7.BÖLÜM

117 5 0
                                    

Bana verdiği sözü düşünüyordum, bir evet dememle diğer kızlar gibi mutlu, özgür olabilecek miydim ? Sürekli kanayan yaralarım kapanacak mıydı? Tamam demiştim ama Ne kadar güvenliydi? İçimi kemiren bu sorularla 1 hafta geçirdim. Arasın yanında çalıştım, poyrazla gezdim. Dolu dolu 1 haftaydı. Birde Tuana vardı. Sürekli peşimdeydi sürekli özür diliyordu.  Affedilmeye değmeyecek hatalar da vardır. Hayatımdaki en güzel felsefeydi, bir kez hata yapmışsa tekrar tekrar hata yapardı. Poyraz diğer erkeklerin aksine çok iyi ve erkek kız ayrımına düşmeyen biriydi, Aras bana ilgili yalnız kalmamı istemiyordu, hayatıma giren bu iki erkek olduğu için ilk kez bu kadar şanslı hissediyorum. Odamda oturmuş müzik dinliyordum. Kapının çaldığını fark bile edememiştim. Müziğin bitmesiyle duymuştum kapıyı. Kapıdaki Arastı, beni bara çağırmaya geldiğini sanmıştım ama yüzü düşmüştü, neyi olduğunu sormaya korkmuştum çünkü cevap vermeyeceğini biliyordum. Ama yine de soracaktım " Neyin var Aras neden böylesin?" Yüzüme uzun uzun baktı. Omzunu silkti " Bir şey yok küçük hırsız." Bu cevabı alacağımı biliyordum ısrar etmek istemedim. " hadi hazırlan gidiyoruz ." İçeri girdim ve altıma  siyah tayt üstüne de beyaz bol bir tişört giydim nede olsa bara gidecektik. Yada en azından ben öyle düşünüyordum. Birlikte yürürken aklıma Poyraz geldi o neredeydi? Hep bizimle takılırdı. " Poyraz nerede?"  Bu soruyu sorunca kısacık bir gülümseme attı " ne var neden güldün? Yoksa kavga mı ettiniz ?" 
" Onu bana sormayı kes !"  Neden bu kadar sert çıkışmıştı. " Siz ve kavga etmek ciddi misin sen ?" Yüzü iyice sertleşmişti " eğer benle olmaktan sıkılıyorsan git onun yanında çalış !" Çalış mı bana neden bu kadar sert çıkışmıştı anlamıyorum??
" Kendine gel Aras ! Bana bağırma hakkını nerden aldın?" O kadar sinirliydim ki yüzüne sağlam bir Tokat atmak istiyordum ama kendimi tuttum.
" Bana bak Beliz benim yanımdayken Poyrazın adını duymak istemiyorum." Aralarında ne geçmişti ki biran da böyle oldu anlamıyordum tüm güzel günümün içine edilmişti. Artık hiç bir şey yapmak istemiyordum. Arkamı dönüp gidecektim ki sertçe bileğimi tuttu, canım çok yanmıştı. Bileğimi kurtarmaya çalıştıkça daha da sıkıyordu. " Bırak kolumu ARAS! Canımı yakıyorsun" beni duvara doğru itti, yavaşça yüzüme doğru eğildi kafamı yana çevirdiğimde kulağıma bir şeyler fısıldadı " Poyraza koşacaksan yemekhaneye bak orda bulursun" sertçe geriye ittim " Sana ne oldu bilmiyorum ama sözünü tutamıyorsun bu kesin!"
O kadar kızgındım ki şuan her şeyi kırabilirdim. Odama doğru gittim kapıyı kapattım ve kendimi yatağa attım. Kulaklığımı taktım ve şarkı dinlerken derin bir uykuya daldım.

