5.BÖLÜM

118 8 0
                                    

(Namı değer Kızıl Cadı)
Erken kalkmak için alarm kurmamıştım bile, Kalktığımda öğle yemeği çoktan bitmişti. Akşama kadar nasıl bekleyecektim. Bacağımın sızısı geçmişti. Kalkıp üstüme beyaz bir gömlek ve altına kotumu giydim. Üstüme montumu aldım ve yemek yemek için dışarıya çıktım. Yurdun önünde çağırdığım taksiyi beklerken biri arkamdan korkuttu beni. Poyrazdı bu '' Ne arıyorsun burda. Beni mi takip ediyorsun(!)'' dedim. Gülümsedi ve gizemli bir surat yapıp '' evet sapığım ben yalnız dolaşan güzel kızları Avlarım.'' Dedi bu kadar komik olmayı nasıl başarıyordu bilmiyorum ama beni güldürmeyi beceriyordu. Arkadan Aras '' Hadi oğlum gitmiyor muyuz?!'' Diye bağırdı.'' Nereye gideceksiniz?'' Mantıklı sorumu sorduktan sonra Poyraz '' Bizim mekana gidiyoruz. Sende gelmek ister misin şaşkın'' çok makul bir teklifti biliyorum taksi çağırmıştım ama Onu daha iyi tanımak istiyordum. O yüzden bu teklifi kabul ettim. Yurdun arkasına gidiyorduk. İçimden nedenini sorgularken önüme kocaman bir bar girişi çıkmıştı. '' sizin mekanımız dediğiniz yer burası mı? Bir bar !'' İyi de bu kadar parayı nerden buluyorlardı. Kocaman bir bar açacak kadar para nerden geliyordu. '' Ne varmış bir barda hadi !'' İçeri doğru girdim biraz karanlıktı. Orda bir bar sandalyesine oturdum. Aras bana '' Ne yemek istersin? Pizza, makarna yada lahmacun hangisi ?'' Acaba lahmacun desem çok mu tuhaf kaçar ama şuan iki lahmacun gömebilirim. '' Lahmacun!'' Bunu derken gözlerim açılmıştı ağzımın sulandığını hissettim. Aras minik bir gülümseme attı. '' Lahmacun, buna emin misin? Lahmacun yiyecek bir kıza  benzemiyorsun!'' Demişti. '' Sende bir kıza Ne yiyeceğini soracak birine benzemiyorsun. '' yüzündeki gülümseme hafifçe artmıştı. Lahmacun siparişini verdikten 10 dk sonra hemen gelmişti. Aras '' Borcumuz ne kadar kardeşim ?'' Dedi ve elini cebine götürdü ama çocuk '' ne parası abi sen bizdensin '' demişti. Tanındığı çok belliydi lahmacuncuda(!) O kadar açtım ki elindeki poşeti kapar kapmaz açtım ve yıllardır açmışım gibi yemeye başladım. O kadar yemekle özdeşleşmiştim ki kafamı kaldırdığımda Poyraz da Aras da bana bakıyordu. Yarısı yenmiş lahmacunu istemeyerek uzattım. İçimden almamaları için dua ediyordum. İkisi de olumsuz yönde kafasını salladığında ısrar etmeyerek ağzıma geri götürdüm. Her güzel şeyin olduğu gibi lahmacunun da sonuna gelmiştim. Poyraz işi olduğunu söyleyip az önce çıkmıştı. Koca barda ikimiz kalmıştık. Aras bana bakıp gülüyordu. '' Ne var ?'' Yüzümde bişi vardı sanırım çünkü bakıp gülmesinin başka bir anlamı yoktu. Elimi yüzümde gezdirip sürekli ne olduğunu soruyordum. Yanıma doğru geldi ve dudağımın kenarına elini götürdü. Ağzımın kenarına bulaşan lahmacunun harcını eliyle almıştı. Sonra da uzunca gözlerime bakmıştı. Taki kapıdan kızıl Cadı girene kadar. '' bu kadar midesiz olmana şaşırıyorum Aras!'' Demişti beni mi kastetmişti o, yine yumruklarımı sıkıp üstüne doğru gidecektim ki Aras beni tuttu.'' Pekala Sanem, senin hazırladığın bir plana neden inanayım ki ?'' Nasıl yani bana bunların hepsini o mu yapmıştı şimdi beni kimse tutamaz diyemedim Çünkü Aras sıkıca tutuyordu kolumu. '' Buna senin inanmaman bana bişi kaybettirmez. Zaten tüm yurt onun bir fahişe olduğunu düşünüyor!'' Zaten belliydi bunu yapan kişinin işinin ustası olduğu. ''Yanı bunu yaptığını kabul ediyorsun Sanem. Bu oyunun hepsi senindi demi !'' Ne yapmaya çalışıyordu Aras? Ona itiraf ettirmişti zaten. Neden daha fazla üsteledi ki bunu. Beliz iyice kızmıştı ki yüksek bir tonda ''EVET!'' Demişti. Aras '' bu kadarı yeterli Poyraz. Kaydı kes!'' Nasıl yani Poyraz burda mıydı ? Ne oluyordu burda? Kafam sorularla doluyken Barın önünde sesler yükselmeye başladı. Neredeyse tüm yurt buradaydı! Kapının önünde. Kızıl Cadı ne olduğunu şaşırdı ve kapıya doğru yöneldi. Tüm yurt küfür ediyor ve ellerinde taşlarla bekliyorlardı. Kızıl Cadı '' Bunların hepsi senin yüzünden oldu! Neden geldin ki çöp yuvandan!'' Acıtmazdı bu sözler canımı çöp ev kısmı doğru sayılırdı çünkü ama bunu o cadolozun söylemesi dokunmuştu. Bana doğru yaklaştı ve elini kaldırdı ki Aras elini havada yakaladı ve '' Daha fazla burda kalma defol! yerleri yeni temizledim kirlensin istemiyorum!'' Bu ağır ama hoş olmuştu. '' Bunu yaptığına inanamıyorum Aras sana olan sevgim artık nefret ve intikam duygusuna bıraktı yerini! Seni rezil edeceğim!'' Bu boş bir tehditti Arasa bunlar sökmezdi ki '' Boş laflarını da boş bedenini de al ve çık git burdan!'' Aras çekilirken '' Bu burda bitmedi fahişe seni de maf edeceğim Sanemin fırtınasında kaybolup gideceksin.'' Ben tam cevap verecekken Aras beni tuttu ve arkasına çekti. Bu demek oluyordu ki artık bende grubun bir parçasıydım. Bu beni mutlu mu ediyordu üzüyor muydu bilmiyordum ama kin duyduğum karşı cins hem cinsimin yaptığı alçaklığı temizlemişti. Kızıl Cadı sinirle çıktığında dışarıda ki insanlar yuhalamaya ve ellerindeki taşları fırlatmaya başladılar. Normalde acırdım ama o bana acımamıştı. Omzumu biri tuttu bu Poyrazdı. Karşıma geçmiş sırıtıyordu. ''Nasıl beğendin mi planımızı?'' Demişti '' Tek kelime ile mükemmeldi çok teşekkür ederim.''  Poyraz birden bana sarıldı. İçimdeki lanetli anılar canlandı biranda gözümün önünde o kadar ki farkında olmadan poyraza ''Amca'' demiştim. Poyraz kendini çekip benden defalarca özür diledi. Ben sorun olmadığı manasında kafamı salladım. Arkadan Aras '' Küçük hırsız! Ben bu kadar basit bir teşekkürü kabul etmem. Yaptığım onca şeyden sonra az kalmaz mı kuru bir teşekkür(!)'' haksız sayılmazdı bir değil tam üç kez yardımcı olmuştu bana ama son yaptığı en önemlisiydi. Onun da benimde yüzümde gülücükler vardı. Ama onun yanağında ki o gamze bir mezar gibi kocamandı birini gömseniz kemikleri bulunamazdı...

İKİ KALP BİR BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin