Buradaki ilk günüm yeni bir okula başlamak istemiyorum. Ben canım kankam biriciğim Burçak 'ı istiyorum. Gıybet, şeytanlık, ders kaynatma istiyorum. Bunları burda yapabileceğimi hiç sanmıyorum. Lanet olsun bu hayat lanet olsun bu sevgi.
Ama şu an yeni okulumun önündeyim. Ne büyük bir okul lan burası, kesin kaybolurum ben burda. Zor da olsa nihayet müdürün odasını bulmayı başardım. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde 40-45 yaşlarında bir müdüre yerine, kel ve gözlüklü bir müdür görmeyi bekliyordum.
"Buyrun, ne istemiştiniz?"
"Ben yeni öğrenciyim, hani şu Mersin 'den gelen."
"Bir saniye hemen bakayım. Evet buldum. SILA, Sıla Demirci. Sınıfın 10-İ. İkinci kat orta koridor. Hoşgeldin.
" Hoşbulduk, çıkabilir miyim? "
Kafasıyla onayladı ve ben sınıfa doğru ilerledim. Geç kaldığım için herkes dersteydi. Sınıfın kapısını çalıp içeri girdim.
Yeşil gözlü esmer biri :
"Buyrun ne istemiştiniz?""Seni"
"Hı?"
"Şey şey şey pardon ben yeni öğrenciyim demek istemiştim.
" Buyur gir o zaman. "
~Hocaymış ya la! Ah Sıla ah bu ne bahtsızlık? ~
Sus be iç ses, vurma yüzüme.
En arkadaki boş sıraya oturdum. Ve etrafta yakışıklı çocuk kesmeye başladım. Oha önümdeki çocuk ne lan öyle? Dünyanın sekizinci harikası falan mısın acaba?
Teneffüste iki üç kişi bizim meteorun yanına geldi. Anladığım kadarıyla çete gibi bir şeyler.
~Aynen Sıla aynen. Hatta birazdan kötü çocuk saf ve masum kızı ezikleyecek. ~
Ne yaparsam yapayım hiçbirinin ilgisini çekemedim. Sanki size kaldım ben ya hıh!