~Savaş' dan Mesaj~

56 7 48
                                    

💫SAAT 11:42💫
 
Sabah kalktığımda kendimi mükemmel ötesi rahatlamış hissediyordum. Normalde tatilde bu saatlerde kalkmam imkansızdı . Hemen elime telefonumu aldım ve mesaj bildirimini gördüm.  Mesajı açtığımda kaydedilmeyen numaradan geldiğini anladım. Mesajda "Günaydın" yazıyordu. Eski mesajları okuyunca numaranın Savaş'a ait olduğunu anladım. Hala onu rehberime kaydetmemiştim. Acaba ne diye kaydedeyim derken aklıma "Gizemli Çocuk " fikri geldi fakat annem falan görürse kim bu diye sorardı. Zaten çok saçma olur diye düşündüm. Daha mütevazi bir şey bulmam gerekiyordu. Şimdi "Yakışıklı" diye kaydetsem yine annem  görürdü ki ondan önce eğer onu öyle kaydettigimi görsün egosu hemen tavan yapardı. Gamzesi olduğu için aklıma " Gamzelim " fikri geldi ama çocuk sanki benimdi. O ne öyle vıcık vıcık.Gamzelimm , ııyy cıvık sevgili tipleri gibi. En sonunda karar verdim ve "Gamzeli 😊" diye kaydettim . Sonunda " m" harfi olmadığı için bir sıkıntı olmazdı.

Sonra da mesaja ne cevap yazsam diye oradan da 5 saat gitti zaten . Neyse şaka maka bi yana gerçekten ne yazacağımı bulamadım. " Günaydınnn" yazdım. "N"lerini fazla koymuştum ,ondan hoşlandığımı falan zanneder diye "n"leri  sildim . Bu sefer de çok sade olmuştu. Amaaan ." Sanada günaydın" yazdım gitti.
Nedense böyle şeylerde çok heyecanlanıyorum. Gerçi erkek arkadaşlarımla çok samimi olmam. Yani samimi olduğum 2-3 tane arkadaşım falan var.  Ama Savaş' la konuşurken dikkat ediyordum. Gerçi daha yeni mesajlaşıyorduk.Önceki mesajları saymazsak tabi. Ayyy aman . Ben neden onu düşünüyorum ki ya.
Bugün tatil, gezmem lazım benim. En azından biraz içim açılır . Derslerden yoruldum artık. Gerçi şu sıralar çok da çalıştığım söylenemez ama neyse. Normalde hunharca uyurdum ama bugün bari dışarı çıkıp hava alayım.

    Hemen elimi yüzümü yıkadım daha sonra üstümü giydim. Hava aslında sıcaktı fakat biraz rüzgar esiyordu. Bu yüzden üstüme çok kalın olmayan ince yeşil bir sweat ve altıma da siyah dar pantolon giydim.
   Mutfağa doğru giderken burnuma nefis kokular geliyordu.

Annem : Günaydın fıstığım
Ben : Günaydın anne..- em..
( anne derken bir an duraksadım ve yüzüm düştü. Fakat anneme bir şey fark ettirmemek için eski gülüşümü yüzüme yerleştirdim)

  Annem: İyi uyudun mu fıstığım benim ?
  Ben : Evet.. Çok iyi uyudum . Ama bu sefer eve kapanmak yerine gezeceğim. Hatta Ece 'yi de çağırırsam daha iyi olur .
  Annem : Ece de senin gibi , daha uyanmamıştır. İstersen onu da kahvaltıya çağıralım. Ne dersin ?
  Ben : Aa evet çok iyi fikir  . Ben hemen onu arayıp uyandırayım . Umarım benden önce kahvaltı yapmamıştır.

    Odama doğru gittim ve yatağımdan telefonumu alıp Ece'yi aradım.
Telefon biraz çaldıktan sonra Ece telefonu açtı.

