II. Yaratılış
Hüküm Sürecinin Yeryüzünde Başlangıcı
Tanrıça Alexis doğduğunda gökteki kutlamalar gezegene inen yağmur tanelerinin ışıltısıyla yapıldı; böylece boş yeryüzüne ilk su bahşedilmiş, kıtalar suyla dolup taşmıştı.
Tanrıça Hypatia ne yazık ki sudan korkardı, yeryüzünde basacağı kuru yerler olsun isterdi; böylece topraklar suyu yuttu, bitkiler zeminlere tutunur oldu.
Baş Tanrıça Ljida ise ceza gününün ızdırabına kadar yeryüzüne inmedi. Gök köşesinden yarattığı insanları ve onların bitmek bilmez nankörlüklerini izlediğinde, beklediği tek şey yenilenecek olan savaşın sayılı günleri olmuştu.
Yıllar hükümdarları, soylu hükümdarlar tahtlarını, altın tahtlar cesur başarıları kovaladı; Üçlü Tanrıçalar hatırlanmamaya kaldı.
Doyumsuz hırslar arttıkça nankör insanoğlu büyük savaşı unutmuş, Kurtuluş Çağını kapatacak olan yıkım döneminde Tanrıça Ljida'nın İlk Kral Aziz Theiresias'a emanet ettiği bu ülke, yüzyıllar sonra dini inancı olmadığını belirten Kral Tyndarios'un gaspıyla devrime uğramıştı.
Zalim Tyndarios'un yıkım dönemini takip eden lanetli soyu Ölüm Çağını başlattığında ise, geride sadece iki kralın kader hükümdarlığı ve yürüyen cesetler kalmıştı.
Sonra dediler ki; Katliam yüzyılında ızdırapsız ölmek, yaşamaktan daha zor olacak... Öyle de oldu! Gözyaşları okyanusları taşırdı, dualar sıralara dizildi fakat iki kıtayı da saran azap asla dinmedi...
Zira Ölüm Çağının tamamı katliam yüzyılına aitti.
L.S. 445 Yılı,
Saygıdeğer Trelissa Halkı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRAL ÖLENE DEK
Historical Fiction【Hissettiğimden daha güçlü olmaya çalışmaktan yoruldum. 】 » Ruhsal hastalıklarıyla boğuşan altın bir kralın, dağılmış kül hükümdarlığını ayakta tutma hikayesi... Peki ya bu kralı kim ayakta tutacaktı? ▪▪▪ Tarihi Kurgu / Psikolojik / Dram / Romantizm...