Güller ve Dikenler

25. Bölüm Final.

Her şey için, teşekkürler. Başka bir hikaye yayımlayacağım zaman duyuru yapacağım.

Bölüme geçmeden önce sevgili ayyashatun'un yeni başlayan HiLeon hikayesine bakmanızı öneririm. ❤

Yazım yanlışları illa ki vardır, şimdiden özür dilerim.+18 kısımlar mevcuttur. Keyifli okumalar.

🌹🌹🌹

Efe gözlerini masanın üzerindeki saatten ayrımıyordu. Cihan toplantı odasından gittikten sonra uzun süre kendine gelememişti. Odasına girip işlerle ilgilenememişti. Şimdiyse öğle saatini bekliyordu, birkaç dakika kalmıştı. Boğazını temizledi, doğruldu. Cihan'a yemek yedikten sonra sürprizini yapacak ve bundan çok büyük bir zevk alacaktı. Sandalyesinde kalktı, odasından çıktı. Yürürken ceketini düzeltiyor saçma bir şekilde Cihan'ı ilk kez öğle yemeğine çıkartacak kadar heyecanlı hissediyordu. Odasının önüne geldiğine kapıyı açtı. Deniz'le göz göze gelmişti. Cihan dizüstü bilgisayarına odaklanmıştı. Hafifçe öksürdü. Dikkatini çekebilmişti.

"Öğle yemeği saati."

Cihan yarım ağız gülümseyerek yeniden önüne döndü. Efe'yi iyi görmüştü. Deniz lafa daldı.

"Aaa evet. En sevdiğim saatler. Haydi çıkalım."

Deniz çantasını toplarken Cihan onun gözlerine baktı ve planını devam ettirdi.

"Efe, Deniz'le öğle yemeğine çıkacağım. Gelmek ister misin?"

Efe gülümsemesini bozmadı ancak afallamıştı.

"Beraber çıkacaksınız yani öyle mi?"

Cihan başını salladı, çantasını omzuna astıktan sonra sandalyeden kalktı. Efe yutkundu.

"Ama öğleden sonra dönmeyeceğim, eve gideceğim. Biliyorsun."

"Evet programını ben hazırlıyorum ve bunu biliyorum, Efe. Deniz'le işimiz var. Önce yemek yiyip sonra işlerimizi halledeceğiz."

Efe kapıya yaslanmayı bıraktı, Cihan'a doğru birkaç adım attı.

"Ne işiniz var?"

Deniz aralarının gerildiğini hissedebiliyordu.

"Ben asansörü çağırayım yavaş geliyor bir saat bekliyoruz."

Cihan, Deniz'in kaçtığını anlamıştı. Her ne kadar araları düzelmiş olsa da hâlâ Efe'ye karşı çekimserliği vardı ve onu sinirli görmek istemiyordu. Deniz çıktıktan sonra Efe'ye yaklaştı.