...Sonra her ne kadar uyanık kalmak için savaşsam da yavaş yavaş gözlerim kapandı.
...
Uyandığımda uçurumun yanındaydık.Adam ise yanımda uyuyordu.Maçın başlamasına da 5 dakika vardı. Bu halimde maçı düşündüğüm için salak olduğumu düşünmedim değil.Neyse pençelerimi çıkardım ve boğazını kesmek için boğazına doğru götürdüm. O arada elimi tuttu.
"Aklından bile geçirme."
"Geçti bile,"dedim ve elimi kurtarıp onun boğazını kestim.O da benim elimi çizmişti. Hemen ön tarafa geçtim ve arabayı çalıştırdım.
...
Eve yaklaştığımda arabayı bıraktım ve cesedi yaktım.Sonra koşarak eve ulaştım.Hemen içeri geçtim. David dönmüştü.Hemen koltuğa geçtim ve Troy'un elinden kumandayı alıp maçı açtım.
"Ama ben..."
"Dizi izliyordun,maç varken."
"O dizi değil."
"Evet,dizi.İsteyen izler,istemeyen izlemez.David bir şeyler söyle."
"Maç bu,dizi gibi hergün tekrarı olmaz."
"Aynen,"dedim ve maçı dikkatli bir şekilde izlemeye başladım.
...
"Hahaha nasıl yenildiniz ama!"
"Erica ceza alırsın."
"Ama şantaj yapıyorsun David.Hem yalan mı.Real Madrid yendi işte.Ee ne olacak. Kimin tuttuğu takım sonuçta."
"Tamam,tebrikler."
"Sağol da bizimkiler hala gelmedi."
"Evet şimdi açmazlar da telefonlarını."
"Ben hallederim,"dedim ve telefonumu çıkarıp Boyd'u aradım.
"Alo,Erica beni kurtar."
"Alışveriş mi yapıyorlar hala?"
"Evet,son 10 mağaza."
"Tamam geliyorum ben."
"Çabuk ol,"dedi ve kapattı.Ben de hemen evden çıktım.Koşarak gittim ve Boyd'u buldum.
"Kaç kişiyi dövdün?"
"Sadece 10."
"Sağol görüşürüz,"dedim ve yanından ayrıldım.O arada bir mağazadan çıktılar.Hemen yanlarına gittim.
"Hadi gidiyoruz."
"Ne ama daha 2. kıyafetleri almadık."
"Saçmalama Becky,hadi diyorum."
"Ama..."
"Hadi."
"Tamam,"dedi.Ben de onları önüme kattım ve yürümeye başladık.Anahtarımı aldım ve arabaya doluştuk. Hızla yol alırken sessizliği Sofia bozdu.
"Erica,sana da elbise aldık."
"Ben elbise giymek istemiyorum."
"Lütfen."
"Sakın pembe deme."
"O zaman bu bilgiyi sana veriyorum. Elbisenin rengi...Siyah."
"Tamam beğenirsem giyerim."
"Her türlü giyeceksin."
"Hıhı,"dedim ve sustum.Eve vardığımızda ışıklar kapalıydı. Uyumuş olamazlardı değil mi?Arabayı park ettim ve bıçağımı kolay alabileceğim bir konuma getirdim. Yavaş yavaş içeri ilerledim. İçeri girer girmez ışıklar açıldı.
"Neler oluyor?"
"Doğum günün kutlu olsun!"diye bağıran erkeklere şaşkın bir şekilde baktım.
"İyi de benim doğum günüm 1 ay sonra."
"Yanlış alarm o zaman."
"Evet,"dedim.O arada telefonum çaldı.Çelıştığım barın sahibi arıyordu.
"Erica biliyorum yarın izinlisin ama..."
"Evet,istediğin zaman gelebilirim."
"Tamam,detayları mesajla iletirim,"dedi ve kapattı.
"Erica kıyafetini denemek ister misin?"
"Gerek yok."
"İyi o zaman yatalım.Yarın çok yoğun bir gün olacak."
Herkes onayladı ve odalara dağıldık.Ben de üstümü değiştirdim ve kendimi yatağa attım. Sonra aklıma mezarlığa gideceğim geldi ve kalktım.Sonra sessizce dışarı çıktım ve yaşadığımız yerdeki tek mezarlığa doğru yol almaya başladım.
...
Mezarlıktan içeri girdim.Kapı kendiliğinden kapandığında iyice kötü senayolar yazmaya başlamıştım. Korku filmleri,kitapları hep böyle olurdu.Neyse ben böyle düşünürken beyaz bir ışık belirdi. Ve gittikçe parlaklaştı. En sonunda ışık o kadar parlaktı ki etrafa bakamayacak duruma gelmiştim ve birden yere yığıldım...
BÖLÜM SONU.UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. KISA KISA BÖLÜMLER YAYINLAYABİLİRSEM YAYINLAYACAĞIM.BİRDAHAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE...
Medya:Erica
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN NEYİM BÖYLE!
VampireGARİP BİR HİKAYEM VAR. ÖĞRENMEK İSTER MİSİNİZ? @Tüm hakları saklıdır.