Mark, her zamanki gibi evde tek başına doğum gününü kutluyordu. Sessizliği, çalan zilin sesiyle bozuldu. Kapıyı açması ise her şeyin başlangıcıydı.
-Mark Lee & Lee Donghyuck-
Mark duyduğu tabak sesleri ile uyandı. Terliklerini giyip mutfağa ilerlerken burnuna nefis kokular gelmeye başlamıştı.
Mutfağa girdiğinde tabağa krep koyan kızıl bir kafa görmesiyle duraksadı. Çocuk kapıda duran Mark'ı görmesiyle gülümsedi."Günaydın!"
Genç adam silkelenip gülümsemesine karşılık verdi."Günaydın." Çocuğun burnuna bulaşan unu görünce sırıtıp bir peçete aldı ve unu sildi.
Donghyuck peçeteye bakıp gözlerini kırpıştırdı. Bu sırada Mark peçeteyi çöpe atıp masaya oturdu ve ayakta dikilen çocuğa döndü. "Yiyelim?"
Donghyuck gülümseyip masaya oturdu. İkisi de yemeğini yerken genç adam konuşmaya başladı."12:00-20:00 arası işe gidiyorum, pazartesi ve cumartesi günleri tatilim. Ben yokken evi dağıtmamaya çalış."
Kızıl çocuk başıyla onayladı, bir yandan da yemek yediğinden yanakları olduğundan daha da tombul görünüyordu.
Mark, sessizce güldü. Çocuğun sevimli göründüğünü düşünmüştü.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
