Kızıl saçlı çocuk ikişer battaniyeyi getirip Jeno'ya verdi. Jeno gülümsedi. "Teşekkürler Donghyuck. "
Sözünü tamamladıktan sonra etrafına bakınıp Mark veya Jaemin'i görmeyince konuşmasına devam etti. "Nerede yatıyorsun? "
Çocuk kaşlarını çatıp ensesini kaşıdı."Yatakta? "
Jeno kafasını sağa sola salladı. "Öyle demiyorum. Kimin yatağında?"
"Şey, misafir odası? "
Çocuğun suratı düştü ve kendi kendine mırıldandı. "Mark ile yattığını düşünmüştüm, hayallerim yıkıldı... "
O sırada oturma odasının kapısından giren Jaemin'i gören Jeno onun yanına gidip koltuğa -yani yatacakları yere- çekmeye başladı.
Kızıl çocuk derin bir nefes verdi. "Ben de gidip uyuyayım en iyisi. "
Odasına gitmeden önce büyüğün odasının önüne gelip kapıyı tıklattı. Her zamanki gibi iyi geceler dileyip odasına dönmeyi düşünüyordu.
"Gel."
"İyi geceler Ma-- "
"Hyuck, bu gece yanımda yatar mısın?"
Küçük olan şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. Genç adam dik dik ona bakarken kelimelerini toparlamaya çalışıp konuştu."Tabii. "
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ya ben dün bölüm atmayı unutmuşum
Bu yüzden bugün 2 bölüm gelecek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Present (MarkHyuck)
Cerita PendekMark, her zamanki gibi evde tek başına doğum gününü kutluyordu. Sessizliği, çalan zilin sesiyle bozuldu. Kapıyı açması ise her şeyin başlangıcıydı. -Mark Lee & Lee Donghyuck-
