Bilinmeyen Kişi

62 5 0
                                    

Tek kalmak istiyordum. Gözümden bir damla yaş aktı. Geri geri gidiyordum. Sonra hızla koşa koşa o bölgeden uzaklaştım. Artık gözyaşlarım durmuyordu. Üzüntüden değildi. Bu gözyaşları korkudandı. Atakanın arkamdan geldiğini gördüm. Hızlandım. O günlük orman çalışmaları yapmamak için hocadan izin almıştık. Gözyaşlarım durmaksızın akıyordu. Ve ben koşuyordum. Önümü net göremiyordum. Hızlıca arkamı dönmek zorunda kaldım. Çünkü Atakan kolumdan yakalamıştı beni. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Hiç olmadığı kadar fazla. Atakan gözyaşlarımı eliyle silmişti. O sinirle elini çektim. Tekrar koşmaya başladım. Arkadan sesini duydum."Dolunay takip ediliyorsun biri tarafından. O çıkan notun içinden bir not daha çıktı. Sana yazılmış. Yanımızdan ayrılma istersen". Dizlerim tutmuyordu. Dizlerimin üstüne düştüm. Hâla ağlıyordum. Ege koşarak yanıma geldi. O da yanıma diz çöktü. Kolunu boynuma atmıştı. Egeyle resmen kanka gibiydik."Yanındayım yani yanındayız korkma." dediğinde gözyaşlarım az da olsa azalmıştı. Ve kendimi Egenin kollarına attım. Ağladım ağladım. Yarım saate yakın ağlamışımdır belki. Evet abartmıyorum. Yarım saat boyunca ağladım. Kendimi toparladım." Sağol be Ege kendimi toparlamada çok yardımcı oldum. Kankam gibisin artık" derken hafif gülümsedim." Ee o zaman bugün bizim kankalık günümüz olsun. Kağıt var mı?" Arka cebinden küçük bir kağıt parçası çıkardı. Çantasından da kalem. Kağıda şunu yazdı." Kara bulutlar olsada hayatta güneş açtıran bir olay olur illaki bizde de güneş açtıran oldu bu kankalık." yukarısına tarih attı. Alta da imzamı attırdı. Ve kağıdı tekrar cebine koydu. "Bu kağıdı saklıycam.Eğer uzun süre beraber olursak. Açıp okuruz." dedi hafif gülerek. Bende gülümsedim."Kankalığınız hayırlı olsun" dedi soğuk bir ses." Atakan" dedi Ege arkasına dönerek." Oturabilir miyim?" dedi yan tarafımı göstererek."Otur" dedi Ege mırıldanarak. Atakan bir yanımda Ege bir yanımda oturuyordu. İki taraftanda parfüm kokusu geliyordu."O notta tam olarak ne yazıyordu" dedim korkarak."O erkeklerden uzak dur. Kampa geldiğinden beri peşindeyim. Zamanı geldiğinde karşına da çıkıcam". Konuyu değiştirmek için Yağız'ın nerde olduğunu sordum." O küstü galiba. Kamp gezilerine katılıcam siz burda sıkıntıdan çürüyün diyip gitti" Atakan da Yağız'ın böyle davranmasından şikayetçi gibiydi." Ya o kişi yani beni takip eden kişi başka notlar da gönderirse" dedim ve derin bir iç çektim." Gönderebilir Dolunay bunun garantisini veremeyiz" Atakan bunu dediğinde gözlerinin içine baktım."Eğer ki gönderirse haber ver bize de ona göre Atakan seni korusun" ne demek istiyorsun sen dercesine baktım Egeye." Gerçekler bu korumak istiyor seni korusun. Ben artık sizin bu seviyenize karışamam." dedi Ege ve ayağa kalkıp arka tarafa doğru gitti. İstemeden gözlerim Atakana çevrildi. Mavi gözleri içimi ürpertti bir an. Hafif rüzgar estikçe parfüm kokusu geliyordu burnuma. Gözlerime uzun uzun baktı. Sonra bu bakışma benim öksürüğümle kesildi." Egeye bakmaya gidiyorum" diyip ayağa kalktım. Ayağa kalkar kalkmaz Atakan kolumdan tuttu. O da ayağa kalktı ve bana bir adım attı."Dolunay korkuyorsun anlıyorum. Ama bu kadar tedirgin hayatına devam edersen eğer sağlığına zarar verirsin. Biraz rahat ol eğer yanımızdan ayrılmazsan bir şey olmaz." o anda telefonuma mesaj geldi. Tanımadığım biri mesaj atmıştı."Selam" yazıyordu. Geri mesaj atmadan telefonu cebime koydum." Sana bir şey sormak istiyorum" dedim tüm cesaretimi toplayarak." Dinliyorum" derin bir nefes aldım ve sorumu sordum."Sevgilin ya da sevdiğin biri var mı?" yüzündeki o gülümsemeyi fark ettim." Yok" dedi. Hâla yüzünde bir gülümseme vardı."Senin var herhalde birileri" sorusu gecikmedi."Yok maalesef hadi gidelim" dedim adımımı atar atmaz tekrar kolumdan tuttu."Bak yanlış anlama kolundan filan tutuyorum ama sende çok acele ediyorsun. Şimdi siz ciddi ciddi Egeyle kanka mı oldunuz?" Onaylamış şekilde kafamı salladım."Vaay iyi kankalıklar diliyorum size ama çok yakın durmayın yani insanlar yanlış anlar filan" dedi göz kırptı ve önümden geçip giderken"unutmuşum önden geç" diyerek yol verdi. Hızlı hızlı yanından geçtim." Ege nerde" dedim gözlerim Egeyi arıyordu." Burda Ege" Atakan eliyle bankları gösterdi. Ege oturmuş telefon bakıyordu. Koşarak yanına gittim."Ege naber" Ege küçük bir şekilde gülümsedi."