Üçüncü Bölüm

1.4K 127 6
                                    


Onlar, dans salonun sağ köşesinde bulunan renkli minderlerden birini almış , salonun sol tarafını kaplayan aynanın önüne oturmuş, gıcık gıcık bize bakıyorlardı. Bizde birer minder alıp karşılarına geçmiştik.

Bağdaş kurup, siyah şapkamıda altından hepsine birer ölümcül bakış fırlatım. Bağdaş kurduğum ayaklarıma iki kol dirseğimi yaslayıp, ellerimi yumruk şeklinde yanaklarıma yerleştirdim. Hepsi karşımda ellerini bağlamış, aptal aptal sıtmaya başladılar.

Oturmaktan sıkılıp ayağa kalktım. Kafasına taş attığım kişinin başında büyük bir gazlı bez vardı. Diğerlerinin, dudaklarına pansuman yaptırmış, birinin ise kolu kırılmıştı.

İçimden kahkaha atıp dıştan ciddi bir tavır takınıp söze daldım. "Demek siz yeni grup arkadaşları mızsınız? Daha biz olayı anlamadan Deniz hanım sizi başıma bela etti." yüzüme küçümser bir gülümseme yerleştirip ellerimi siyah kot pantolonumun ön iki çebine soktum, baş pardağımı da dışarı çıkardım "zaten biraz yeni kurallara göz atmıştım." gülümsememi silip " iyi madem grubumdasınız, uymanız gereken kurallar var."   hayatımı hep kendime kural koyarak geçirmiştim. Özellikle, üzerime bir sorumluluk yüklenirse. Tüm okulun geleceği sadece biz Korkusuzlara bağlıydı. Onlar eğer grubumda olacaklarsa uyulması gereken kurallar olacaktı.

Sonuçta, bir Korkusuz olmak hiç kolay değildi.

Tam ortalarına geçip kuralları hatırladığım kadar onlara saymaya başladım.

"Bir ; ben sizin üstadınızım. Ben ne dersem o olur. Size gelin dediğimde geleceksiniz, gidin dediğimde gideceksiniz. "

" İki... " kuralı okumamı engelleyen, kafası yarık çoçuk konuştu " pardon da, biz seni başkan olarak istemiyoruz" diğer arkadaşlarını göstererek. Onlarda başlarını sallayarak kafası yarığı onayladılar. Ellerimi cebimden çıkartıp ellerimi göğsümde bağladım. "pardon da, sen benim grubumdasın bu yüzden başkan benim." işaret parmağımla kendimi gösterdim. Gözlerimi devirip kurallara geçtim.

" İki ; bu gördüğünüz yer bizim çalışma alanımız. Buranın anahtarı, bir bende, birde Derinde bulunur. Olurda buraya girmek istersiniz, benden izin alacaksınız."

"Üç ; biz bir grubuz artık... " her ne kadar bu durumu reddetsem de artık buyduk. Deniz Hanım onları ilk getirdiği an kavga etmiştik, ama Deniz Hanım kabul etmedi. "Birbirimizin arkasını kolluyacağız. Birbirimizin sırlarını kimseye vermiceksiniz. Zaten bizim kızlar salak olmalı ki size sır versin. " Aptallık edip inşallah vermezler.

" Dört; sakın ha sakın bizimkilere karışmayın. Yakarım. Özellikle sen... " Efe'yi dövmek isteyen çocuğu gösterip "Efe ye bulaşırsan, kendini kapı dışarı bulursun. "

" Beş ; size saat birde gelin dediysem tam birde gelin, bir dakika geç kalanı atarım."

Kafası yarık yine konuştu " bir dakikanın hesabını yapıyor" yüzümü eşkitip " bekletilmeyi sevmiyorum" Bu konuda yalanım yok bekletilmeyi asla istemezdim.

" Artık kaçıncı kuralda kaldıysak devam edelim. Şu duvarda gördüğünüz üzere büyük bir planlayıcı var. Orda hangi günler çalıştığımız,ne zaman çalışmadığımız yazıyor. Ha, birde sayamadığım kurallar da o panoda yazıyor. Artık okursunuz."

Aklıma gelen bütün kuralları saymıştım. Uzun hatta baya uzun bir kural listesi oluşturmuştum. Yaklaşık elli tane kural vardı. Kafası yarık           - artık ona böyle sesleniçektim - yerinden kalkıp kuralların yazılı olduğu panayo doğru gidip önünde durdu. " Kurallar çiğnenmek için vardır." dedi. Bizim gruba bakıp somurttum. Bu kuralları çiğneyerek, başlarına ne geleceklerini bilmiyorlardı. Grupça bir kahkaha bombası batlattık.

Kolej Savaşçıları [Tamamlandı] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin