eighth

25 1 0
                                    

Zaman karşı yarıştığım bu yolculukta, çokça sevgi kazandım ama yine de istediğim, senin vereceğin sevgiydi. Bu başkalarınkinden farklı olsun istedim. Sana beslediğim duygular o kadar hoşuma gitmişti ki, kör olmuştum başka şeylere. İyi hissettirmişti anlık. Bilirsiniz, anlık hisler sonrasında çok büyük boşluklara neden oluyor.

♠♠♠

Seokjin, Namjoon'u arayıp Hoseok'un iyi hissetmediğini, bu yüzden de onu eve götürdüğünü haber verdi. Namjoon ve Yoongi biraz daha Jimin'le birlikte kalıp ardından evlerine dönmeye karar verdiler. Jimin yorulmuş olacak ki, abilerinin yanına gelip bir içki daha istedi.

"Sence de bugün fazla içmedin mi Jimin-shi?"diye mırıldandı Namjoon.

"Ama bir daha ne zaman içicem ki? Biliyorsun ağabeyim izin vermiyor fazla alkole." Namjoon kafasını salladı. "Sen de haklısın. Hoseok fazla korumacı sana."

Jimin kafasını sallayarak konuşmaya başladı. "Bu arada ağabeyim nerede? En son tuvalete gitmişti."

"İyi hissetmiyordu, Seokjin de evine götürdü."

"Ne ? Bana niye haber vermiyorsunuz peki?"dedi Jimin hafif üzüntüyle. Abisinin yanında olmamak kötü hissettirmişti.

"Öyle büyütülecek değil, içki yüzündendir." Bu defa konuşan Yoongi'ydi. Jimin yine kafasını salladı. Konuşmak istiyordu ama her an kusabilirdi. Boğazına kadar yüklenen safrayla hemen ağzını tutarak tuvalete koştu. Yoongi de endişeyle arkasından gitmişti. Bu durum Namjoon'u şaşırtmıştı.

Yoongi içeri girdiğinde tuvalete kafasını eğmiş öylece kusan Jimin'le karşılaştı. Jimin kimin geldiğine bakmak için kafasını güçlükle kaldırdı. Yoongi'yi görmek onu utandırmıştı biraz. Namjoon'u uzun süredir tanıyordu ama Yoongi'yle daha ilk buluşmalarında karşısında böyle görünmesi kötü hissettirmişti işte. Yine kusucağını anladığında kafasını tuvalete eğdi, diğer elini arkaya atıp kabinin kapısını kapatmaya çalıştı. Yoongi onun utandığını anladı ama yine de böylece bırakmaması gerektiğini düşündü. Kapıyı açıp içeri girdi ve eliyle Jimin'in sırtını sıvazladı. "Abi,"dedi Jimin güçlükle, Yoongi sözünü kesip "Hadi rahatla. benden çekinmene gerek yok."dedi. Jimin biraz çekinerek kafasını salladı ve yine tuvalete eğildi. Daha kusmayacağını anladığında ayağa kalkmaya çalıştı. Gücü çekilmiş gibiydi. Yoongi hemen kolundan tutarak doğrulmasına yardım etti ve musluğun önüne getirdi. Jimin suyu açıp ağzını çalkalamaya başladı. Sonra yüzüne de su vurmaya çalıştı ama elindeki güç alınmış gibi olduğundan, elini kaldırınca su yüzüne değmeden yere lavaboya döküldü. Dökülen su kendi üzerine de sıçramıştı. Kendi haline gülerken Yoongi'ye bakmıştı. Yoongi'nin dudakları kıvrıldı. Jimin şaşırmıştı içten içe. 'Bu adam gülemiyor mu?' diye düşündü. Yoongi Jimin'in halinden anlayıp eline suyu aldı ve yüzünü yıkamaya başladı. Bu duruma Jimin, Yoongi kendisi ve hesabı ödeyip onların yanına gelen Namjoon da şaşırmıştı.

İşini bitirip musluğu kapadı ve kapıya taraf yürüdü. Utanmıştı, bunu yüzüne bakan herkes anlardı. Ardından Jimin de onların yanına giderek eve gitmek için barın çıkışına gittiler.

***

Seokjin, Hoseok'u hastaneden çıkarıp evine getirmişti. Şimdi de elindeki papatya çayıyla, Hoseok'u konuşturmaya çalışıyordu. "Anlat bakalım bizden niye sakladın?"

"Ya saklamak değil de... ayrıca sen önce söyle. Nereden biliyorsun hastalığımı?"dedi kaşlarını kaldırarak.

"Testini annemin çalıştığı hastenede yaptırmışsın. Ayrıca sorumdan sapma. Bu kadar önemli konunu niye bizden sakladın?"

The Last~Hoseok's lettersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin