sixth

39 2 0
                                    

Gözlerine bakmıştım bir keresinde. Öylesine gözükmüştü belki de ama çok bakmıştım derinliklerine. Uçurtma uçuran çocuklar yoktu gözlerinde. Yaralanırken annesine koşan biri yoktu. Hoş, sen annene koşsan da o kollarını açıp seni beklemeyecekti değil mi? Yoongi, senin bekleyenin yoktu , yanlış mıyım? O yüzden bir beklentin yoktu kimseden, olsa bile beklemeyeceklerdi.

Ama yemin ederim görmüştüm. Gözlerinde kurtarılmayı bekleyen o umudu görmüştüm.

♠♠♠

"Ne oldu yine Yoongi? O annen olacak kadın mı bir şey söyledi yoksa?"dedi Seokjin telefondan.

"Hiçbir şey olmadı. Uyuyucam rahat bırakın beni. Aramayın."ardından telefonu kapattı.

Kırgındı. Kızgındı. O da isterdi annesiyle birlikte atlatsın kötü günlerini. Ama işte böyleydi onunkisi de. Bazıları yeteri kadar şanslı doğmazdı.

~~~

Evde oturmaktan sıkılmış dışarı çıkmaya karar vermişti. Peki ya nereye gidecekti? Adımları onu bir kafeye götürdü. Hoseok'un kafesine...

Belki de bir zaman sonra bunun için ayaklarını kesmek isteyecekti.

"Şansından bugün americanomuz var abi . Hemen getiriyorum."
"Hoseok," biraz bekledi "ben papatya çayı istiyorum."
"Hemen getiriyorum."

Yoongi düşünceliydi, ne yapıyordu? Kafeye varmadan önce Namjoon'la olan konuşması geldi aklına.

"Ne diyorsun sen? Ne kullanması?"

"Salak kullanmak o anlamda değil. Sadece onunla biraz muhabbet et. Emin ol, o sana çok iyi gelecek."

Derin bir nefes aldı "Ben zaten iyiyim. Olduğum halden memnunum." Yalandı. Olduğu konumdan nefret ediyordu ama kendini buna layık görüyordu.

"Evet çok!" İç çekti "Bak Yoongi, Hoseok çok iyi birisi. Yani tahmin edemeyeceğin kadar iyi birisi, tamam ? Onunla takılırsan iyiliği sana bulaşacak. Sen mutlu hissedeceksin."

"Siktir git , Namjoon."

Yoongi telefonu kapatırken, Namjoon 'Hoseokie' yazılı numarayı tıkladı.

"Evet, çayımız da geldi." dedi Hoseok kocaman gülümsemeyle Yoongi'nin yanına gelirken.

"Teşekkür ederim."dedi dudağını yana kıvırmaya çalışarak. Olmuyordu.

"Teşekküre gerek yok, afiyet olsun."  Biraz bekledi,  nasıl sohbet edeceğini bilmiyordu. Onun sana ihtiyacı var.

Yanına otururken " Hatırlıyor musun? Bana oyun oynamayı öğrettin. Nasıl o kadar sabırlı kalabildin."

"Bilmem, sana öğretmek eğlenceliydi."  Hoseok , Yoongi'nin bu dediklerine kızarmıştı.

"Bir ara bir tur atarız değil mi?"

"Yaparız."

"Ağabey,"

"Efendim?"

"Neyin var?" Yoongi şaşırarak bakakaldı.  "Bu da ne demek?"

"İyi görünmüyorsun."

"Gayet iyiyim, bunu da nereden çıkardın."

"Ben görürüm. Eğer konuşmak istersen hep burdayımdır."

"Teşekkür ederim ama ben cidden iyiyim." Araya sessizlik çökmüştü.

"Ben ne zaman kötü hissetsem papatyalarımı beslerim. Sence de onlar çok huzurlu görünmüyor mu?"

Yoongi kafasını papatyalara çevirirken konuştu "Öyleler."

"Bazen bir şeye ihtiyacın olur. O 'şey'i çoğu zaman bir insan olarak tanımlarlar ama insana iyi gelecek çok şey var bu hayatta. Tek yapman gereken etrafına bakmaktır. Belki de seni mutlu edecek bir çiçektir, bir bisiklet, bulutların gökyüzünde şekillere girmesi ve ya gülümseyerek bakan biri."dedi Yoongi'nin gözlerinin içine bakarak. Yoktu gözlerinde bir gram yaşam sevinci. Bir çocuğun gülümsemesi yoktu. Bir hayat vardı sadece paramparça olmuş yıllar önce. Mahsur bırakılmış ruhu. Özgür olmayı bekliyordu.

"Benim iyi hissetmeye ihtiyacım yok, gülümseyerek bakan birine ya da buluttur,çiçektir her neyse işte. Benim böyle şeylere ihtiyacım yok." Yanılıyordu. Onun sevilmeye ihtiyacı  vardı. Annesinin sevgisine ihtiyacı vardı. Bir çocuğun ailesiyle arasında çalkantılar varsa, ne yaparsa yapsın asla tam iyi hissetmez. Bunu ikisi de çok iyi biliyordu.

Hoseok nefesini dışarı vererek Yoongi'nin çayına baktı. "Çok soğutmadan iç abi."

"Bana abi demeyebilirsin, pek alışkın değilim zaten o kelimeye, Yoongi demen yeterli."

"Olur."

"Olsun."

Bu bölüm pek içime sinmedi , sadece arayı açmamak için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu bölüm pek içime sinmedi , sadece arayı açmamak için. Ama sonrakı bölümlerde telafi edeceğime emin olabilirsiniz. Artık esas kurguya giriyoruz.

Seviliyorsunuz,papatyalar💜🌼

The Last~Hoseok's lettersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin