Annem and babişkom nihayet eve dönebilmiş, abimin o çok yakışıklı olmasına karşın umursamaz arkadaşları defolup gitmiş, her şey eski düzenine kavuşmuştu. Nisa da bu akşam bizde kalacaktı. "
"Sılaaaaa!!!"
"Efendim anneeee?"
"Anneeeee?"
Öf, ben de büyüyünce çocuğumu önce çağırıp sonra seslenmicem, annem sürekli yaptığına göre eğlenceli bir şey olmalı.
"Buyur anne"
"Masayı hazırla"
Tam elime tabakların olduğu tepsiyi alıp gidiyordum ki bir ses - evet annemin sesi -
"Şu tabakları da alsana kızım"
"Anne iki tabak yemek yiyeceğimizde iki farklı tabak kullanacak kadar zengin olduğumuzu bilmiyordum."
"Sıla bazen düşünüyorum keşke o gün başım mı ağrısaydı diye ama olan oldu artık. Misafir geliyor onlar için."
"E iyi de daha taşınalı 1 ay oldu ne misafiri?"
"Karşı komşularımız"
"Haaa tam- NEEEEEE!"
"Ne olduuuu?"
"Şey yaa şey. Hani şey yok mu? Şey işte yaa, heh o şey. Ben en iyisi gideyim de şeyi şaapiyim."
"Hı hı evet ondan"
"Göt lalesigiiiğğğhhh"
Masayı aceleyle kurup odama ne giyeceğimi seçmek için geçiş yaptım.
"Hmmm bikini, yok ya fazla şey.
Hmmm ayıcıklı pijama, bu çok ayıcıklı . Hmm annemin gelinliği bu da fazla abartılı kaçar sanki yaa. Öff giyecek hiçbir şeyim yok."
"PUHAHAHA ne yapıyorsun bakalım sen?"
"Misafir gelecekmiş onun için kıyafet seçmeye çalışıyorum."
"Ne misafiri yaa öff. Onların evi yok mu?"
"Dedi bizim eve tüm okulunu dolduran abim"
"Sus be! Kimmiş bakam bu misafirler?"
dedi yatağımın üstüne zıplayarak.
"Karşı komşularımız."
"Neee?! Edagil?"
"Ha?"
"Yok bi şey. Ben en iyisi şeyi şaapiyim." deyip son hız odamdan fırladı.
"Kesin bir şeyler karıştırıyor. Bu evde hiç bir zaman boş yere şey şaapılmaz çünkü. Ayrıca Eda kim la? Neyse şuradan bir tişört giyeyim, gelinin kız kardeşi imajı vermek istemem."
Üstüme I HATE EVERYTHİNG yazılı tişörtümü geçirdim. Altıma siyah pantolonumu giydim ve aynaya baktım.
" Vuhuuu beebeğiiim bok gibisin 👈"
Evet çok güzel sayılmazdım. Gözlerim dışında pek övünebileceğim bir tarafım yoktu ama olsundu beee. Yine ne diyorum ben öff. Koridora çıktığımda saçını kökünden sökmek istercesine tarayan bir adet abimle karşılaştım. Altına dizinin üstünde bir şort ve üstüne de siyah kapüşonlu bir sweatshirt giymişti. Lan çok yakışıklı anasını satayım ya. Keşke abim olmasaydı. Ben bunları düşünürken gözleri ayna üzerinde dolaşarak benim yansımamı buldu.
"He söyle"
"Allah allah ya sadece abimi izlemek istedim. Olamaz mı?"
Ding dong Ding dong
"Ay Sıla güzel miyim? Güzelim dimi? Sen olsan benle evlenir miydin? Ben evlenirdim. Bence güzelim. Dimiiii?"
İki kolumdan tutmuş beni sarsıyordu.
"Abi beni salar mısın? Gayet iyi işte"
"HOŞGELDİNİİİZZ"
"Ay hoşbulduk canım."
Yeşim teyze her zamanki kibarlığı ve zarafetiyle göz kamaştırıyordu.
