Sabah olunca ikizleri, kedileri Mıncık uyandırdı. Ece'nin yüzünü yalıyordu. Ece gıdıklanınca hemen uyanmıştı. Yalanma sırası Efe' deydi. Efe' de yüzünde ıslaklık hissedince " Ne oluyor? " diyerek uyanmıştı. Mıncık her ikisinide uyandırmanın rahatlığıyla alt kattan gelen pastırmalı yumurta kokusuna doğru ilerledi. Kokuyu alan Efe yataktan öyle bir fırladı ki odada adeta fırtına estirmişti. Ece de yatağını toplayıp aşağıya indi. İkizler annelerine sofrayı kurması için yardım etmeye başladılar. Büyük anneleri gözlüğünü burnuna kadar indirip huysuz huysuz kurulan sofraya bakıyordu.
Sonra bütün aile yavaş yavaş sofraya oturmaya başladı. Büyük anne her zamanki huysuzluğuyla kavga çıkartacağa benziyordu.
Ece "Efe korkuyorum geçen yaz tatilindeki gibi büyük bir kavga çıkmasın annemle büyük annem arasında"
Efe" Bilmiyorum ama büyük annem çok kötü bakıyor." dedi.Büyük anne " Sevim bu sofrada neden ekmek yok bu nasıl çay böyle çok demli. Ayrıca patatesleri bile düzgün kızartamamışsın. İnsan biraz daha özenir." diyerek gelini Sevim 'e kızdığını belirtmişti.
Efe, Ece 'ye "Dediğin gibi oldu bile. Bu kavga bitmek bilmez artık." Ece " Aynen yandık Efe "dedi.Şimdi söz sırası Sevimde 'ydi. Sevim" Sabah sabah o kadar kahvaltı hazırladım hâlâ kızıyorsun. Ayrıca patateslerimde harika kızarmış. Senden başka şikayet eden yok."
Büyük anne ise " Hiç de güzel kızarmamışlar! Ayrıca senin büyüğüne saygın bu mu?" diyerek üstüne üstlük kavgaya devam ediyordu. Sevim " Yeter artık hiçbir şeyden mutlu olmuyorsun. Sürekli şikayet ediyorsun. Artık bıktım! Ben yaz tatilini annemlerde geçirip biraz kafa dinleyeceğim. Bakalım ben olmayınca kime patlayacaksın?" diyerek artık kavgaları kaldıracak gücü kalmadığını belirtti.Büyük anne " Gideceksen git! Bu evde sana çok da ihtiyacı olan yok zaten" dedi. Babaları Ersin artık kavgalarından bıkmıştı. " Yeter artık bıktım sizin didişip durmanızdan Sevim sende annemlere gitmelisin bence, biraz kafanı dinlersin." diyerek oyunu karısından yana kullandı. İkizlerde kendi aralarında " Ohhh bee! Kilere gidebilmek için bir engel azalmış oldu." dediler. Ece " Yinede annem ile büyük annemin kavga etmesi iyi olmadı. Kileri merak ediyorum ama annemi özleyeceğim."dedi
Efe " Aynen yaaa! Ama annem 2 aycık kalacak. Hem fena mı? Kilerdeki gizemi daha çabuk öğrenebiliriz." diyerek olayı farklı açıdan değerlendirdi. Kahvaltının geri kalanı çok sessiz geçti. Çatal ve bıçak seslerinden başka bir ses yoktu. Yine de büyük annenin homurtuları arasıra duyuluyordu. Kahvaltı sonunda bitti. Sofrayı hep birlikte topladılar. Anneleri Sevim, odasına çekilip, bavulunu toplamaya başladı. İkizler anneleri gideceği için üzgündü.
Büyük anne ise umursamaz tavırlarla televizyon izliyordu. Sevim herkesle tek tek vedalaşıp arabaya bindi. Büyük anne " İnsan bir elimi öpmeye gelirdi." dedi. İkizler odalarına çıkıp kiler hakkında konuşmaya başladılar. Efe " Bence kilere gitmek için gece saatleri çok uygun." dedi
Ece " Ben gece çok korkarım hem de büyük annem anahtarın yerini değiştirmiş olabilir."
Efe " Ama bunu gece halletmemiz lazım. Hem ben çok merak ediyorum."dedi. Ece " İyi tamam ama yakalanırsak sorumlusu sen olursun." diyerek yaz tatili ödevini yapmak için çalışma masasına yöneldi. Efe ödev yapmak istemiyordu.
