Yatağımdan öyle bir kalkmıştım ki bir an gerçek sanmıştım. Sesli bir şekilde, "Oh çok şükür rüyaymış" dedim. Üstüme baktığımda sırılsıklam olduğunu anladım, yatağımdan kalkıp duş almak için odamda bulunan banyoya girdim.
"Bu rüya neyin nesiydi? Ve üstelik nasıl bir rüyaydı?" diye geçirdim içimden. Duş aldıktan sonra banyodan çıktım. Saate baktım saat daha dört buçuktu. Ne yani sabah bile olmadı mı? Temiz kıyafetler giydikten sonra mutfağa indim buzdolabını açtım ve buz gibi suyu kafama diktim.
"Duygu."
Bir an korkmadan edemedim.
Arkamı dönüp bana seslenen kişiye baktım.
Abim endişeyle, "İyi misin güzelim sen?" dedi.
"Hayır değilim" deyip ağlamaya başladım. Abim bana sıkı sıkı sarılıp, "Hadi odana çıkalım, gel" dedi.
"Tamam" deyip odama çıktık.
Odamın kapısını açıp "Geç bakalım" dedi ve benimle beraber odamın içine girdi. Yatağımın üstüne bağdaş kurarak oturdum.
Abim elini bacağıma koyup, "Anlat bakalım bir tanem neden ağlıyorsun?" dedi.
"A, a, abi" dedim. Resmen ağlamaktan kekelemeye başlamıştım.
Daha sesli ağlayıp, "Rüya gördüm" dedim.
Abim bana şaşkın şaşkın bakıp, "E ne gördün? Anlat bakalım" dedi.
"Ben bir tane sokaktaydım ve annem bana çağırıyor 'Duygu kızım' diye. Yanına gitmeye çalışıyorum ama bir türlü gidemiyorum" dedim. Derin bir nefes alıp devam ettim. "Sonra annemi trafikte gördüm karşı şeritten gelen tırı görmüyor, gaza basıp gidiyor ve tırın altında kalıyordu. Ama yanına bir türlü gidemiyordum" dedim. O kadar sesli ağlıyordum ki...
Abim tekrar bana sıkı, sıkı sarılıp. "Korkma biz buradayız, önemli olan da bu değil mi?" dedi kulağıma fısıldayarak.Sarılmayı bırakıp akan gözyaşlarımı sildi. "Hadi şimdi yat yoksa yarın geç kalacaksın" dedi.
Kafamı "Tamam" dercesine sallayıp yatağıma uzandım.
Abim, "İyi geceler" deyip saçımın arasına bir öpücük kondurup odamdan çıktı.
***
Güzeller güzeli uykumdan lanet olası alarm sesiyle ulanmıştım yatağımdan doğrulup alarmı erteledim ve tekrar yattım. Alarm beş dakika sonra tekrar çaldığında bu sefer kalkmayı tercih ettim. Dün gece o rüyadan sonra uyuyamamıştım bile, yatağımdan kalktığım gibi camımın önüne gidip güneşliği boydan boya açtım, odama güneş ışığı girmesini sağladım. İlk uyandığımda hep böyle yapardım, bana güneş ışığı hep enerji verirdi. Banyoya gidip dişimi fırçaladım. Banyoda işimi bitirince gardırobumu açıp okul formam olan beyaz gömleğimi, siyah pantolonumu giydim ardından boynuma siyah kravatımı taktım spor ayakkabımın bağcıklarını bağlayınca koşarak merdivenleri indim.
"Günaydın" dedim masadaki yerimi alarak.
Tuğçe abla servis tabaklarımıza servis yaptıktan sonra yanımızdan ayrıldı. Tabağımda bulunan zeytini çatalımla bir oraya bir buraya oynatıyordum.
Annem, "Kızım iyi misin?" dedi.
Üzgün bir suratla, "iyiyim anne" dedim.
"Tabağına hiç dokunmamışsın ama."
Oturduğum sandalyemden kalkıp, "Sadece canım istemiyor" dedim. "Modaevinde görüşürüz anne."
"İyi de kızım saat daha çok erken."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP ATIŞI (KİTAP OLDU)
Teen FictionNOT: Kitabın KALP ATIŞI dizisi ile alakası yoktur... Bir tarafta güçlü, zorluklara karşı gögüs geren ve aldatıldığını zanneden Duygu Güzel, diğer tarafta seni aldatmadım diye haykıran dünya yakışıklısı Mert Demir... Duygu ve Mert eski sevgililer...