İKİ KALP BİR BEDEN

9.BÖLÜM

(Medya Arasın barının bir kısmı)

Arasla üniversite kaydını yapmamızın üzerinden 1 hafta çoktan geçmişti ama nerden başlayacağımı bilmiyordum. Lise sondum ve sadece sınav gecesi çalışarak geçen bir öğrenciydim. Yatağıma uzanmış bunları düşünürken kapim çaldı. Aras bir yığın kitapla odama girdi. Tanrım! Bunları çözmemi istemeyecek umarım. Korkmuş gözlerle Arasa bakıyordum ki " Neye bakıyorsun bunların hepsi çözülecek!" evet o korkunc kelimeleri birbir ağzından döküverdi. " Düşündüm ve sinava girme işinden vazgeçiyorum ben değil bunlari çözmek açıp kitap bile okuyamam." Arasın yüzünde her zamankinden daha geniş bir gülümse oluştu. "Bunları hep beraber çözeceğiz, Poyraz matematik dehasidir eminim seni en iyisi yapacaktır." Poyraz, matematik, ders çalışma... Ne ara bu noktaya geldim ben. "Peki deneyeceğim ama olmazsa ben yokum ısrar yok" onaylarcasina kafasını eğdi. Odamdan çıkıp gittiğinde kitaplar bana ben kitaplara uzun uzun baktık. Neredeyse 20 dakika böyle gecti. Karnım ben çok açım demenin bir yolu olan guruldamayi yolladı. Taytımın üstüne uzun bol bir tişört giydim ve yemekhaneye doğru yol aldım. Omzumun üstünde sevecen bir el hissettim ki bu kesin Tuanaydı. Kafamı döndürdüğümde tahminim yüzde yüz doğruydu. " Seninle biyoloji çalışacağız!" sesi kulaklarımda çınladi, nasil yani biyoloji mi ama ben eşitağırlık seçmiştim. " Bir hatan var ben eşit ağırlık seçtim sayısal değil "
" Biliyorum ama Aras biyoloji de çalışmanı istiyor." Aras mı istiyor, kafam allakbullak olmuştu. "Bir dakika Aras istiyor derken?"
"Evet Aras dersleri iyi olan herkesten rica etti sana tüm dersler hızlandırması yapacağız!" Onları söylerken yutkunmayi unutmuş gibi hissettim. Ben ki Beliz dersten nefret eden ben TÜM DERSLER HIZLANDIRMASI yapacaktı. Aras seni öldüreceğim. Yemeğimi alıp her zaman ki masamıza oturdum ve gelmelerini bekledim. Nihayet 6 dakika içinde teşrif ettiler. Gözlerimden alev çıkıyor olsa gerek Poyraz " Sakin ol burası yurt burayı yakarsan kalacak yerimiz olmaz bu heyecanı matematiğe ayir(!)"
"Benim için yapıyorsunuz biliyorum ama benim bunyem bunun için hic dayanıklı değil acıyın bana"
Poyraz kocaman bir sırıtmayla yemek sırasına gitti. Onlar yemeklerini alırken ben çoktan yemeğimi yarılamıştım. Aras tepsisiyle yanıma oturdu. "Bana kızma küçük hırsız bunlar senin için" o masum ifade de neyin nesi eskiden onu azar manyağı yapacak olan kız nerede ortaya çıksan ne olurdu " Yok ne kızmasi bunları benim için yapıyorsun biliyorum" Bu da ne hayır Beliz çok sinirlisin çünkü sana sormadan bir sürü özel ders ayarladı ne demek kizmadim. Poyraz bana nerden başlayacağımızı anlatıyordu. Matematik çok basit işlemden başka hic bir işin yok diyip duruyordu ama poyrazin bilmediği şey o işlemler asla kolay olmuyordu. Yemekten sonra müdür beni odasına çağırmıştı. Aras bundan hic hoşnut olmadığını açıkça göstermişti. Ben müdürün odasına doğru çıktım ve kapıya geldiğimde yavaşça kapıyı tiklattim. Müdür koltuğunda yayılmış bir şekilde " Ooo Belizcim geldin mi ? Nasil yurttan memnun musun?"
"Evet gayet memnunum herkes gayet iyi"
" Ben seninle geçen gece hakkında konusmak istiyorum sende duydun tabi..."
Aslında bir şey duymadım ama öğrenmek için güzel bir şanstı.
" Hiç kimseye bir şey demem hiç duymamış gibi yaparim."
"Arasın üvey oğlum olduğunu saklamak benim hiç hosuma gitmese de o böyle istiyor."
Duyduklarım karşısında sok olduğumu asla belli etmemeliyim ama suan müthiş bir şok içersine girmiştim. Aras ve müdür üvey oğul ve babamiymis.
"Ama neden ona vurdunuz sadece oğlunuz olduğunu söylemenizi istemediği için mi?"
" O gün sende duydun terbiyesi iyice bozuldu karşısında kimin olduğunu unutuyor onu uyardım her yeni gelen kıza bunu yapma diye..."
Her yeni gelen kıza yaptığı şey derken müdür neyden bahsediyordu.
"Bak kızım yaşadıklarını bildiğim için diyorum Aras itine güvenme seni kendi için kullanıp atacak ona dikkat et ben seni bir baba gibi uyarıyorum."

Müdürün odasına girerken nasildim çıkarken nasilim o sözlerle ne demek istedi. Aras çok iyi biriyken neden onun hakkında böyle seyler dedi. Peki aras neden üvey babasını sakliyordu. Arasin kötü biri olduğuna inanmak istemiyorum. O asla beni kullanıp atmaz hem öyle olsa Tuana beni uyarirdi onlara yanaşmama izin vermezdi. En iyisi gidip Arasa bunları anlatmakti. Direk ona sormam en iyisi çünkü o benim hep arkamdaydi ve bana güvendi. Bara doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Poyraz icerideydi ama Arası göremedim. Poyraz matematik kitaplarını masaya yığmış beni bekliyordu. Yüzümdeki ifadeyi en basit hale getirip yanına geçtim. " Müdür ne dedi yüzünden düşen bin parça"
"Hiç yurda alıştın mı? yurt nasil? Böyle sorularla kafamı utuledi işte."
Poyraz tatmin olmamış bir ifadeyle peki dercesine kafa salladı. Matematiğe girişten başladık ve saatlerce çalışma yaptık. Tuhaf olan hiç sıkılmamıştım. Matematiği böyle zevkli anlatsalardi ben bu kadar nefret etmezdim. Ne kadar oldu bilmiyordum ama Aras sonunda gelmişti ama hesap soracak halde değildi yüzü elleri her yeri kan içindeydi. Masadan nasıl kalktım bilmiyorum ama düşmeden onu tuttum. "Poyraz ilk yardım çantası nerde hemen getir!"
Poyraz kosarak içeri mutfaga gitti.
"Aras kendinde misin bana cevap ver"
"Abartma küçük hırsız alt tarafi merdivenden yuvarlandim."
"Kapa çeneni daha sana soracağım bin ton soru var sen merdivenden yuvarlanıp geliyorsun tam dayakliksin neden kendine dikkat etmiyorsun."
"Woaa küçük hırsız ne kadar konuştun daha önce bu kadar kelime duymadım senden."
Neden bu kadar endişe ettim bilmiyorum ama onu öyle görünce elimde olmadan yüreğimi korku kapladı. Poyraz ilk yardım çantasını getirdiğinde yaralarina pansuman yaparken gözlerini benim gözlerime kitledi. Yarasına biraz bastırıp bakma anlamina getirdim. Ama o " Böyle güzel olan şeylere nasıl bakmam haksızlık olmaz mi?"

CANIM OKURLARIM GEÇ BİR BÖLÜM YAYINLAMASI OLDU AMA BEKLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM UMARIM MEMNUN KALIRSINIZ 😊SEVILIYORSUNUZ💓