3. Bölüm

55 7 0
                                    

Tam iki saattir buradaydık ve ben sıkılmıştım. Bende sıkıldım Mira. Bar tezgahına doğru yürüyüp oturdum. Dördüncü tekiladan bir şey olmazdı. Evet sadece sarhoş olur ve belki birazdan buraya bir yere kusarsın Mira.

"Bir tekila lütfen!"diye bağırdım barmene. Müzikten hiçbir şey duyulmuyordu. Barmenin uzattığı bardağı aldım ve kafama diktim.

Yanıma biri oturmuştu ve kendine tekila istemişti, tekilasını aldıktan sonra gitmişti sonra bir kadın, iki adam daha gelmişti. Biri viski diğer ikisi de bira almıştı. Saat on ikiyi otuz beş geçiyordu. Biri oturdu yanımdaki bar taburesine, barmenden kırmızı şarap istemişti, şarabından bir yudum aldı ardından bana döndü. "Sıkılmış gibisin."

Bana dedi sanırım. Evet Mira, sana dedi.

"Evet sıkıldım."dedim ona bende, umarım rezil olmazdım. "Bu arada ben Tamer." dedi elini uzatarak, rezil olmamıştım ama sıkılmıştım.

"Ben de Mira tanıştığıma memnun oldum."dedim sıkıcı bir ifadeyle, bir barda tanımadığım bir adamla konuşmak cidden aptallıktı, hele ki dün olanlardan sonra.

"Aslında burası hiç ilgimi çekmiyor, sadece kız arkadaşımla tartıştım ve kendimi yolda gördüğüm ilk yere attım." dedi. Kim istemişti derdini anlatmasını canım? Ben dinlemek istiyorum Mira.

"Bende dün bir barda neredeyse öldürülüyordum ama yine bir bardayım." dedim. Adam, 'Sen ciddi misin?' der gibi baktı. Ben niye bunu anlatmıştım ki? Bazen gerçekten alkolü kaçırıyorsun. Boşuna demiyorum.

Gayet olağan bir şeymiş gibi anlatmıştım, sanırım o yüzden böyle bakmıştı. "Nasıl oldu bu?"dedi hayretle. "Bilmem, bir uyuşturucu satıcısını, mafya kılıklı adamlardan kurtarmaya çalışırken."dedim ilgisizce.

"Arkadaşın mı?"

Elimdeki bardakla oynarken cevap verdim. "Hayır, orada gördüğüm biri sadece."

"Çok cesursun, gerçekten hayran kaldım."

"Fark ettim ağzın bir karış açık kaldı."dedim kendi kendime. Ayıp Mira ayıp. "Anlamadım!"dedi bağırarak. "Yok bir şey, sadece öyle olması gerekti."

"Peki... sen pişman mısın?" dedi kuşkuyla, sorup sormamak arasında kalmıştı.

Gitmek istiyordum buradan. "Gitmem gerek" dedim huysuzca.

Ayağa kalktığımda kolumdan tuttu. "Bazen çok meraklı olabiliyorum, üzgünüm."dedi ve biraz bekledi. "Seni yerinden etmeyeyim, sen otur ben kalkarım."

Biraz bekledikten sonra kolumu elinden çektim ve gidip aynı yere oturdum.

"Aslında bilmiyorum" dedim. Tamer kalkacağı sırada tekrar oturdu. "Pişman mıyım desem, değilim ama ihtimaller beni korkutuyor."dedim gülümsemeye çalışarak.

"Anlıyorum, o gün orada başına bir şey gelseydi muhtemelen suçlu hissedecektin çünkü arkanda bırakacağın insanlar olacaktı. O çocuğu da orada bırakamazdın, bu sefer seni vicdanın rahat bırakmayacaktı." dedi tespit yaparcasına. Mira doğru söylüyor farkındasın değil mi? Evet maalesef.

"Yani aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık."dedi gülümseyerek.

"Haklısın sanırım da baya iyi tespit yaptın."dedim hayranlığımı gizleyerek. Tabii ki daha on dakika önce tanıştığım birine hayranlık beslemeyecektim.

"Eh insan psikolojisiyle uğraşınca biliyorsun bir şeyler."dedi gülümseyerek. Fazla mı mütevazı davranmıştı? Bende gülümsedim. Votkamdan bir yudum daha aldım. Adamın eli cebine gitti ve telefonunu çıkardı. Biri arıyordu sanırım. "Pardon."dedi ve uzaklaştı. Votkamı yenilemek istiyordum. Bitmişti!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KUTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin