6.BÖLÜM

112 5 0
                                    

Dünün ardından aklıma takılan bir soru vardı, iki gün boyunca tuvalet temizlemiştim hem de suçlu olmadığım halde. Tamam belki Tuana'yı dövmüş olabilirdim ama bunu hak etmişti. Dolabımı açıp üstüme Gül kurusu rengindeki kazağımı altına da kot pantolonumu giydim. Sabah yemeğini kaçırmak gibi bir niyetim olmadığından hemen yemekhaneye gittim. Herkesin o ezici bakışı gitmişti. Herkes bana hayranlıkla bakıyordu ve ayağa kalkmışlardı ama bunu neden yapıyorlardı dünyayı kurtarmadım ki , acaba Arasların arasına girdiğim için miydi ? Uzun bir süre olanları anlamaya çalışırken ilk gün olduğu gibi ensemde bir nefes hissettim. '' Önüme geçmeyi alışkanlık edindin küçük hırsız.'' Bu Arastı ayağa kalkmalarına şaşırmamalı. Arkamı döndüğümde Aras sırıtıyordu. '' Yere oturup yemek yiyeceğim çekilde geçeyim(!)'' dalmış ona bakarken bunu demesiyle yoldan çekildim. Poyrazda arkasından geliyordu. Oysa kendimi önemli hissetmiştim, Poyraz koluma girip beni onların masasına doğru götürdü. Oturduk ve kahvaltımızı yapıyorduk bir eksiklik hissetmiştim neydi bu sabah Ne olamamıştı? Doğru ya kızıl Cadı yoktu birde Tuana. Ama onlara Ne olmuştu. Bunu sorup masada ki bu güzel ortamı bozmak istemiyordum. Ama içimdeki o meraklı kurda tekrar yenik düşüp sordum.'' Onlar nerde?''
"Kimler nerde?'' Mantıklı bir soruydu kim olduklarını nerden bilebilirdi ki " Sanem ve Tuana" elindeki çatalı ağzından çekti ve " neden merak ediyorsun layık oldukları yerdeler." Nasıl yani layık oldukları yer neresiydi ki neden şifreli şifreli konuşuyor bu çocuk. " Aras ciddiyim neredeler?" Bu kadar ısrarın üzerine kolumdan tutup beni kaldırdı. Çeke çeke beni yemekhaneden çıkardı. Kolum çok acımıştı. Ama beni neden tuvalete götürüyordu? Tuvaletin içine girdiğimde ikiside yerleri siliyordu. Onlara bakınca gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Sanem bana doğru baktı ve ayağa kalktı. " Oo prenses hanım da gelmiş! Neden geldin dalga geçmek zaferini kutlamak için mi ?" Ne kadar dar kafalı düşünen bir kızdı. "Beni kendinle karıştırma Sanem. Bunu ben yapmadım sen yaptın bu durumda olmanın tek sebebi sensin!" Hayatımda ilk kez saçma olmayan cümle kurmuştum hemde tek seferde. Tuana'nın gözü bir pandayı andırırcasına morarmıştı. Sanem'in arkasında duruyordu. Tam arkamı dönüp gidecektim ki " Özür dilerim Beliz! Bunu yaptığım için çok özür dilerim ama.." cümlesini bitirmesine izin vermedim. Dinlemek istemiyordum. Ağlıyordu ve sadece özür diliyordu. Bana Ne bahane sunacağı umrumda değildi. Kimseye acımak istemiyordum, hele kızıl Cadıya. Aras bana dönerek " Gidelim! Gördün işte nerde olduklarını. Merakın gitti mi?" Kafamı gittiğine dair salladım. Arasla giderken daha doğrusu arkasından giderken kendimce konuşuyordum. " Huysuz! Neden bu kadar huysuz ki? Adı Aras değil HUYSUZ olmalıymış!" Fazla sesli düşünmüştüm sanırım keskin bir U dönüşü ile bana döndü " ne dedin sen? Sen bana huysuz mu dedin?" Eyvah kızdırmıştım gene neden içimden düşünemiyordum ki. Yüzümün kızardığını hissetmiştim. Bu sefer geri çekilmeyecektim " Evet! Huysuzsun işte Huysuz!" Dedim ama demez olaydım. İyice dibime doğru girdi. Kalbimin atışında bir bozukluk oldu oda nesi saçmalama Beliz! O bir erkek ve erkeklerin tek düşüncesi bir kızı nasıl ağıma düşürüp hayatını maf ederim. Saçmalama kalbini kontrol et. " Anlamadım! Tekrar et Huysuz dedin ve Bunu kabul ediyorsun."
" Evet! Dedim işte içimde kalacağına sende kalsın huysuzsun! Tuhaf bunu diyen ilk kişi ben miyim?"
" Sen ne kadar tuhaf bir kızsın bana nasıl teşekkür edeceğini düşünmek yerine bana lakap takıyorsun" doğru ya ona teşekkür edememiştim. Şimdi de onunla tartışıyordum. " Benden basit bir teşekkür istemediğini söyledin bende sana basit olmayan bir şekilde teşekkür edeceğim. Şimdi gidelim karnım doymazsa sinirli olurum!"
" Sinirli olmandan değil yemeğimi çalmandan korktuğum için gidiyoruz(!)" yine mi dalga geçmişti benimle. Yemekhaneye girdiğimizde Poyraz yemeğini bitirmiş ve bizimkileri yiyordu. Hemen gidip kafasına hafifçe vurdum. " Sen ne yapıyorsun. Nasıl yemeğimi yersin?" Poyraz lafa girmeden Aras girdi. " Aman brocum dikkat et! Yemeğini yediğin insan aç kalınca küçük bir hırsıza dönüyor benden söylemesi(!)" sinirli bakışlarla ona döndüm. " Ya çok mu kızdın bak gel ben sana yemek ısmarlamayayım." Arasa lafını verememiştim ama teklifi çok cazip gelmişti. Kafamı onaylarcasına salladım. Poyraz ben ve Aras ilk önce bara gittik. Poyrazı orda bırakıp biz yemek yemeye çıktık. " Bak sana diyim küçük hırsız  Boğaz'a karşı seni yemeğe götüremem." Boğaz mı gerçekten böyle bir şey isteyecek bir kıza mı benziyordum. Ona dönerek " Ne Boğaz'ı ya hem Boğaz'a akşam yemeği için gidilir ben öğle yemeği istiyorum. Yok mu burda güzel bir köfte ekmekçi?" Hafifçe gülümsedi ve " Böyle yemeğe devam edersen kilo alırsın! Çirkin bişi olursun(!)" demişti. " Huysuz bey beni köfte ekmek yedirmeye götürmemek için yapıyorsan yanlış yoldasın hemen gidip köfte ekmek yemek istiyorum senle yada sensiz." Gerekli bir cevap olmuştu ki beni onun yeri olduğunu söylediği bir köfteciye götürdü. Çok olmasa da güzel bir yerdi ama benim tek düşündüğüm köfte ekmekti. Geldiğinde ekmeği alıp zevkle ısırmaya başladım. Yemek yemek kadar beni mutlu eden bir şey yoktu. Karşılıksız beni mutlu ediyordu. Ekmeğimi ısırırken gözlerimle Arası kontrol ettim. Şaşkın şaşkın beni izliyordu. " Ne? Ne var ?" Tabi ağzım dolu olduğu için şöyle çıkıyordu sesim Nö?nö var? Bu ona komik gelmiş olacak ki katıla katıla Gülmeye başladı ilk kez onu gülerken görmemiştim belki hafifçe gülerdi ama böyle hiç gülmemişti. " Sen ne tuhaf bir kızsın küçük hırsız. Diğer kızlar gibi değilsin" ekmeğimi bırakıp " Belki olabilirdim tabi izin verselerdi." Bunu dememle ortamın havası birden kasvet bağladı. Bu güzel ortamı bozmak istememiştim. " Olabilirsin! İstersen yardım ederim yani ederiz." Bunu psikologlar bile yapamamışken o yani onlar nasıl yapacaktı. " Nasıl yapacaksın yani yapacaksınız bunu? Bana sizin cinsinizden biri yaşattı bunu"
" Hepimizi birimiz yüzünden suçlu görme. Ben ve Poyraz farklıyız kadınlara saygı duyarız tabi hakeden kadınlara. Bize izin ver sana yardım edelim sadece tamam de!" Bu azda olsa beni rahatlatmıştı. Onlara güvenmem için birçok yardımda bulundular bu yetmez miydi? Bende diğer kızlar gibi olabilir miydim? Tek bir kelimeme ihtiyacı vardı. " Tamam" umarım bunu dediğim için pişman olmam. Artık mutlu olmak ,yaşamak,gülmek istiyordum. Diğer kızlar gibi...

İKİ KALP BİR BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin