yanlış zamanda yanlış kararlar yanlış düşünceler ve yanlış kişiler, peki ya bunların doğrusunu bulduğun zaman da her şey yolunda gidecek mi min yoongi?
hoseok ile konuşmamızdan beri sürekli düşündüm, aklım ve hislerim yakında öğreneceğim şeyden hiç hoşlanmayacağımı söyleyerek haykırıyorlardı. 1 saat geçmişti ama hala ne bir fotoğraf ne de bir mesaj gelmişti. daha dün el ele yürürken şu an bu duruma düşmek beni daha da telaşlandırıyordu. 1 günde hoseok'u bu kadar değiştirecek ne olmuştu? aklıma çeşit çeşit fikirler gelirken telefonumun bildirim sesi beni gerçek hayata tekrardan bağladı.
kraliyet atımdan bir yeni mesajınız var.
kalbim deli gibi atarken beynim mesaja bakmamam için bana yalvarıyordu. gerçekten çok merak ediyordum eğer biraz daha düşünmeye devam edersem kafayı sıyırabilirdim. oyalanmadan tek hareketle mesaja tıkladım ve gördüğüm fotoğrafın şokuyla sarsıldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bu benim kız kardeşim haneul di. orda ne işi vardı ve neden ağzı ve elleri bağlıydı? asıl soru neden bu fotoğraf hoseok daydı? tüm bunlar ne demek oluyordu?
kraliyet atım: sana gerçekten yanımda kimin olduğunu öğrenmek ister misin diye sormuştum değil mi? merakını giderdin mi min yoongi?"
kraliyet atım: eğer gidermediysen bir kaç fotoğrafla daha merakını giderebilirim"
elim ayağım titrerken beynim onu dinlemediğim için beni cezalandırmak adına çalışmayı bırakmış gibiydi. gerçeklik algım yerlebir olmuş şu an yaşadığım olayın, gördüğüm fotoğrafın gerçek oldup olmadığını anlayamıyacak hale gelmiştim. titrek ellerimle aklıma gelen ilk şeyi yazdım
ben: hoseok? bu nasıl olur?
kraliyet atım: gerçekten sana kardeşini nasıl kaçırdığımı mı anlatmamı istiyorsun? delirmiş olmalısın. bir kaç dakika benden cevap alamayınca yeni bir mesaj yazdı.
kraliyet atım: size yarına kadar fırsat veriyorum eğer 500.000 dolar yarın elime ulaşmazsa kardeşine neler olacağını tahmin dahi edemezsin.
anneme ve babama olayı anlattım ve bizden istediği para miktarını söyledim. ben 500.000 doları nasıl bulacağımızı düşünürken babam yüzüme şu ana kadar yediğim ilk ve en sert tokatı geçirdi. gözlerindeki sinir beni çiğ çiğ yemeye yeterken annem onu zar zor üstümden aldı ve sakinleştirmeye çalıştı.
"HER ŞEYİ MAHVEDİYORSUN"
diye bağırarak tekrar üstüme koşmaya çalıştı ama annem onu da engelledi. haklıydı. her şeyi mahvetmiştim. babam kadar sakin ve iyi yürekli bir adamı delirtmiş, her şeyden çok sevdiğim kız kardeşim haneul'ı koruyamamıştım. eğer elimde olsaydı aileme haber vermezdim ama hoseok'un benden istediği parayı yarına kadar bulmam imkansızdan daha imkansızdı. kardeşimin hayatını riske atamzadım. şu an yeterince riskte değilmiş gibi bir de ona bunu yapamazdım. yavaş yavaş odama geçtim ve nasıl birden bu noktaya geldiğimi düşündüm. hoseok'un nasıl böyle bir şey yaptığını düşündüm. düşündükçe ondan nefret etmeye başladım. içimdeki öfke her saniye beni delirtirken onu diri diri yakmak istedim. kardeşimi ağlatırken onunla aşk dolu bir şeklide konuşan saatlerime lanet ettim. onunla geçirdiğimiz vakitten tiksindim. tuttuğu elimden soğudum okşadığı saçlarımdan iğrendim. ona aşık olan kendimd- Düşüncelerimden beni kurtaran bildirim sesi kulağımda çınladı. Elime aldığım telefonla mesaj atan kişiyi görünce içimdeki ateş iyice körüklendi.
kraliyet atım kişisinden bir sesli mesaj.
Zaman kaybetmeden mesaja tıkladım ve sesi dinledim.