-Min Hyuk-

"Saçmalama Min Hyuk!Türkiye'deki tek Berika o mu?"Aslında ona dokunabilirim."Tabi dokunda hemen sapık damgası ye!Çok zekisin Min Hyuk!"Kendimle olan saplantılı monologlarıma ben bile şaşırmıştım.Ama gerçekten o olabilirmiydi?Kazara eline falan deysem mesela."Sonra tüm sınıfın ortasında parlayın.21 yıllık hayatınız mahvolsun."Hayatımda yeterince ekşın varken birde 7 yıl önce tanıştığım benim gibi anormal insanla tekrar karşılaşmam nasıl bir adaletti?Buna kader mi yoksa tesadüf mü demeliyiz?Yoksa lanet olası bir zorunluluk mu?Peki bunu nasıl öğreneceğim?Onu kendimi herkesin içinde rezil edemem.Ama düşününce bu çok mantıksız.Sunum yaparken adımı söyledim ayrıca Yong Hwa'da adımı söyledi.Beni unuttu mu acaba?O kadar kolay olacağını sanmıyorum.Yani bebekliğini hatırlayan biri 14 yaşını gayet güzel,açık ve net bir şekilde hatırlayabilir.Ayrıca pek unutulabilir biri olduğumu sanmıyorum.Özellikle kanım konusunda.Geliyor!Geliyor!Geliyor!Yine o ağrı!Nerden çıktı gene?!Başımı ellerimin arasına aldım ve bastırmaya başladım.Ellerim kendimi sıkmaktan kızarmıştı.Yüzümün halini düşünmek bile istemiyordum.Birinin beni ittirdiğini hissettim.Arkamı dönmeme gerek yoktu çünkü 7 yıllık akımı birkaç saniye içinde tüm vücudumu sarmıştı.Kanım parlamaya başlamadan hemen ellerini çekti ve önüme geçti.O ne kadar belli etmemeye çalışsa da kendini kastığı her halinden belliydi.Onun peşinden kampüsün en sık ağaçlarının olduğu yere geldik.Büyük bir kampüsümüz vardı.Oldukça büyük.Orman denebilecek kadar çok ağaç vardı.Beni peşinden getirdiği yerse etrafı tamamen ağaçlarla kaplı küçük yuvarlak bir boşluktu.Kendimizi aynı anda yere attık.Zar zor uzandı ve elimi tuttu.İşaretimiz,kanımız ve tüm parlaklığımızla iş başındaydık.Kafamdaki basınç gittikçe azaldı ve sonunda hissedilmez bir hal aldı.Gözlerini öyle sıkmıştı açtığında tıpkı ağlıyor gibi yaşlar süzülüyordu.Tam acımızdan kurtulduğumuz için mutluyduk ki ağaçların arasından bir çıtırtı geldi.İkimizde o yöne dönünce.Ağaçların arasında bir çocuk gördük.Kapüşonlu,şu filmlerdeki psikopat tiplerdendi.Ayağa kalkıp onun olduğu yere doğru gidince kaçtı ama arkasında bize bir hediye bırakmıştı.Bu bizim işaretimizin bileklik haliydi.Yoksa oda mı...

Yıl 2014Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin