-PATLAMA

96 6 0
                                    

Yeni bölümümüz geldiiii :) Ama sanki voteler az gibi geldi :(  iyi okumalar :)

Artık duygu yoğunluğundan gözyaşlarım sel olmuş akıyordu. Yaşadığım herşeyin patlaması gibi olmuştu sanki akan yaşlar.

Ne kendime söz geçirip hıçkırıklarımı durdurabiliyordum ne de gözyaşlarıma bir dur diyebiliyordum.

Fazla ilerlememiştim daha. Zaten ne yürüyecek dermanım vardı ne de yürüyebilecek sağlıkta bir ayağım...

Sinirlerim çok yıpranmış, yaşadıklarımın ağırlığı üstüme fazlasıyla çökmüştü.

Git gide çoğalan hıçkırıklarımın arasından birinin "Gaye!" diye bağırdığını duydum. Lakin dönüp bakmadım. Bağıranın sesi ne kadar öfkeli ve hırıltılı çıksada kim olduğunu ele veriyor ve buradan hızla kaçma isteğimi artırıyordu.

Yürümekte zorlanmayı artık bir kenara atarak elimden geldiğince hızlanmaya başladım. Fakat ne kadar uğraşırsam uğraşayım Devran'ın bana doğru yaklaşmaya başladığını hissediyordum.

En sonunda kaçınılmaz oldu ve bana yetişti. Kolumdan sertçe çekerek kendine çevirdi. 

Konuşmaya başlayarak "nereye gittiğini san..." diye söylenirken ağladığımı farkederek dehşete düşmüş bir halde kelimelerin devamını getiremedi. Okyanusun derinliklerini andıran gözlerinde pişmanlığın izleri geçti.

 Onun bu şaşkınlığından yararlanmaya çalışarak kolumu elinden kendime doğru çektim. Kolumu kurtarmamla geri tutup beni durdurmasının arasından saniye değil salise bile geçtiğinden emin değilim.

Bu hareketinden sonra dilimdeki zinciri kırarak konuşmaya çalıştım. " Bırak beni" diyebildim. Fakat söz dinlemez bir şekilde kolumdan tutmaya devam ediyordu ve konuşaçak kelime bulamıyor gibi kararsızca yüzüme bakıyordu.

Bırakmaması daha çok ağlamama sebep oldu. Bunalmıştım. Sanki canım çıkıverecekmiş gibi bunaltı gelir ya insana, işte tam o anlardan birindeydim.

"Gaye bak sakin ol, lütfen" dedi. Ben hala kolumu çekiştiriyordum fakat benim gücüm onunkinin yanında bir hiç kaldığı için kurtulamıyordum.

Tekrar konuşmaya başladı biraz sert bi şekilde " Nereye gideceksin Allah'ın cezası bir sakin ol" dedi.

Ben de istiyordum sakinleşmek ama  patlama yaşıyordum ve kendi gözlerime laf geçiremez haldeydim. Artık kolumu çekiştirmiyordum teslim olmuşcasına. Zaten çekiştirme çabalarım boşa çıkıyordu. 

Yolun ortasında ne yapacağını bilmez bir şekilde beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Bilmem kaçıncı kez "sakin ol" dedi.

Kendimi kaybetmeme bir adım kalmıştı. Yere yığılmamı önleyen Devran'ın kolumda tutmasıydı.

Son bir çabayla "sakinleşemiyorum" dedim. Ve düşmemek için boşta olan kolumla da Devran'a tutundum. Ondan kaçmak isterken ona tutunmam çok ironiydi ve ben ne kadar bunun farkında olsamda gene onu kendime yardım etmeye mecbur bırakmıştım.

Düşmeme ramak kaldığını hissediyordum. Devran da bunu farketmiş olacak ki düşmeyeyim diye beni sıkıca tuttu. Konuşacak itiraz edecek halim bile kalmamıştı.

Beni kendine çekip sarıldı. Teselli etmeye başlayarak "Geçti. Hadi sakinleş." dedi. Ben ona sarılmamıştım. Kollarım yanlarda duruyordu.

Benden bir tepki alamayınca elimden ilk bavulumu aldı. Sonra benim yürüyecek dermanımın olmadığını farketmiş olacak ki kucağına aldı. Ben onun yaptıklarını sanki başka bir dünyadan izliyormuş gibiydim.

Kadere KaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin