23. Bölüm.

678 23 23
                                    

Efe, Cihan'ın saçlarını okşarken gülümsedi. Dün gece geç saatte uçaktan inmişler, İstanbul'a geri dönmüşlerdi. Bir sürü yer gezmişler, bol bol fotoğraf çekilmişler ve hepsinden önemlisi çok güzel zaman geçirmişlerdi. Tabi yorulmuşlardı da. Konağa geldiklerinde odaya çıkmışlar, hemen yatmışlardı. O kadar yorulmuşlardı ki giyinecek halleri kalmamış, üstündeki kıyafetleri çıkartıp çıplak yatmışlardı. Efe az önce gözlerini aralamıştı. Dünyanın en güzel manzarası karşısındaydı. Cihan hareket edince Efe saçını okşamayı bıraktı, bekledi. Cihan daha çok kendisine yaklaşıp başını boynuna gömünce sırıttı. Cihan'ın uyurken bunu yapmasını çok seviyordu. Telefonu titremeye başlayınca başını çevirdi. Yüzündeki sırıtış anında silinmişti. Gene holdingten birinin aradığını düşünerek telefonu komidinin üzerinden aldı, ekrana baktı. Dudakları şaşkınlıkla aralanırken meşgule attı, mesaj yazdı.

Anne Cihan hâlâ uyuyor. Bana sarıldığı için açıp konuşmak, onu uyandırmak istemedim. Gayet iyi, biraz yorgun ama keyfi yerinde.

Paris'de oldukları zaman boyunca belli saatlerde Figen'e haber vermeyi ihmal etmemişti. Onun ne kadar üzgün ve çaresiz olduğunu biliyordu. Mesajına anında cevap geldi.

Çok şükür. Sağ salim dönmüşsünüz. Gece haber vermeyince biraz endişelendim. Cihan'ın durumunu söylediğin için teşekkür ederim ama senden başka bir şey isteyecektim.

Efe dudaklarını büktü. Dün yorgunluktan haber vermeyi unutmuştu. Merakla sordu.

Tabi ne istersen elimden geldiğince yardım ederim.

Cevap beklerken eğilip Cihan'a baktı, dudaklarını alnına bastırıp kokusunu içine çekti. Cevap geldiğinde yeniden ekrana baktı ve okuduğu mesaj, tüylerini diken diken etti.

Bir hafta sonra Muzaffer'in ölüm yıl dönümü. Ben onun mezarını hep aradım ama bulamadım. Aramızda hiç ölüm mevzusu geçmedi. Ailesinin hangi mezarlıkta olduğunu hiç konuşmamıştık. Hiç değilse bu sene onu ziyaret etmek istiyorum. Bulabilir misin?

Efe yutkundu. Demek bir hafta sonra Cihan'ın felç kaldığı gündü. Takvime baktığında haklı olduğunu gördü.

Birkaç tanıdığıma sorarım.

Rehberine girdi. Giray'a mesaj atarak durumu açıkladı. Düğüne onu da davet etmişti ancak görevi olduğu için gelememişti. Telefonu komidinin üzerine bıraktı. Cihan'a daha sıkı sarılıp dudaklarını yüzünde gezdirdi. Alnı, burnu, elmacık kemikleri... Hepsini tek tek öpünce Cihan uyanmıştı. Efe onun gözlerini kırpıştırışını izledi. Göz göze geldiklerinde gülümsedi. Cihan derin bir nefes aldı.

"Efe?"

"Günaydın."

Cihan başını yeniden Efe'nin boynuna gömdü.

"Sanki hâlâ ayaklarım sızlıyor."

Efe yine onun saçlarını okşadı.

Güller ve DikenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin