3.BÖLÜM

154 6 0
                                    

(Medyada Poyraz var)

Hiç bitmeyecek olan okulumdan dönmüştüm. O kadar yorgundum ki eşofmanımı giyinip üstüne beyaz bir tişört giyindim. Tam uykuya dalacaktım ki bağrışma sesleri yükselmeye başladı. İçimde ki meraklı kurda engel olamıyorum ki yataktan kalkıp kapının kenarından koridora baktım. Yine bizim kızıl Cadı  kavga ediyordu, bu umrumda olmadığı için kapımı kapatıp yattım. Birden kapım yumruklanmaya başladı, bu sinir bozucu hareketin yapılması  gerekiyor muydu sanki sinirle doğrulup kapıyı açtım. Ama bu kızıl Cadı değildi bu Tuanaydı. Ağzı yüzü kan içindeydi hemen onu alıp yurdun revirine götürdüm. Kaşına dikiş atıyorlardı. İyi de bizim kızıl Cadı bunu niye yapsın ki ? Tuana sürekli ağlıyordu ve ağzında bir isim geveliyordu. '' Lütfen ağlamayı bırak ve şu ismi doğru söyle!'' Diye bağırdım çünkü bu durum sinirimi bozuyordu. '' Sensin Beliz!sen'' dedi. Nasıl yani benim yerime onu mu dövmüşlerdi. Bir dakika Tuana benim kıyafetlerimi neden giyiyordu. ''Tuana neden benim kıyafetlerim sende ?'' Mantıklı bir soru sormuştum. bana hata yapmışcasına '' Özür dilerim. Bunu yapmak istememiştim.'' Neden özür diliyordu şimdi kıyafetlerimi giymesi sorun değildi. ''Kıyafetlerimi giydiğin için özür dilemene gerek yok Tuana.'' Dedim. Ama o kafasını olumsuzluk anlamında salladı. ''Kıyafet değil Beliz. Bunun için!'' Diyerek arkamı işaret etti. Arkamda müdür duruyordu ve bana bakıyordu. Yine ne işler dönüyor burda neden bir günüm normal değildi. ''Hemen odama gidiyoruz!'' Dedi sesinden bi bokluk yaptığımı anlamıştım ama sorun şu ki ben okuldayken ne yapmış olabilirdim. Odasına çıktığımda benden  monitöre bakmamı istedi. Yavaş adımlarla masasına doğru yaklaştım. Monitörde kamera görüntüleri vardı. Bir kaç dakika boş boş bakıyordum ki birden kamerada ben belirdim. Ama bu Tuana'nın giydiği giysilerim di ama neden erkelerin katına iniyordum ki. Orda ne işim olabilir di ? Tanrım o çocukta kimdi ? Lütfen bu bi tür kabus olsun Çünkü şuan o çocukla öpüşen ben olmayayım. Başım son derece dertteydi. Müdürün o bakışları yok mu ? Müdür olmasa ağız dolusu küfür ederdim. Buna inanıyor muydu gerçekten. ''Asıl sorun bu değil Beliz! Bunun tüm koridor erkanlarında yayınlanmış olması.'' Dediğinde içimde oluşan öfke patlamasıyla müdürün odasından çıkıp revire doğru koştum. Revire girdiğimde Tuana hala ağlıyordu. Hızla yanına gittim bana doğru baktığında yüzüne sağlam bir yumruk attım. İçim hala rahatlamamıştı onu altıma alıp üstüne çıktım sadece tokat atıyordum. Eğer ceza alacaksam gerçek bir konudan ceza almalıydım. Tuana yüzünü korumaya çalışıyordu ama o kadar sinirliydim ki gözüm kararmıştı. Biri beni belimden tutup üstünden aldı. Müdürün ta kendisiydi. ''Cezalısın!'' Hiç umrumda bile değildi. '' Tuvaletleri ve yemekhaneyi temizliyorsun!'' Bu kadar küçük bir ceza beklemiyordum ama tâki bana ''3 gün boyunca '' diyene kadar nasıl yani üç gün boyunca milletin pisliğini mi temizleyecektim. Kolumdan tutup beni dışarı çıkardı.

**************
(Sanem'in ağzından ( kızıl Cadı) )

Planım işe yaramıştı Beliz denen sülük layık olduğu yerde bende istediğim yerdeydim. Şimdi geriye sadece Arası kışkırtmak kalmıştı. Onun nerde olduğunu kuşkusuz biliyordum. Yurdun arkasında ona ait bir bar vardı. Günün yarısını orda geçirirdi. Oraya gittiğimde tahminim doğrulandı. Oradaydı görüntüleri hazırladıktan sonra yanına gittim.
'' Burda ne arıyorsun? Git! Beliz hakkında konuşmak için geldiysen boşa gelmişsin defol!'' Dedi.
''Bütün yurt inandı buna sen neden inanmıyorsun! Ne var bu kızda ?''  görüntüleri göstermenin tam sırasıydı. Uzunca inceledi videoyu. Sinirlendiği belliydi. Kendimle gurur duyuyordum her şey tıkırındaydı.

**************
( Beliz )

Tuvalet temizlemek zorunda kalsamda Tuana'nın yüzüne vurduğum için içim rahattı. İnsanlar ne kadar da iğrençler hangi şizofreni beyinli duvara sümüğüyle adını yazar ki , deliği tutturamamış galiba çünkü resmen bokunu dışarı yapmış ya. Ben bunları temizlerken tuvaletin kapısı sertçe kapandı. Kimdi bu şimdi derken '' Seni farklı sanmıştım, yaşadıkların yüzünden bu kadar iğrenç biri olamaz demiştim.'' Aras mıydı bu,oda mı buna inanmıştı ve benden hesap soruyordu. ''Buna inandıysan diğerlerinden farkın yokmuş Aras ÖZER!'' Bende onun farklı olduğunu düşünmüştüm. Oysa oda salakmış ki benim böyle bişi yapacağımı düşünmüş. Sinirle üstüme gelip beni duvara yasladı. Aramızda mesafe yok denecek kadar azdı. '' Her şey ortada görüntüler de sen vardın.'' Dedi, gerçekten buna inanmıştı ve ciddi ciddi beni sorguluyordu. '' Yapma Aras senin zeki olduğunu düşünmüştüm. Cidden o görüntülere inanıyor Musun? Yazık sana.'' Yüzünde garip bir ifade oluşmuştu. Aslında gariptir ki sözleri canımı yakmıştı. Beni diğerlerinden farklı tutmasının sebebi bu muydu? Amcamın bana yaptıkları yüzünden mi beni farklı tutuyordu. '' Ve evet ben diğerlerinden farklıyım çünkü erkelere güvenmemeyi çok küçükken öğrenmiştim Aras ÖZER! Şimdi yolumdan çekil ki işimi bitireyim.''eğer bunu demeseydim içimde kalırdı çok havalı bir şekilde ordan ayrılmıştım. Şaşkın şaşkın arkamdan bakakalmıştı, sırada temizliğini yapmam gereken yemekhaneye doğru gidiyordum ki Önüme birden Poyraz çıkmıştı. ''Nereye gidiyorsun bakalım şaşkın?'' Şaşkın mı bana şaşkın mı demişti. Bu biraz komikti biraz da tuhaftı,'' Sanırım daha görüntüleri görmemişsin.'' Dedim. Yüzünde yine alaycı bir gülümse oluştu ve ''Gördüm. Ama orda değildim değil mi ?'' Bu cevabı beni şaşırtmıştı '' nasıl yani ? İnanmıyor musun olanlara?'' Olumsuz şekilde kafasını sallamıştı. Doğruları gören birinin olması güzeldi. '' Bu iyi, bana güvenen biri varmış demek ki.'' Gülümsedi ve '' Sana yardım etmeme ne dersin ? Hadi yemekhaneye marş marş(!)'' Gülüştük bana ne oluyordu önce Arasla şimdi de Poyrazla gülüyordum. Bu iki arkadaş bir kızı güldürmenin yolunu biliyordu. Yemekhaneyi temizledikten sonra ben yukarı çıkmak istedim. Çünkü kimsenin bakışlarına katlanamazdım. Ama Poyraz kolumu tutup '' Sen utanılacak bir şey yapmadıysan neden insanlardan kaçasın değil mi?'' Bu doğruydu. Yapmadığım bir şey için neden kaçacaktım. Yavaş yavaş insanlar gelmeye başlamıştı. Biri hariç tabi. Kızıl Cadı gecikmeden yanıma gelmek için hamle yaptı ancak Poyraz önüne geçip karşısına dikildi. Beni ondan korumuştu ama herkesin bana attığı ezikleyici bakış ne olacaktı. Kızıl Cadı '' Hayırdır Poyraz sana da mı söz verdi gece geleceğim diye!'' Bu sözler normalde incitmezdi beni ama incinmiştim. Poyraz ''kendi işini bırakmaya mı karar verdin.''demişti bu ona yetmişti ki yerinde kıpkırmızı olmuştu yüzü saçları ile aynı renge gelmişti. Poyrazın beni böyle koruması iyi hissetmemi sağlamıştı. Yanılmış olabilir miydim tüm erkekler aynı olmayabilir miydi ?

İKİ KALP BİR BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin