Bu bölümde laf edecekler olursa diye uyarıyorum, kitap bilim kurgu kategorisinde. Tam olarak bilim kurgu olmasa da kitap. O yüzden kötü fikirlerini herkes kendine saklasın lütfen.
Jungkook borçlarını ödemedi. Namjoon'u dinlemedi. Her başı sıkıştığında utanmadan Namjoon'un yanına gitti. Namjoon sabretti.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Namjoon her eve gittiğinde Jimin kafasının etini yiyordu. İstediği tek şey bi tavşanken, Namjoon bu isteği çok gereksiz buluyordu.
*3 gün sonra*
Jungkook yine krizin eşiğindeyken Namjoon'u aramış ve ofisine gelmişti. Namjoon'un ise önceden dediğimiz gibi sabrı kalmamıştı. Karşısındaki koltukta çırpınan Jungkook'a göz atıp aklındaki planı uygulamaya karar vermişti. Namjoon karşılıksız kalmayı hiç sevmezdi. Jungkook'a para, hap, iş ve daha bir çok şey vermişti. Ve Jungkook bunları suistimal etmişti. Namjoon ise onu pişman edecekti. Belki ömrünün sonuna kadar belki de daha az.
"tamam Jungkook, çırpınıp durma. Sana hapını son kes vereceğim ve rahatlayacaksın. Sakin ol." dedi Namjoon ve çekmecesini açtı. Kağıtları azcık karıştırdıktan sonra aradaki hapı buldu ve sırıttı. Bir bardak su alıp Jungkook a uzattı. Jungkook ise hapına kavuşmanın sevincini yaşarken hapı yuttu ve beklemeye başladı. Namjoon ise bu anı keyif alarak izlemek istiyordu.
Jungkook'un beyni yavaştan uyuşmaya başladığında, Namjoon keyifle olacakları bekliyordu.
Aradan 15 dakika geçmişti. Jungkook'un hala biraz başı dönüyordu ama kendine gelmiş hissediyordu. Eve gitse iyi olacaktı. "Hyung teşekkür ederim. Görüşürüz."
Jungkook ayağa kalkıp odayı terk etmek istediğinde Namjoon bir şey demedi. Ve beklenen şey oldu, Jungkook kapıya ulaştığında yere düşmüştü. Ayakları onu taşımıyordu artık. Hisleri değişirken, vücudu karıncalanırken iyi olamıyordu.
"Selam minik tavşan." Namjoon sandalyesinden kalkıp Jungkook'un yanına gitti. Dizlerinin üstüne çömeldi ve Jungkook'u eline aldı. "Yaptıkların karşılıksız kalacak sandın değil mi? Yanıldın küçük tavşan. Bana yamuk yapamazsın."
Jungkook kafasını sağa sola çevirdi. Birden büyük gelen cisimler, Namjoon'un sözleri onu korkutmuştu. Neler oluyordu? Namjoon'a çevirdi gözlerini. "Neler oluyor hyung?" Namjoonona cevap vermek yerine onu yere bırakıp dolaba ilerledi. Geçen gün aldığı kafesi çıkardı.
"Küçük bir tavşan oldun Kookie, bir sorun yok." ve sonra Jungkook'u kafesin içine koydu. Kafesi de odanın köşesine koyup çıktı odadan. Jungkook'a kulak asmadan. Umurunda değildi artık çünkü.
🐇
Eve geldiğindeyse yine aynı zırvalıklar dönüyordu. Jimin yine tavşan istiyordu. Namjoon ise ona sihirli bir tavşan verecekti.
🐇
*Günümüz*
Jungkook gecenin bitmesini beklerken Jimin'in boynuna daha da yaklaştı ve kokusunu içine çekti derince. Öpmek istedi Jimin'i ama öpemedi. Hayatındaki herkes çıkmışken tek sığınağı Jimindi.
Uzun bir aradan sonra bölüm geldi. Üzgünüm, bu aralar cidden iyi değilim. Bir türlü toparlanamıyorum :( uzun yazmaya çalıştım. Beceremedim sanırım. Gün içinde bölüm atmaya çalışıcam inş. Kendinize iyi bakın. 🏵
07.04.2019 🥀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rabbit °Jikook°
Science Fiction"Hyung bana doğum günümde tavşan al lütfen." "Hımmm" Namjoon ise aldırmayıp odadan çıktı. İçinden mırıldandı, "Alacağım, sana sihirli bir tavşan vereceğim" 29.01.19 ~♥~ 23.05.19