Bugün günlerden parti. Hemen yatağımdan kalkıp okul kıyafetimi giyinmeye koyuldum. Parti akşam olacağı için okuldan sonra partiye gideceğiz. Okul kıyafetlerimi giydikten sonra heyecanla aşağıya inip herkese "Günaydın" dedim.
Abim, "O günaydın Duygu Hanım bu ne heyecan?" dedi.
Masadaki yerimi alıp, "Bu akşam parti var canım" dedim. "Ama şimdi kahvaltımı yapmak zorundayım" dedim gülümseyerek.
Kahvaltımı bitirdikten sonra okula doğru yol aldık. Baran abiyle sohbet etmek ve beni okula bırakması gerçekten çok eğlenceliydi fakat biraz hava almak istiyordum.
"Baran abi ben burada inebilir miyim?" dedim.
Endişeyle, "Neden, ne oldu?" dedi.
Masum bir bakış atıp, "Bir şey olduğundan değil sadece yürümek istiyorum" dedim "Zaten iki sokak arkada ineceğim bir şey olmaz korkma!"
"Peki, tamam" deyip arabayı durdurdu.
Baran abiye teşekkür edip arabadan indim, hava o kadar güzeldi ki beni benden alıyordu. Yolda yürürken birinin bana seslendiğini duydum ve arkama baktığımda. İçimden 'Bu nerden çıktı şimdi?' diye geçirdim.
"Günaydın Duygu" dedi sinsi sinsi.
"Sana da Aslı ama şu an seninle uğraşamayacağım rahat bırak beni" deyip ilerlemeye başladım.
Aslı, omuzlarının biraz yukarısında bulunan siyaha kaçan kıvırcık saçlı, cam gibi parlayan açık yeşil gözlü, orta boylu ve zayıf biriydi. Aslında fiziksel olarak böyleydi bir de ruhsal olarak, sinsi, kendini çokbilmiş, dünyada sanki tek güzel kızmış gibi davranan ve tabii sinir bozucu idi. Ha şunu unuttum Mert'i kazanmaya çalışan biri...
Arkamdan bağırıp, "Duygu!" dedi.
Arkamı dönüp, "Ne var Aslı?" dedim sinirle.
Gülümseyerek yanıma gelip, "Sana acıyorum biliyor musun?" dedi.
"Acınması gereken biri var ise o kişi ben değil sensin!"
"Emin misin? Neden Mert seni aldattı o zaman? Neden senin gözünün önünde beni öptü hiç düşündün mü? Dur ben söyleyeyim, çünkü ilk başından beri beni seviyordu seni de kullandı. Bunu beynine iyi sok anladın mı küçük beyinli arkadaşım? Mert beni seviyor seni değil!" dedi gülerek ve ilerlemeye başladı.
Ben de onun arkasından sadece keyifle gidişini izledim. Ağzımı açıp da tek kelime edemedim. Çünkü haklıydı, Mert beni sevmedi belki de. Evet, gözümün önünde neden öptüğünü Mert'e sormadan direk ilişkiyi bitirmiştim. Açıklayacağım demişti ama bunun nasıl bir açıklaması olabilir ki? Bir hafta açıklamak için peşimden koştu ama her defasında onu dinlemeyip reddettim. Kim olsa benim gibi yapardı.
***
Eve geldiğimde direk yemek yedikten sonra parti için hazırlanmaya odama çıktım. Bir yere gideceksem ilk olarak dişimi fırçalardım ve bugün de aynı şeyi yaptım. Odama çıkar çıkmaz dişimi fırçaladım. Banyoda işimi bitirince gardırobumu açıp kıyafetimi giydim. Makyajımı yapmak için makyaj masama oturdum ve çok abartılı olmayacak şekilde makyajımı yaptım. Son olarak saçım kalmıştı, ayağa kalkıp çekmecemden düzleştiricimi aldım.
Saçımı hızlı bir şekilde düzleştirip atkuyruğu yapmıştım, daha sonra yatağımın üzerinde bulunan gümüş rengine sahip önü açık, bilekten kemerli maytis lame ince topuklu ayakkabımı da giydikten sonra odamdan çıktım. Merdivenleri yavaş yavaş inerken abim, babam ve annemin televizyon izlediğini gördüm. Bir an abimle göz göze geldiğimizde beni tanımayıp tekrar televizyon izlemeye döndü bir iki saniye sonra tekrar bana bakıp "Oha!" dedi şaşkınlıkla ve ayağa kalkıp yanıma doğru geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP ATIŞI (KİTAP OLDU)
Dla nastolatkówNOT: Kitabın KALP ATIŞI dizisi ile alakası yoktur... Bir tarafta güçlü, zorluklara karşı gögüs geren ve aldatıldığını zanneden Duygu Güzel, diğer tarafta seni aldatmadım diye haykıran dünya yakışıklısı Mert Demir... Duygu ve Mert eski sevgililer...