"Geçsenize Yeşimcim, kapıda kaldınız kusura bakmayın."
"Yok ayol alemsin, ne kusuru?"
Sırasıyla Yeşim teyze, kocası (Saçsız, uzun boylu, güleryüzlü bir adamcağız), kısa boylu kumral bir kız (Bu kim? Her neyse) ve hemen arkalarından Caner ile Bartu girdi. Abime baktığımda kızın yanına doğru depar attığını gördüm. Demek Eda bu ehe ehe ehe. Şimdi düştün elime, ben sana sormaz mıyım?
Piç smile atarak odaya girdim. Ve Nisa 'nın yanına oturdum. Abim bana ne var lan ayı mı oynuyor bakışları yolluyordu. Yok bir şey anlamında omuz silktim.
Dolardan küresel ısınmaya, evin konumundan eğitim sistemine kadar her şey konuşulduktan sonra nihayet yemek yeme faslına geçtik.
Yemek her zamanki ritüellerle ilerlerken Caner'in çığlığı tüm sessizliği bozdu.
"Aaiiyhh bi şey beni dürttü. Sen misin yoksa Egemen? Bak en başından söyleyim ben kızlardan hoşlanıyorum."
Herkes ona 'Yuh lan bari anamgil varken sus' bakışları atıyordu. Annem durumu toparlamak adına:
"Aaaa çocuklar herkes yemeğini bitirdiyse gidin kendi kendinize takılın. Bizim gibi olgun insanlarla sıkılırsınız. Kanınız kaynıyor şimdi sizin."
"Amaa annee daha yemek bitm-"
Annemin o büyüyen gözleri her şeyi çözüme kavuşturdu ve fırlayarak abimin yatağına zıpladım. Diğerleri de arkamdan gelmişti.
"Eeeee ne yapalım?" dedi abim.
"Korku filmi mi izlesek?"
"Yaa Caner abi hayır, korkarım ben."
"Eda filmin adını gözden geçir ve söylediğini tekrar düşün. Gülmek için çekilmiyor herhalde korku filmleri."
O sırada abimin gözleri bana kaydı. Ne var yani korku filmi izlerken kahkaha atan ve komedi filminde ağlayan biriysem? Olamaz mı? Bal gibi de olur.
Bilgisayarı açıp yarım daire oluşturacak şekilde etrafına kurulduk. Sırasıyla sağdan sola abim, Eda, Caner, Nisa, ben ve Bartu şeklinde oturduk. Eda arada bir abimin koluna yapışıyordu. Abime baktığımda ise o buna dünden razıymış gibi davranıyordu. Bartu ise hiç farkında değildi. Tam herkes odaklanmışken aklıma gelen hinlikle popomu kaydırarak yavaşça geriye çekildim. Siz misiniz 1 aydır beni uyuz eden? Üzgünüm Eda ama istisnalar kaideyi bozmaz tatlım. Sen de yapmışsındır bi şeyler. Tam o gerilim müziğinin girdiği herkesin bakmakla bakmamak arasında kaldığı bir sahne vardır hani. Hıh işte tam o sahnede avazımın çıktığı kadar BÖÖÖHHH diye bağırdım. Accccayip korkmuştu hepsi. Bartunun küfrettiği çok açık bir şekilde duyulmuştu. Işığı açtığımızda Eda abimin üzerindeydi. Kafasını boynuna gömmüştü.
~Wtf? O kadar da değil Eda Hanım! ~
"Eda noluyo abim orda?"
"Zaten korkuyorum dedim size, şu kız da öyle bağırınca böyle olmuş. Özür dilerim Egemen."
~Birincisi sensin şu kız. İkincisi Caner'e abi dediğin halde benim biscolata erkeği abime Egemen dedin. O Caner 'den büyük bir kere. HIH ~
İŞTE O AN QGSSGBDFHVS
Nisa' nın bağırmasıyla herkes koptu.
" Caneeeer sen altına mı işedin? "
