🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍
Burak bana çok güzel sarılıyodu. Beni o kadar harika sarıyodu ki...Onunla kendimi çok güvende hissediyodum. Beni hiç bırakmasın.
Gözlerim beni dinlemeyip ağlamalarını sürdürüyolardı. Burak beni kendinden ayırdıktan sonra konuşmaya başladı;💭💭💭💭💭💭💭💭💭
Burak: İyi misin?
Hilal: Hayır.
Burak: Nerde arkadaşın?
Hilal: Şurda.🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍
Başımı hafifçe kaldırıp yoğun bakıma işaret ettim. Burak'ta Görkem'e bakıp bana geri döndü.💭💭💭💭💭💭💭💭
Burak: Arkadaşlarım demiştin.
Hilal: Evet. Ama ikizi iyi. Burak: Doktor bir şey demedi mi?
Hilal: Bilmiyorum.
Burak: Bak sen çok yorgun gözüküyosun. Biraz dinlen.
Hilal: Olmaz ben kalıcam burda. Senin işin vardır hadi git.
Burak: Benim işim sensin. Burda senin yanında kalıcam.
Hilal: Gerek yok.
Burak: Gerek yoksa itiraz da yok demektir.
Hilal: Iyi.
Burak: Gel otur o zaman.🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍
İkimiz de koltuklara oturduk. Orda kaç dakika ya da kaç saat kaldığımızı bilmiyorum. Ama artık başımı bile tutamıyordum. Başımı Burak'ın omzuna yasladım. Biraz daha o şekilde kaldıktan sonra abimin geldiğini gördüm.
Şu an ne abim ne de başka bir şey umrumdaydı. Umrumun hepsini Görkem'e harcıyorum şu an.
Abim yanımıza geldi.💬💬💬💬💬💬💬💬💬
Semih: Hilal bunun burda ne işi var?
Burak: Hilal'i aradığım da sesi kötü geliyodu. Ben de yanında olmak için geldim.
Hilal: Abi şu an burda kalsa. Sonra konuşuruz.
Semih: Sadece bu günlük. Bunu da sonra konuşucaz. Çok samimi olmıcanız. Benim işim var. Melek Teyze gelmiş. Onları havalimanından almaya gidicem.
Hilal: Tamam.Melek Teyze: İkizlerin yani Görkem ve Tuna'nın annesi.
🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍🙍
Biraz daha orda kaldık. Burak elimi tutmuştu.
Yanınıza doktor geldi. Ben hemen ayağa kalktım. Burak'ta benimle birlikte ayağa kalktı.
Ama doktor bize aldırmadan içeri girdi.
Sonra içerden çıkıp konuşmaya başladı.💭💭💭💭💭💭💭💭
Doktor: Evet durumu şu an iyi. Normal odaya alabiliriz. En fazla sabaha uyanır. Geçmiş olsun.
Burak: Sağolun.🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆
Ben mutluluktan hiç bir şey diyemeyip ağzım kulaklarımda Burak'ın boynuna atladım. O da bir an afalladı. Ama sonradan o da bana sarıldı. Birbirimizden ayrıldıktan sonra benim hala ağzım kulaklarımdaydı. Islak gözlerimi hemen sildim sonra da birlikte Tuna'nın odasına gitmeye başladık.
Kapısına iyice yaklaştığımızdaysa arkamızdan gelen Melek Teyze'nin sesiyle arkamızı döndük.
Ön de o hızlı-yavaş koşar adımlarla,arkadaysa yavaşça yürüyen abim görünüyordu.
Kapı da onları bekliyoduk. Melek Teyze ağlayarak geliyodu. Yanıma gelip bana sarıldı.💭💭💭💭💭💭💭💭💭
Melek Teyze: Hilal nerdeler?
Hilal: Tuna içerde. Görkem'i de birazdan normal odaya alcaklar. Girelim.🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆
Abimle Melek Teyze içeri girdikten sonra Burak kulağıma biraz yaklaşıp
"Ben bence gidiyim."dedi. Ben de
"Tamam. Görüşürüz."dedim. Elini bana uzatıp;
"Bu gün 14 Subat Sevgililer Günün kutlu olsun."dedi. Elindeki hediyeyi bana uzatıp.
"Burak ben onu unuttum.
Özür dilerim."
"Önemli değil."
"Hoşçakal sevgilim."🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆🙆
Oha gız ben ne dedim öyle?Utancımdan gaçtım içeri. Burak'ın gidip gitmemesine bakamadan.
528 kelime.
🙊🙊🙊
Görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl ve Sarışın (Burak Yörük)(Ara Verildi)
FanficH: Şimdi gerisini sen düşün aşkım... 11.12.2018