~Günümüz~
"Kookie~" Jimin cıvıldayarak Jungkook'un yanına bahçeye çıktı. Elindeki havucu Jungkook'un gözleri önünde salladı. "Acıkmış olmalısın..."
Jimin tavşanı kucağına almış, havucu ağzına doğru uzatırken Jungkook mutsuzdu. Havuç yemekten, ot yemekten ciddi anlamda bıkmıştı. Jimin'i şu birlikte geçen iki gün boyunca sevmişti. En azından pet shoptakiler gibi kötü davranmıyordu. Ama saatlerce sıkılmadan oyun oynuyordu. Jungkook'a bazen saatlerce konuşmayı öğretmeye çalışıyordu.
Jungkook ise, buna tahammül edemeyip, Jimin'in yakasına yapışıp "sen 19 yaşındasın, kendine gel" demek istiyordu.
Jimin'in mutlu olması ona biraz dokunuyordu. Çünkü Jungkook 19 yaşındayken böyle mutlu değildi. Başkalarının mutlu olması ona Tanrının adaletsizliği gibi geliyordu.
Havucu yemeyi bitirdikten sonra Jimin onu yere bırakmış, yanına uzanmıştı. "Kookie, sen de bazen sıkılıyor musun?"
Jungkook o an cidden konuşmak istedi. İçindekileri birilerine anlatmak istedi çünkü dolmuştu. Hayat onu yormuştu. Ama anlatamazdı ki kimseye. Konuşmak yerine Jimin'in boynuna gömülmeyi ve kokusunu içine çekmeyi tercih etti. Uzun bir süre sonra haplardan başka onu sakinleştiren tek şey Jimin'in kokusuydu.
(｡･ω･｡)ﾉ♡ Selam, bugün atılan ikinci bölüm :) koca yürekli okuyucum için bir güzellik yapmak istedim, kendini biliyorsun ～(^з^)-♡
Sormak istediğim bir şey var, çok mu yavaş ilerliyoruz sizce? Çok hızlı ilerlersem kafanız çok karışacak gibi o yüzden yavaşım biraz ama sizinde fikriniz önemli :") ~Betelgeus
19.02.2019
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rabbit °Jikook°
Science Fiction"Hyung bana doğum günümde tavşan al lütfen." "Hımmm" Namjoon ise aldırmayıp odadan çıktı. İçinden mırıldandı, "Alacağım, sana sihirli bir tavşan vereceğim" 29.01.19 ~♥~ 23.05.19