Ece:  A -aloo .
Ben : Ece naber ?
Ece: Ya Sanem sen misin ? Offf kapat uyuyorum ben şu anda.
Ben : Öyle mi. Peki uyurken benimle nasıl konuşuyorsun?
Ece : Konuşurum ben . Ayrıca seninle de küsüm . Konuşmuyorum yani. Hadi kapat . Hemen prensesler gibi uyumaya  devam etmek istiyorum.
Ben :  Ya haklısın Ece . Kusura bakma sana anlatamadım ama bugün anlatacağım. Sen bize kahvaltıya gel. Sonra dışarıya falan çıkarız.
Ece: Offf gelemem dedim. Uyuyacağım. Şu sıralar beni hep ihmal ettin . Şimdi de böyle yapıp affettiremezsin.
Ben : Offf Ece ya. Özür dilerim . Neyse ,peki o zaman . Emin misin gelmeyeceğine?
Ece: Kahvaltı da ne var?
Ben : Hahaha aklın hep boğazda. Bal , kaymak, reçel, yağ, peynir, zeytin, krep ,domates , salatalık, pankek, vee yumurta . Daha saymamı ister misin???
Ece: Yok yok. Bal ve reçeli duyduktan sonra kendime geldim . Hadi yine iyisin geliyorum.
Ben: İstemiyorsan gelme . Ben kendim yaparım kahvaltıyı .
Ece: Yok ya yinede çok ısrar ettin. Seni kırmak bana yakışmaz. Hem hepsini yersen dokunur falan .Bir de seninle uğraşmayayım.
Ben : Hııı. Evet . Neyse çok uzattık.Hadi çabuk gel. Zaten ev çok yakın.
-Dııtt-
     
     Nee . Söz konusu yemek olunca Ece telefonu yüzüme kapattı. " Tamam" falan demesini beklemiştim açıkçası.

                              * * *

" Din dan don "
Kapı çalınca hemen koşarak kapıyı açtım .
Ece: "Hoşbuldum hoşbuldum " diyerek mutfağa doğru koştu.
Ben : Ece hayırdır bebeğim, kıtlıktan mı çıktın?
Ece : Bana bulaşma Sanem karnım kazınıyor zaten.

                              * * *
  
  Ece: Eline sağlık Derya abla.
Annem : Afiyet olsun kuzum.
  Ben : Eline sağlık anne. Hadi çıkalım mı Ece ?
Annem : Afiyet olsun prensesim. Hadi  çıkın da bi  gezin . Hava  çok güzel. Rüzgar da az esiyor zaten .
Ece: Oo Derya abla bakıyorum da bizden hemen bıktın. Gitmemizi mi istiyorsun?
Annem : Ayy kızım deme öyle . Ben sizden hiç bıkar mıyım . Siz benim canımsınız .
Ece : Şaka yapıyorum zaten Derya ablam *muck muck* ( annemi yanağından öptü).
Ben : Neyse anne . Hadi Ece gel. Görüşürüz anne .
       
                            * * *
Ece : Ee anlat bakalım...
Ben : En baştan anlatıyorum. Derse geç kaldığımda dışarda bir çocuk...
İşte sonra kafede bana bunları söylediler. Bende...
 
     Baştan sona her şeyi anlattım.

Ece : Oohaa!!! Ciddi olamazsın. Yani Derya abla senin annen değil. Ya bide bu Savaş bizimle aynı okulda okuyor yani.
Artık Savaş'ı merak etmiyorum. Kantinde gördüm zaten.
Ben : Ece . Canım bir sakin ol. Mikrofon vereyim istersen . Herkes  duyar böylece.
Ece : Ya ben heyecandan şaşırdım bayağı. Off ne yapacağız peki?  Acaba bu çocuk neler düşünüyor. Her şeyi açığa mı çıkaracak ?
Ben : Bilmiyorummm.  Neyse hadi kalkalım . Afedersin de kalçam düzleşti  oturmaktan .
 
    Birden telefonuma mesaj geldi .
Savaş'dan gelmişti.

Savaş: Sanem müsait misin ?

Ece :  Aman Allah'ımm. Asıl macera şimdi başlıyor!!!
    

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

*GİZEMLİ ÇOCUK*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin