...birden yere yığıldım.
...
Uyandığımda hala mezarlıktaydım.Yerden kalkarken başımı tuttum. Diğer elimden de destek alarak kalkacaktım ki elimde bir şey olduğunu fark ettim. Elime bir kağıt tutuşturulmuştu.Okumaya başladım.
Çoğu insan benim ışığıma bu kadar bile dayanamaz.Böyle olacağını tahmin etmeliydim.Üzgünüm tatlım, düşündüğüm kadar güçlü değilmişsin.O kadar güçlü olana kadar bekle...
yazıyordu.Notu cebime tıkıştırdım ve yerden kalktım. Sonra ise kendimi toparlayıp hızımı kullandım ve eve gittim. Klasik yöntem haline gelenlerden biri olarak ağaca tırmandım ve camdan içeri girdim. Odama girdiğimde saate baktım.Daha çok erken olduğu için kendimi yatağa attım. Sonra da hemen uyudum zaten.
...
Uyandığımda saat 14:00'dı.Ne?!O kadar olmuş muydu?Hemen kalktım ve duş aldım.Duştan çıktım ve dolabımın karşısına geçtim. Dolabın kapağını aaçacakken not kağıdını gördüm.
Kızlar kuaföre gitti.Ben de onlarla birlikteyim.Uyandığında kıyafetini dene ve benim her zaman gittiğim kuaföre gel...
Seni seviyorum
XXSofiaXX
Notu aldım ve çöpe attım.Kıyafetim yerdeki poşette duruyordu. Poşeti aldım ve kıyafeti çıkarıp denedim. Güzel sayılırdı ama onu giymeyecektim. Çok kısaydı...Neyse aşağı indim ve mutfağa geçip bir elma aldım.Salona geçtim ve David'in yanına oturdum.
"Günaydın."
"Sana da Erica."
"Biraz geç kaldım galiba."
"Azıcık."
"David ben normal giyinip gelsem olur mu?"
"Hayır."
"Tabii topukluların üstünde hokkabazlık yapıp,yüzünde palyaço gibi duran makyaj,kısacık elbise ve saçlarıyla uğraşacak olan sen değilsin."
"Bir gün,benim için,lütfen,"dedi ve yanağıma öpücük kondurdu. Ben de gözlerimi devirdim ve tamam baba dercesine baktım. O da gülümsedi ve dışarı çıktı. O arada merdivenlerden abim ve Mike indi.
"Abi hediyemi vermiyecek misin?"
"Ah,onu uydurmuştum."
"Gıcık."
"Sen de inanmasaydın hemen."
"Tabii alışveriş manyaklarıyla alışverişe sen çıkmadın sonuçta."
"Tamam kız,şaka yaptım.Sana hediyem...Kum torbası."
"Ama onlar bir süre sonra patlıyor.Çokçabuk bir sürede hem de."
"Sorun onlarda değil,sende."
"Ha-ha çok komik,"dediğimde ikisi de oturmuşlardı ve birbirlerine tip tip bakıyorlardı.
"Ay muhabbetinize de doyum olmuyor hani."
"Sen sus küçük hanım.Sanki sen çok konuşuyorsun."
"Küçük hanım mı?"dedim ve hemen yanına gidip gıdıklamaya başladım.Gülmekten yere düştüğünde bir kaç yumruk attım ve üstünden kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN NEYİM BÖYLE!
VampireGARİP BİR HİKAYEM VAR. ÖĞRENMEK İSTER MİSİNİZ? @Tüm hakları saklıdır.