Sürpriz!

83 8 0
                                    

Karakola geldiğimizde hemen polis memurlarını çağırdım. Selma'nın ifadesini almalarını söyledim. Selma hemen başka
bir odaya alındı. Bizde peşinden gittik.

Selma'nın ifadesi şöyleydi:

"Evet o broş bana ait. Olay gününden bir gün önce Emir ve ben Cemil Amca'yı ziyarete gitmiştik. Onu kardeşimle tanıştırmak istiyordum. Zaten onu arada bir ziyaret ederdim. O günden sonra broşumu kaybetmiştim. Demekki orada düşürmüşüm."

İfadesinde böyle demişti. Bunu doğrulamak için yarın Cemil Amca'yı ziyaret edecektik. Bugünlük herkes evine dağıldı.

Eve geldigimde saat on olmuştu. Çok yorulduğum için hemen yatacaktım. Ama birden mesaj geldi.

Mert: "Yarın sana sürprizim var." demişti.

Acaba ne yapacaktı? Yarın anlarım artık diyerek yatağa uzandım.

Sekiz saat sonra...

Ah!!! Yine telefonum çalıyordu. Arayanı gördüğümde şaşırdım. Çünkü arayan Selma'ydı. Hemen açtım ve:

-"Efendim Selma."

-"Sevde erkenden rahatsız ettiğim için özür dilerim ama çok önemli. Mine kayıp, Sabah odasında yoktu. Korkuyorum nerede olabilir? Sana uğradı mı?"

Yatağımdan aniden doğruldum. Bugün cumartesiydi ve okul yoktu. Nereye gitmiş olabilirdi ? Selma'nın sorusuna:

-"Hayır, en son üç gün önce görmüstüm. Gece geldi ve bana seni sordu. Sonra da aniden gitti." diye cevap verdim.

Selma'nın sesini duyamayınca tekrar konuştum.

-"Lütfen korkmayın. Belki de resim yapmaya gitmiştir. Eğer eve gelirse bana da haber verin unutmayın."

-" Tamam." dedi ve telefonu kapattı.

Acaba neredeydi? Akşama kadar gelmesse aramaya başlarız diye düşünerek
giyinmeye gittim. Aşağıya indim ve bir şeyler atıştırdım. Sonra da iş yerine geldim. Bugün cumartesiydi aslında iş yoktu ama biz yine de Cemil Amca'yı ziyarete gidecektik.

Geldigimde Zeynep ve Mert beni bekliyordu.

Ben:

-" Kerem nerede?"

Zeynep:

-" O biraz gecikecekmiş biz gideceğiz."

Ben:

-"Tamam o zaman hadi gidelim."

On beş dakika sonra...

Ben:

-" Cemil Amca biz yine geldik. Sana bir şey sormamız lazım."

Cemil Amca:

-"Buyrun sorun."

Zeynep:

-" Cemil Amca, Ali Amca ölmeden önce buraya komşularından gelen oldu mu?"

Cemil Amca:

-" Şey... Evet evet! Selma ve kardeşi Emir gelmişti. Beni kardeşiyle tanıştırdı. Biraz oturdular ve sonra gittiler."

Ben:

-" Peki Selma'da bir tuhaflık var mıydı?"

Cemil Amca:

-" Hayır, gayet normallerdi."

Mert söze girerek:

-"Tamam Cemil Amca. Hadi biz gidelim."

Buradan bir iş çıkmayınca Selma'yı boşuna suçladığımı düşünmeden edemedim. Peki katil kimdi?

Birden Mert konuşmaya basladı:

-"Hadi Sevde sana gidelim. Zaten iş de yok bugün. Kerem'i ben ararım. "

-" Tamam olur."

Mert haklıydı. Çok bunalmıştık. Biraz eğlenmek bizim de hakkımızdı. Ah Mert her zaman sen moralimi yerine getiriyorsun.

On dakikaya eve vardık. Ev biraz dağınıktı. Ama arkadaşlar alışkındı. Bende aldırmıyordum. :)

Biz girer girmez Kerem'de gelmişti. Bayağı hızlıydı.

Mert:

-" Kerem gelmişken biraz yiyecek falan alsana."

Kerem:

-" Zeynep sende gel birlikte alıp gelelim."

Biz de Mertle oturuyorduk. Mert cebinden bir kutu çıkardı ve konuşmaya başladı:

-" Sabah sana bir sürprizim var demiştim. Sevde doğum günün kutlu olsun. Sana bir hediye vermek istiyorum. " dedi.

Birden kafamda ünlemler belirdi. Evet bugün benim dogum günümdü. Nasıl da unutmuşum. Çok mesgulüm çok...

Mert:
"Dogum gününü unuttugunun farkındayım. Onun icin sana bir surpriz yapmak istedim. Bu hediye senin icin.."

Hediyeyi aldım ve açtım. Cok güzel bir kolyeydi bu...

Tam o sırada Zeynep ve Kerem geldi. Ellerinde bir pasta vardı ve anlamıştım ana sürprizi beraber yaptıklarını.

Çok güzel bir doğum günü kutlaması yaptık. Tam üç saat olmuştu ve herkes evine gidiyordu:

-" Hepinize çok teşekkür ederim. İyi akşamlar."

Evde yalnız kalınca kolyeyi aldım ve özenle boynuma taktım. Gerçekten cok güzeldi.
Bu sırada cok yorulduğumu farkederek yukari çıktım fakat birden kapı çaldı. Kapıyı açtığımda Selma ağlıyordu.

-" Selma ne oldu?"

-"Mine yok. Hala gelmedi. Ya başına bir şey geldiyse..."

Ah!! Nasıl unuttum ben Mine'yi?

-"Tamam endişelenme! Ben şimdi arkadaşlarımı ararım. Hepimiz Mine'yi ararız."

Üç saat sonra...

Hala Mine'den haber yoktu. Acaba başına ne geldi? O kadar çok dolaşmıştık ki çok yorulduğumu fark ettiğim için eve geldim. Pencereden dışarıya bakıyordum. Tam o sırada Ali Amca'nın evinin odalarından birinde ışık yandığını gördüm. Şaşırdım çünkü o evde kimse kalmıyordu.

YORUM YAPIN LÜTFEN. OY VERMEYI UNUTMAYIN.

KİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin