11-/Su Savaşı

235 11 2
                                    

      BÖLÜM GEÇ GELDİĞİ İÇİN ÖZÜR DİLERİM.NEYSE İYİ OKUMALAR!

      Ah,yine mi?..

      Bembeyaz bir odada uyandım.Hastane gibi kokuyordu.Tabii,hastane gibi kokması normal çünkü hastanedeyim.

     "Sonunda uyandın."

    Bir saniye ya bu Mike'ın sesiydi

     "Ne oldu?"

     "Seni bulduğumda arka bahçede baygın yatıyordun.Etrafta sana bakarak korkudan hızla uzaklaşan biri vardı.Onu omzundan vurdum ve seni de hastaneye getirdim."

     "Sağol ama düşman olduğumuzu sanıyordum."

     "Öyleydi ama...Neyse sen iyileşmene bak.Sonra o konuyla ilgileniriz."

     "Ben iyiyim,"dedim ve kolumdaki serumu kopartıp,"Tekrar teşekkürler,"dedim.

     "Tam bir baş belasısın,"dedi ve destek olmak için kolumun kolumun altına girdi.Sanırsam ayağımı burkmuştum ve acıyordu.Kan daha çabuk iyileşmemi sağlıyordu. O arada ayağım yine burkuldu. Mike gülümsedi ve beni kucağına aldı.Tabii ben de boş durmadım,söylendim,tepindim ama o benim bu halime sadece gülüyordu.Tam hastaneden çıktık ben yine söylenecektim ki Lu karşımıza çıktı.

     "Lu kurtar beni şundan."

    "Ah,Mike Erica'yı eve bırakır mısın?"

    "Seve seve,Lu,"dedi ve yola devam etti.Bunlar ne zaman tanışmıştı?Lu bana gülerek bakıyordu. Ona 'evde görüşeceğiz senle,' bakışı attım.Onun sırıtışı daha da genişledi.Bir saniye o neden hastanedeydi?

       "Mike durur musun?"

       "Neden prenses?"

      "1-Bana prenses deme.2-Ben yürüyebilirim ve son olarak 3-Lu neden burada?"

      "1-Diyeceğim.2-Hayır ve son olarak hiç bir fikrim yok."

     "Ya bana prenses falan deme,gıcık oluyorum öyle şeylere,"dedim ve o dalmışken kucağından atladım.Başta ayağım acısa da hemen geçmişti.Hastaneden uzaklaşmıştık.Telefonumu çıkardım ve Lu'yu aradım.

       "Lu,sen neden hastanedeydin?"

       "Dante omzundan vurulmuş."

       "Ne?"

      "Dante omzu..."

      "Anladım canım,nasıl olmuş?"

     "Bilmiyorum,neyse ben kapatıyorum.Evde görüşürüz,"dedi ve telefonu kapattı.Ben de yürümeye başladım.

      "Hey,beni bekle."

     "Hayır,ayrıca sen neden oradaydın.Beni nasıl buldun?"

    "O da benim sırrım olsun prenses."

    "Bana.Prenses.Deme."

    "Tamam,bunu bir kenara not ederim prenses."

     "Gıcık dedim ve yoluma devam ettim.Adım atacakken bana seslendi ben de tek ayağım üzerinde ona doğru döndüm.

      "Prenses."

     "Gıcık,"dedim ve önüme dönüp adımımı attım.Attığım gibi,"Lanet olsun!Çivinin burada ne işi var?"diye bağırmam bir oldu.Mike hemen yanıma geldi ve çiviyi çıkardı.Sonra beni kucağına aldı. Yeter ya,yeter.Bırak beni. Çocuk muyum ben? Tabii ben her serum yediğimde kafam çok karışıyor, sarhoş  olmuş gibi oluyorum orası ayrı bir konu.Neyse zaten konumuz bu değil.

BEN NEYİM BÖYLE! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin