|Bölüm 9|

151 9 2
                                    

Biraz dikeldim. "Hoş geldin baba." dedim. Bu durumdayken sadece onu diyebilirdim.

"Siz.."dedi ve sustu. 2 saniye sonra ekledi "sevgili misiniz?" Acele işe şeytan karışmıştı. Biliyordum acele ettiğimi.

Bana bir şey demeyeceğini bilmeme rağmen Asil için baya korkmuştum. Tam ben cevap verecekken Asil konuştu.

"Efendim daha yarım saat oldu kusura bakmayın haberinizin olmaması bu yüzden." dedi. Ben Asil'in cevabı üzerine cidden yarım saat oldu mu diye düşünürken babam merdiveni çıkıp Asil'in karşısına geçti.

"Asil çocuğum seni zeki bilirdim ben. Benim kızımla sevgili olmak istediğine emin misin? Senin yüzünden üzüldüğünü gördüğüm saniye artık ölü bir adam olursun. Sana öyle bir durumda öleceğini haber vermem biliyorsun şu an haber veriyorum. Ayağını denk al, kızımı üzmene gerçekten izin vermem."dedi. Daha uzamasın diye babamın koluna girdim ve merdivenden indirdim.

"Anladı bence babacım. Sen rahat ol beni hiç kimse üzemez." dedim ve yanağına bir öpücük bıraktım. Yüzündeki gergin ifade azıcık düzelmişti. Salona girdik. Asil'de peşimizden geldi. Asil'in yüzünün aldığı şekilden korktuğu çok belli oluyordu. Gerçi babamdan korkmayan tanıdığım çok kişi yoktu.

"Tabi üzemez. Götü yemez. Hele bi bir şey duyayım, göreyim..."dedi ve cümlenin devamını getirmeye gerek duymadan sustu.

"Bir şey içer misin babacım?"

"İçmem kızım. Ben de akıl mı bıraktınız ki? Toprak sana mektup göndermiş. Şirkete getirmişler. Ben onun için gelmiştim." dedi ve ayağa kalktı. Ceketinin iç cebinden zarfı çıkardı ve bana verdi.

"Ne yazıyor?"

"Okumadım. Sonuçta ikinizin özeli." dedi. Asil'i gıcık etmeye çalışıyordu. Başarmıştı da Asil'in kaşları hafiften çatılmıştı.

"Keşke buraya kadar gelip uğraşmasaydın. Ben yarın şirkete gelecektim zaten."

"Gül yüzünü göreyim dedim kızımın. Kötü mü etmişim?"

"Yok babacım iyi etmişsin." Ahh işim zordu.

"Neyse ben kalkayım. Geç oldu. Su sende uyu kızım yarın işler var."dedi ve kapıya doğru yol aldı. Asil de kalkmıştı. Uzanıp babamın elini öptü.

"Efendim Su'yu üzmeyeceğim. Onu kendi canımdan çok seviyorum. İzniniz olursa Su'yun sevgilisi olmak istiyorum." Bir anlık cesaretle kurduğu bu cümle üstüne kıkırdadım. Babam onu biraz daha süründüreceğine emindim.

"Düşüneceğim. Yarın kahvaltıya gelin konuşuruz."dedi ve çıktı. Peşinden görüşürüz diye bağırdım. Arkasına dönmeden el kaldırdı. Sonra kapıyı kapattım. Asil'e döndüm.

"İyi misin?" Birden boynuma sarıldı ve öptü. Yine huylanmıştım.

"Seni çok seviyorum Su. İşin ucunda ölüm olsa bile seni bırakmam biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum Asil. Sen babama takılma. Kızını hemencecik ellerine bırakacak değil ya. İkna etmen uzun sürecek sadece."

"Olsun. Ömrümü harcarım ama seni bırakmam."

"Asil iyi misin? Kimse kimseyi bırakmayacak. Sakin ol."

"Yarın baban bana kızımdan uzak dur derse?"

"Durabilir misin ki?"

"Duramam."

"İşte her türlü aynı şey olacak. Merak etme sadece gözünü korkutuyor. Benim üzülmeme dayanamaz."

KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin