Mark gözlerini açıp gerindi. Film izlerken uyuya kalmışlardı. Dizine yatan çocuğa bakıp gülümsedi, ayağa kalkıp çocuğun başının altına yastığı koydu ve tuvalete gidip yüzünü yıkadı.
Tam küçüğün yanına geri oturacakken çalan telefonunu görmesiyle arayan kişiye baktı. Arayan kuzeni Jeno'ydu. Telefonu cevaplayıp kulağına götürdü."Efendim Jeno?"
"Tatilimiz bitti falan falan ve Jaemin ile evine geliyoruz. Görüşürü-"
"Jeno... Donghyuck hala benim evimde."
"Whoa! Kutudan çıkan enteresan çocukla hala aynı evde kalman ilginç. Şimdiye çoktan onu kovmuş olman gerekirdi. Tanrıı'm bu tuhaf. Yoksa ondan hoşlanıyor musun?"
"Hayır Jeno!" Mark telaşla kuzeninin yüzüne telefonu kapayıp uyuyor olması gereken çocuğa döndü. Uyanmış ve koltukta oturuyordu.
"Günaydın Mark, uyuya kalmışız anlaşılan." Çocuk kızıl saçlarını eliyle geriye atıp esnedi, ayağa kalktı ve uyuşuk adımlarla mutfağa ilerledi. Büyük olan onu takip ederken tavayı çıkardı ve yağ döküp 2 yumurta kırdı.
"Neden işe gitmedin?" Soruyu duyan genç adam telaşla gözlerini büyüttü. Alnına vurarken mırıldandı. "Tamamen unutmuşum..."
***
Jeno sizce de garip davranmıyor mu? :D Spoi olsun
Ve reklam köşemiz;
"Breathe" isminde bir NoMin kitabı yayımladım, bakarsanız beni çoook mutlu edersiniz♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Present (MarkHyuck)
Short StoryMark, her zamanki gibi evde tek başına doğum gününü kutluyordu. Sessizliği, çalan zilin sesiyle bozuldu. Kapıyı açması ise her şeyin başlangıcıydı. -Mark Lee & Lee Donghyuck-