------------------- 8 ay sonra-----------------
haneul kaçırılalı 8 ay olmuştu. hoseok onu bize geri verdiğinden beri ortalıklarda gözükmemişti. 8 ayda benim için çok şey değişmişti. hoseokun yaptığı ihanet içten içe beni yiyip bitirmişti ve güven eksikliği yaşamama yol açmıştı. kolay kolay herkesle konuşmayan ve güvenmeyen bir adam haline gelmiştim. bunların hepsi onun suçuydu. gözlerimin önünde geberse bile onu asla affetmeyecek kadar öfke birikmişti içimde.
kapımın aralandığını fark edince endişeyle o tarafa döndüm.
gelen annemdi.
"oğlum aşağıda seni bekleyen biri var" dedi gülümseyerek.
kalbim deli gibi atarken soğuk terler akıtmaya başlamıştım. arkadaşım bile yokken beni aşağıda bekleyen birisi olaması fazlasıyla korkutucuydu.
büyük bir ihtimalle beni bekleyen kişi azrailim idi. bunu düşünmek beni rahatlatırken ayağa kalktım. eğer aşağıdaki azrail ise artık kabuslar ve saçma düşünceler olmayacaktı. mutlu mutlu aşağıya indim ve koltukta oturan kişiyi görünce mutluluk hormonlarım beynime firar etmeye başladı.
azrail olmadığına üzülsemde gelen abim olduğu için sevinmiştim.
neredeyse işi yüzünden 3 yıldır görüşemiyorduk ve yurt dışında yaşadığı için yüzüne hasret kalmıştık. hafif çıkmış sakalları ve dağınık saçlarıyla çok erkeksi gözüküyordu. vücudumun her bir zerresi horon teperken onu ne kadar özlediğimi anladım.
" seni hiç özlememişim ihtiyar" diyerek yanına oturdum ve kıyafetlerini süzdüm.
" buraya gelirken takım elbise giyecek kadar gerizekalı olduğunu unutmuştum hatırlattığın için sağ ol" diyerek güzel bir başlangıç yaptım.
" gelir gelmez psikolojik baskı görüyorum bu ne ya" diyerek isyan etti. Diş etim gözükecek kadar fazla güldüm. Sesini bile özlemiştim.
-------------------
akşam olmuştu tüm günümü abim ile konuşarak geçirmiştim. babam eve gelince hasret gidersinler diye odama çekildim. odamdan babamın abim için söylediklerini rahatlıkla duyabiliyordum. babam gerçekten çok iyi birisiydi, saygılı ve temiz bir adamdı her zaman bize iyi örnek olup destek çıkardı. o bir çocuğun sahip olabileceği en iyi baba olabilirdi. genellikle gülümserdi ve bizi hep güvende hissettirirdi. hoseok ile aramızdakileri ona söylediğim zamanlarda beni kollarının arasına alıp aşk yaş,boy,kilo ve cinsiyet tanımaz oğlum eğer onunla mutlu isen onunla ol ben her zaman senin yanında durup seni koruyacağım demişti. eskileri düşününce tekrar farkına vardım.
ben hoseok u özlemiştim.
onca yaptığı şeyden sonra onu özlemek beni paramparça ederken kalbim bunu pek de umursuyormuş gibi değildi.
söyle baba beni hoseok a olan aşkımdan da koruyabilir miydin?
düşüncelerimden odama izinsiz giren haneul sayesinde kurtuldum.
"ne var" dedim huysuzca
"nasılsın canım abicim seni çok özledim"
"daha 20 dakika önce aşağıdaydım"
"işte görüyorsun değil mi seni 20 dakikada bile ne kadar çok özlüyorum"
"ne istiyorsun haneul ?"
"abi duyan da sana sadece bir şey istediğim zaman iltifat ettiğimi sanacak"
"ama öyle"
"doğru öyle"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a reward of death
Fanfictionyanlış zamanda yanlış kararlar yanlış düşünceler ve yanlış kişiler, peki ya bunların doğrusunu bulduğun zaman da her şey yolunda gidecek mi min yoongi?