Kalktığımda saat akşam 8 olmuştu. Pandalara taş çıkarmıştım. Hızla bir duş aldım ve üstümü giyinecektim ki kapımın altında bir not vardı. Notun üstünde büyük harflerle " EN GÜZEL KIYAFETLERİNİ GİYİN KÜÇÜK HIRSIZ !" Yazıyordu.  Ne yapmaya çalışıyordu bu çocuk sabah pislik gibi davranıyor simdi de kapıma not bırakmış zaten benim en güzel kıyafetim bir pantolon birde sweat ben nerden bulacaktım güzel bir kıyafet, ben bunları düşünürken birden kapim çaldı tuana elinde bir yığın elbise getirmiş yüzüme bakiyor du, kapiyi yüzüne carptim nasil olur da onun kiyafetini giyeceğimi düşünür Aras. Tuana kapıda bir şeyler söylüyordu kapıya yaslandim ve gitmesini söyledim ama Tuana gitmiyordu. " Biliyorum beni asla affetmeyeceksin ama beni kandirdirlar çok özür dilerim senin için küçücük bir şey yapmama izin ver beni affet Beliz lütfen!" hayır hayır kalbim yumuşama hayır hep bu yumuşak kalbin yüzünden başına gelmeyen kalmadi affetme. Dedim ve kapıyı açtım Tuananin gözleri aglamaktan şişmiş umutlu gözlerle bana bakıyordu. " Sadece kıyafete ihtiyacım olduğu için açıyorum bu kapıyı sakın yanlis bir şey anlama!"
" Tamam anlamam yeter ki aramızda bir etkileşim olsun ben cok pişmanım Beliz beni aralarına alacaklarini söylediler bunca sene onların barbarliklariyla uğraştım kurtulacağimi sandim." Bu kızda en az benim kadar saf ve kullanılmaya açıktı.
" Tamam yeter özür dileyip durma, kıyafetleri denemem lazim daha, zamanim yok." Kafasını tamam manasında salladi. O kadar cok elbise vardı ki ben elbise giymek istemiyordum. Ama içinden seçebileceğim başka türde kıyafet yoktu hepsi kısacık kısacık elbiselerdi.  İçlerinden bir tanesi gözüme çarptı siyah mini bir elbise tam benim icin getirilmis gibiydi ama o kadar kısaydı ki bunu giyersem dışarda donardim. Üstüne de uzunca bir mont aldım. Bordo botlarıyla da sürprize hazırdım. Ama Tuana tuhaf tuhaf bana bakıyordu. " Ne var neden bakıyorsun?" sesi çıkmadan saçlarımı tutuyor yüzüme renk seçiyordu. Aklindan geçen makyaj değildir umarim. " Eksik var, sana güzel bir makyaj yapacağım otur yatağa hemen" Omuzlarimdan tutup beni yatağa oturttu bir sürü ruju vardı Bu kadar makyaj malzemesini ne yapıyordu bu kiz. Uzunca bir vakit makyajımla uğraştı. Sonunda aynayi elime verdi baktığımda şoka girmiştim bu ben miydim ne kadar güzelmisim meğer. Telefonum çalmıştı bilinmeyen bir numaraydi açmayacaktim ama Tuana benden önce davranıp telefonu açtı ve elime tutuşturdu oldum olasi en nefret ettiğim hareketti bu istesem açardim o telefonu demi. Telefonu kulağıma yasladim bu sesi nerde olsa tanırım  "Hadi artık arkaya gel ağaç olduk burda." olduk mu dedi bu çocuk poyrazla barismislar o zaman güzel bu sevinç bana yeter de artar. Kapıya doğru yöneldim ki Tuana omzumu tutup kendine çevirdi ve sarıldı. Bu kıza kızmak hiç mümkün değildi. "Tamam tamam yeter geç kalacagim!"
Çekildi ve " Çok eglen sen gülmeyi hak ediyorsun." Bu kadar duygusallık bana fazla Tuananin odadan çıkmasını bekledikten sonra yurttan çıktım. Bara doğru yürümeye başladım bu botlar neden bu kadar topuklu ki ayaklarım kopuyor. Bara geldiğimde kimse yoktu kapkaranlik ve  ıssızdi bu çocuk başka bir yer dedi de ben mi yanlis anladim acaba telefonumu çıkardım tam onu arayacaktım ki arkamda bir nefes hissettim. Yumruğumu sıkıca sıktım ve arkami dönüp sağlam bir yumruk attim yüzüne. Sağlam bir yumruktu ki acıyla bağırdı.. Hadi be doğru olmasın bu, nolur yüzüne yumruk attığım bu kisi Aras olmasin.  Acıyla bağıran bu kişi Arasın ta kendisiydi.  "Ayy cok özür dilerim arkamda ne işin var ac gözünü bakayım."
"Bırak birak daha kötü yaparsın sen. Kızım yumruk atmak ne ya nerden öğreniyorsun bunları"  Ya çocuk bana yardim ediyor ben onu ilk fırsatta dövüyorum. Poyraz bardan çıktı bize doğru koştu " Noldu lan burda, haşat etmişsin kardeşimi(!)"  Bu dediğine gülmemek elimde değildi. Aras bana bakarak " Gülmek sana çok yakışıyor"dedi. Onu dediginde kalp ritmimin hızlandığini hissettim, bu kalp atışı da neyin nesiydi?

İKİ KALP BİR BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin