Günümüz
Kapı çaldığında Yoongi saatlerdir uzandığı yatağından kalktı. Kaç saattir haraketsiz yattığından dolayı adımları paytak ve yavaştı. Kapıysa hiç durmadan çalmaya devam ediyordu.
Kapıyı açıp önünde duran arkadaşlarına baktı. Sonra gözünü Seokjin'e çevirdi. "Aldın mı?"
Taehyung gözlerini devirip Yoongi'i kapıdan ittirdi. "Sana da merhaba abi."
O sırada Namjoon, Jungkook ve Seokjin de içeri girdi. Seokjin elindeki torbadan papatya destelerini çıkarıp oturma odasındaki masanın üzerine koydu ve sonra Jungkook'a döndü. "Hadi Kookie sen bunları suya koy."
"Tamam abi." Jungkook ayağa kalkarken, Taehyung iç çekip koltukta başını arkaya atmış gözleri açık şekilde tavanı izleyen Yoongi abisine baktı.
"Neden?" diye sordu nefesini dışarı vererek.
Namjoon kaşlarını çatarak "Ne neden?"dedi. O sırada Jungkookta yanlarına gelmişti.
"Hayır yani neredeyse 7 aydır tanışıyoruz. Ama anlamdıramıyorum tüm bunları."
Namjoon, daha da çatılabilirmişcesine, biraz daha çattı kaşlarını. " Neyi anlamdıramıyorsun Tae? Anlamdırmanı gerektirecek bir şey yok ortada."
"Yok mu?" Sinirli bir şekilde ayağa kalktı. " Yok öyle mi? Ev papatyadan geçilmez hale gelmiş. Ağabey desen yemek yerken ağzını açıyor. Nedir derdi? Nasıl oldu? Kim bu hale getirdi ağabeyi? En azı bir şey olmalı. Arkasında bir hikaye var mutlaka ama siz bizden saklıyorsunuz."
Bu sırada Yoongi ayağa kalkıp vazodan bir papatya aldı eline. İçine çekercesine kokladı. Onun kokusu dolarken ciğerlerine anımsadı. Zaten anımsamadığı bir saat bile yoktu.
Sonra Taehyungun yanına ilerleyip papatyayı o'na uzattı. "Kokla, çok güzel."
Taehyung elinin tersiyle papatyayı burnundan uzaklaştırdı. Namjoon'a dönüp " Abi,görüyor musun? İyice psikopata bağladı."
Namjoon gözlerini ağardıp Taehyung'a uyarırcasına bakıyordu. Jungkook ise olan bitenleri anlamaya çalışıp bir sonuca varmak istiyordu. Tek bildiği ağabeyinin geçmişte çokca acılar çekmesiydi. Ama bunu o odada olan herkes biliyordu.
Yoongi papatyasını alıp koklaya-koklaya odasına giderken, Taehyung sinirden ellerini saçlarından geçirip koltuğa geri oturdu.
Seokjin konuşmaya başlarken herkes pür dikkat ona odaklandı. O ise Taehyung'a bakıyordu. "Konuşurken sinirlerine hakim ol. Hele de Yoongi ile konuşurken." Bir 'hah' çıktı Taehyung,un ağzından.
Bu sırada Namjoon başladı konuşmaya. "Bakın ,Taehyung Jungkook, ağabeyiniz çok acı çekti. Bir kere başardı ama bir daha yapamadı."
"Çocuk değiliz. Zamanında bir şeyler olduğunu biliyoruz. Yoksa niye böyle olsun, ha? Biz ne olduğunu öğrenmek istiyoruz. Onu bu hale getiren,papatyalara düşkün yapan ne?" dedi bu kez daha sakin konuşuyordu Taehyung.
Seokjin yüzünü başka tarafa çevirirken, Namjoon bakışlarını dizlerine indirdi. "Sevgi,aşk,kaybetme ama en çok pişmanlık. Bu öyle bir şey ki, biz de pişmanız. Bu yüzden bir şey söyleyemiyoruz O'na da. Bu olanlarda bizim de payımız çok. Belki de tek suçlu biz olmalıydık."
Taehyung dirseklerini dizlerine yaslayıp ağabeylerine daha da yaklaştı.
"Siz de mi vardınız?"Seokjin konuştu bu kez "Yoongi'nin tek yaptığı ilk zamanlarda bize uymaktı. Sonra her şey bizden bağımsız gelişti. Jimin'den bahsetmiştik size değil mi?" İkisi de kafasını sallarken Jungkook "Hani Amerikada olan." Namjoonla Seokjin de onları onaylarken devam ettirdi sözlerini Seokjin.
"Onun burada olmamasının da sebebi biziz belki."
"Kafam karıştı ya şimdi."dedi Jungkook.
"Biz birini kazanmaya çalışırken birini kaybettik Kookie. Ama bakılırsa hiçbir şey kazanmadık. Doğru dost olamadık. Her şeyin boka saracağını bildiyimiz halde uyarmadık."
"Tanrı aşkına bilmece gibi konuşmayın. Baştan sona doğru, her şeyi." Gözlerini dikti Seokjin'in yüzüne "Ama her şeyi."
Kafasını salladı o da . "Her şeyi."
Yoongi her tarafında papatya kokusu olan odasında yatağına uzanmış tavanı izliyordu. Aslında izlediği tavan değildi. Anılarıydı. Her defasında pişmanlığını daha fazla arttıran. Duyguları karmakarışıktı. Özlemişti.
İçeriden gelen seslerle yine her şeyle yüzleşmeli olucaktı o gün Min Yoongi.
Merhabaaa. Bu benim ilk yayınladığım kitap. Aslında önceden yayınlamıştım ama vakit bulup bölüm atamadığımdan dolayı (hala vaktim yok) ve kurguya girerken zorluk çektiğimden dolayı yayından kaldırmıştım. Kurguda küçükte olsa değişiklik yaptım ve türkçemi daha da geliştirerek geldim. Umarım seversiniz. Hepinizi öpüyorum. Papatyaları soldurmayınız.🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last~Hoseok's letters
FanfictionPapatya kızmadı hiçbir zaman yapraklarından fal bakılmasına. Gün olur belki sevmeyi öğretebilirim umuduyla. 02.02.2019