Efe " Ben yarım kalan yapbozu bitirmek istiyorum." diyerek üzerinde 1000 parçalık yapbozun bulunduğu sehpaya yöneldi. Yapboz yapmak kolay değildi. Ancak uğraşınca oluyordu. 2 saat sonra Ece ödevlerinin bir kısmını bitirmiş, Efe de yapbozun nerdeyse yarısını yapmıştı. İkiside sıkılmıştı. Biraz bahçeye çıkmak fena olmazdı. Büyük annelerine haber verip bahçede oyun oynamak üzere evden çıktılar. Bahçede rengarenk çiçekler, türlü türlü ağaçlar vardı.
Biraz çamurla oynamaya karar verdiler. Efe duvarın kenarında duran kovanın içine bahçe çeşmesinden su doldurmaya başladı. Ece de garajdan küçük kürekleri ve tırmıkları aldı. Bahçede her zaman toprakla oynadıkları arka bahçede küçük bir alan vardı.
Oraya geldiklerinde su dolu kovayı dikkatli bir şekilde kazdıkları çukura döktüler. Çamur kıvamı oluşunca değişik şekiller yaparak güneşte kurutmak üzere bir tepsiye dizdiler. İşleri bitince elleri, yüzleri ve kıyafetleri çamur içinde kalmıştı. Eve büyük anneleri görmeden girmeleri gerekiyordu. Ama bu pek mümkün değildi. Kapıya açıp içeriye göz attılar. Büyük anne belli ki örgü örüyordu. Ancak oturma odasındaydı. Yani ikizleri görmesi an meselesiydi.
Çaktırmadan Efe önde Ece arkada yavaş yavaş parmak uçlarında banyoya gittiler. Önce güzelce ellerini yıkadılar ve üstünü başını önce Efe sonra da Ece değiştirmişti. Çünkü Efe üstünü daha hızlı değiştiriyordu.
Ece de Efe de tertemiz olmuştu. Odalarında resim yapmaya karar verdiler. Ece resim kalemlerini ve resim defterini çıkarıp masanın üzerine koydu. Efe de eşyalarını çantasından çıkarıp o da masanın üzerine aynı şekilde koydu. Ne resim yapacaklarını bilmiyorlardı. Ece kedileri Mıncık 'ın bahçede oynarken ki halini çizmeye karar verdi. Efe de en sevdiği araba markası olan Mercedes 'i çizmeye karar verdi.
Resimlerini bitirdiklerinde yaptıkları resimler çok güzel olmuştu. İkizler resim yaparken çoktan hava kararmıştı bile. Birden kapı çaldı. Efe kapıya koştu kapıyı açtığında içeriye babaları Ersin ve Ersin 'in kucağında Mıncık gelmişti.
Babaları "Bu akşam yemeğini dışarıdan söyleyelim mi?" diyerek aç olduğunu belirtti. İkizler aynı anda "Evet" diyerek kabul ettiler. Pizza sipariş edeceklerdi. İkizler pizza istemişti. Büyük anne her zamanki gibi huysuzluk yapıp:"Ben sıcacık çorba içmek istiyorum pizza da neymiş?" diyerek ortamın huzurunu kaçırdı. Babaları Ersin " Ben de pizza yemek istiyorum. Çorba bana göre değil. " diyerek oyunu ikizlerden yana kullandı.
Büyük anne suratını asıp " Siz ne yerseniz yiyin. Ben kendime domates çorbası yaparım. Sizede bir kaşık bile vermem."
"Mis gibi çorba varken pizza da neymiş?" diye söylenerek mutfağa yöneldi. Babaları çoktan pizza siparişini vermişti bile :)
Aradan 15 dakika geçmişti ki kapı çaldı. İkizler "Pizzzaaaa" diye bağırarak kapıyı açtılar. Ama gelen pizzacı değildi. Bu gelen acaba kimdi?
İkinci kitaba ASTRONOT_1907 hesabından ulaşabilirsiniz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1# KİLERDEKİ GİZEMLİ MACERA (TAMAMLANDI)
AventuraBasit sıradan bir büyük anne ilkokul mezunu , hergün örgü ören ama diğer büyük annelerden büyük bir farkı var: KİLERDE BİR ŞEY SAKLAYAN 😮😮😮