İyi beraber kalmak iyi geldi mi? Konuşursunuz diye yalnız bırakmak istedim. Sana yalnız kalmak inşallah iyi gelmiştir." dedi ve telefonuna döndü tekrar."Ege sen bana kızgın mısın ya da küs müsün niye böyle soğuk davranıyorsun?". "Küs ya da kızgın değilim" dedi."Ee öyleyse niye böyle davranıyorsun?" gözlerini gözlerime dikti." Dolunay ben biraz yalnız kalayım ne dersin. Sen de Atakanla dolaşa koy. Birbirinizi tanıyın sohbet edin." gülümsedi." Ege seni yalnız bırakmam da emin misin?" Kafasını salladı. Daha fazla sıkıştırmak istemedim. Atakanın yanına doğru ilerledim. "Yalnız kalmak istedi. Bende daha fazla sıkıştırmak istemedim." dedim." İyi eğer yalnız kalmak istiyorsa tutan olmasın onu. Senin önceden sevgilin var mıydı sevdiğin biri falan" beni daha iyi tanımak istiyordu." Yok benim hiç sevgilim olmadı. Kimseyi de sevmedim. Senin?" eğer o merak ediyorsa bende onun kadar merak ediyordum." Hayır benim de hiç sevgilim olmadı. Bir kız vardı onu da sevdiğimi sandım. Ama sevmemişim" bir noktaya dalmıştı."Atakan benim o okuldan yanlışlıkla attırdığım çocuk var ya" derin derin nefesler alıyordum."O çocuk ölmüş." bana bakmadan konuşuyordu. Ölmüş kelimesini duyunca kalbim sıkışır gibi oldu. Gözlerim dolmuştu. Eğer bir şeyler daha derse ağlıyacaktım."Ölü bulunmuş annesi babası perişan mahvolmuş." dediği an gözyaşlarım düşmeye başladı. Atakan çenemden tutup kafamı kendine doğru çevirdi."Ağlama artık ağlama o konuda senin suçun yoktu bir kere. Perişan oldun artık gözlerin kıpkırmızı her an bayılacak gibisin." tam olarak Atakanın anlattığı gibiydim. Yorgun bitkindim. Ağlamamı kestim. Uykum gelmişti. Çadıra girmek için ayağa kalktım."Nereye" Atakanın sorusuyla ona döndüm."Uyuyucam az"dedim."Tamam bende az kestireyim." dedi ve çadırına girdi.1 saate yakın uyumuşumdur. Çadırdan çıktığımda diğer kişilerin daha gelmediğini gördüm. Egenin ordaki banklarda uyuduğunu gördüm. Kolunu yastık gibi yapmış uyumuştu. Yanına kadar gittim. Uzun bir süre yüzünü inceledim. Ondan sonra kamp alanında dolanmaya başladım. Büyük bir ihtimalle Atakan hâla uyuyordu. Atakanın çadırından şıkırtılar gelmeye başlamıştı. Atakan uyanmıştı. Çadırıdan çıktı ve ordaki çeşmede yüzünü yıkadı. Sonra gözleri beni aradı gibi. Bütün her yeri taradı. Ve beni gördü. Yanıma doğru ilerledi. Ama artık biraz olsun yalnız kalmak istiyordum."Günaydın" dedi tüm soğuk kanlılıyla."Günaydın" dedim ama bu sefer onun diyiş şeklinden farkım yoktu."Noldu sana iyi gözükmüyorsun?" bana bakıyordu gökyüzü gözleriyle."Atakan iyiyim ben de takip ediliyorum tamam ama artık biraz olsun yalnız kalmak istiyorum hayatımı sorgulamak düşünmek" bende ona baktım ne diyeceğini merak ediyordum."Yalnız kal tabi kal ama bir neden yok kal tabi" dedi ve yanımdan uzaklaştı. Onun gidişini izlerken tekrar bir mesaj geldi telefonuma. Selam yazan kişiden gelmişti yine. Ama bu sefer selam yazmıyordu."Atakanı yolladın. Neden yalnız kalmak istedin? Yoksa Atakandan bıktın mı? Bizde yalan olmaz Dolunay bıktıysan söyle." mesajı okur okumaz etrafıma göz attım. Kalp atışlarım hızlanmıştı. Nefes almakta zorlanıyordum."Atakan" diye bağırdığımı hatırlıyorum en son. Atakan yanıma geldi. Ne dedi ne söyledi hatırlamıyorum. Küçük bir baygınlık geçirmiş bile olabilirim. Ben neden bu kamptayım. Neden buraya geldim. Kendime geldiğimde Atakanın omzunda buldum kendimi. Uyanır uyanmaz çektim kendimi ordan. Derin bir nefes aldım."Atakan bana mesaj geldi. Biri beni izliyor ve hareketlerimi bana mesaj atıyor." Atakanın bakışları beni korkutmuştu."Eğer tahmin ettiğim kişiyse onun ağzına" dedi ve sustu. Elimden tutup kaldırdı. Hızla kamp alanının arka tarafına götürdü. Ve eliyle bir yeri gösterdi. O tarafa doğru baktığımda dizlerim gücünü kaybetti. Yere yığılmadan Atakan beni tuttu."Niye neden ben" dedim sorgularcasına."Şansına küs Dolunay" kulağımın içinde bu ses yankılandı. Şansına küs Dolunay. Artık bil ki sende şans yok. Bil ki kaderinde güneş yok. Güneşler gitti. Kara bulutlar akın ediyor. Bir daha kaderim asla güneşli günler görmeyecek.

Zorunlu Yaz Kampı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin