17. Bölüm.

1.4K 35 19
                                    

Cihan, Efe'yi hiçbir şey düşünmeden, bir tablonun gizemini anlamaya çalışır gibi iki saat boyunca izlemiş, bazen saçlarını okşamıştı. Daha demin hostes yanına gelip az sonra ineceklerini söylemişti. Derin bir nefes aldı, Efe'nin yanağını öptü. Hiçbir tepki vermemişti. Şaşırtıcıydı ancak nadiren de olsa çok derin uykuda olabiliyordu. Cihan boynuna bir öpücük kondurdu, kulağına doğru, "Sevgilim geldik" dedi. Efe bunu duyunca yüzünü buruşturmuş, gözlerini aralamaya çalışmıştı. Cihan onun uyanıp kendisine gelmesini bekledi. Gözlerini tamamen açıp uyku mahmurluğuyla yüzüne baktığında gülümsedi.

"Günaydın."

Efe doğruldu, gözlerini kırpıştırıyordu.

"Fuara katılmak zorunda olduğum gerçeğinden nefret ediyorum ve gitmek istemiyorum. Neyse ki gözlerimi seninle araladım, bu durumla baş edebilirim."

Cihan gülerken Efe ona sarıldı.

"Sıkıldın mı ben uyurken?"

"Sıkılmadım."

Efe geri çekildi, Cihan'a baktı.

"Fuardan çıktıktan sonra ne yapmak istersin?"

Cihan düşünürken gözlerini etrafta gezdiriyor, Efe'nin gülümsemesinin büyümesini sağlıyordu.

"Denize yakın bir yerde olalım. Saatlerce oturup izlemek istiyorum. Denizi görmek beni rahatlatıyor. Denedin mi hiç?"

Efe onun gözlerine bakarken başını aşağı, yukarı salladı. Cihan konuşmaya devam etti.

"Küçükken hep denize bakan bir ev alacağımı hayal ederdim."

"O zaman denize bakan bir ev alayım en iyisi."

Cihan güldü, Efe'nin kolunu tuttu.

"Efe hayır onun için demedim. Senin evin de çok güzel ama böyle nasıl desem... Zenginler genelde Boğaz'a bakan yalılarda falan otururlar ya dizilerde. Saçma biliyorum ama küçükken çok güzel gelirdi gözüme."

Efe güldü. Uçak yavaşça alçalmaya başlamıştı. Cihan farkında değildi ancak Efe farkındaydı. Cihan'ı kendine doğru çekip yatağa yattı. Cihan kollarını beline dolamıştı.

"Tamam denize yakın oluruz ama benim de bir isteğim var."

Cihan başını kaldırdı, Efe'nin yüzüne baktığı an anlamıştı. Yanağını avucunun içine aldı, dudağına küçük bir buse bıraktı. Efe o geri çekileceği sırada eğilip yeniden dudaklarını birleştirmişti. Cihan'ın kendisine uyduğunu görünce gülümsedi, belini kavrayan eliyle kendine doğru bastırdı. Cihan istediği gibi Efe'nin dudaklarının tadını çıkartırken gittikçe üstüne doğru yüklendiğinin farkındaydı ama onu durdurmak istemiyordu. Birkaç saniye sonra Efe, Cihan'ın üzerine çıkmıştı. Nefes almak için kısacık bir an dudakları ayrılmıştı. Efe, Cihan'ın ne zaman boynuna koyduğunu fark etmediği elini tişörtünün içine sokup boynuna doğru indirdiğini soğuk parmak uçlarından hissedebilmişti. Yeniden dudaklarına doğru eğildiği sırada uçak piste lastiklerini sürtmeye başlamış, bu yüzden biraz sallanmışlardı. Cihan, Efe'nin neden öpmeye başladığını anlamıştı. Uçak kalkarken değil, inerken çok stres yapıyordu. Bunu önlemenin yolunu zaafı olan dudaklarıyla bulmuştu. Güldü. Efe onun anladığını görünce başını salladı.

Güller ve DikenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin