Gizemli Kutular

80 6 4
                                    

"Kaybolduk" dedim. Derken sesim titriyordu ve ellerim bacaklarım hiç olmadığı kadar titriyordu." Korkma Dolunay seni en azından koruyan var" dedi Ege. O anda Atakana kötü bakışlar yolluyordu." Ege abartma artık Dolunayı koruyorum evet ama daha ilerisi değil" dediğinde önceki sesinden farklı bir ton çıkmıştı ağzından." Tabi ben sana tüm kalbimle inanıyorum. İçin rahat olsun" dedi Ege dalga geçer gibi." Yeter artık kavga sırası değil. Şu an kaybolduk. Çıkış yok ve kampa dönmemiz lazım. Burdan kurtulsak bile orda sorular sorucaklar. Başta Yağız olmak üzere." dedim bağırarak." Yağız kampta demi daha off ona ne diyeceğiz şimdi ona" dedi korkuyla Ege." Geri dönelim. Geçtiğimiz yolları geri gidelim." demişti Atakan gözlerimi ona çevirmiştim. O Egeye bakıyordu." Yanında yiyecek olan yok demi" dedi Ege." Bu durumda da mı yemek" Atakanın sinirli sözleri artık fazla olmuştu." Acıktık napabiliriz. Sabah apar topar kalktığımız gibi geldik. Bende acıktım. Sen hiç mi acıkmadın hayatında" dedim. Sinirlenmiştim artık. Egenin üstüne fazla gidiyordu ve ben bu durumdan rahatsız oluyordum."Yanımızda yemek yok ama hadi şimdi geri dönelim şu lanet yolu" tekrar azarlamıştı. Egeyle göz göze geldik. Yapacak bir şey yok anlamında omuz silktim. Geri aynı yolları yürüyorduk. Baya yürüdük. Kamp zamanı geçmişti. Ama yapabileceğimiz bir şey yoktu. Yolun üçe ayrıldığı yere gelmiştik tekrar. İki seçeneğimiz vardı. Ya ortadan gidicektik ya da soldan. İşte şu an içimdeki his sol diyordu." Soldan gidelim bence." dedim." Demin seçim yaptın ve sonucu gördük o yüzden ortadan gidiyoruz" dedi Atakan. Ve kararımı önemsemeden ortadan gidiyorduk. Biraz ilerledikten sonra yolumuzu su kesti. Tekrar birbirimize bakıyorduk." Yanlış yolmuş" dedi Atakan kafasını kaşıyarak." Ben demiştim demek istemiyorum şu an ama ben soldan gidelim demiştim" dedim." Off acıktım ve geri dönüyoruz yine" Egenin yorgun ses tonu vardı benim de öyle. Hızlı adımlarla geri dönüyorduk. Ve bu sefer sol yolu seçtik." Ege bak gönlün oldu bütün yolları denedik" dedim derken hafif gülümsüyordum." Yaa ne demezsin baya gönlüm oldu" Ege gerçekten yorgundu. Benden bile fazla. Sol yoldan yürüyorduk. Ve yukardan gelen ışığı gördüm. Kafamı kaldırdığımda burdan bir çıkış olduğunu gördüm." Bakar mısınız bir buraya burda çıkış var ama" dedim." Beni biri kucaklarsa öyle şu an buraya tırmancak halim yok" dedi Ege. Atakan bir bana bir Egeye bakıyordu." Burda bekleyin ben ilerdeki çıkış çok mu uzak diye bakıcam" dedi ve hızla ilerlemeye başladı." Göz rengiyle karakteri aynı renk. Soğuk buz gibi ve biraz korkunç. Bazı kişilerin göz rengi karekterini ifade eder. O da bu kişiler arasında" Ege haklıydı. Hiç böyle düşünmemiştim. Evet Atakanın göz rengi karakterini gösteriyordu." Haklısın aslında hiç böyle düşünmemiştim." deyiverdim. Çok uzun sürmemişti ki Atakan geldi." Kalkın hadi çıkış filan yok yakında burdan çıkıcaz" Ege derin bir iç çekmişti." Gitmişken ip mip bulsaydın da bizi de çıkarsaydın"Ege haklıydı benim de çıkıcak hiç gücüm yoktu."Ben yardımcı olurum size" ben Atakan ın yardımını filan istemiyordum. Ama şu anlık başka çarem yoktu sanırım." Gel Dolunay ilk sen çık " diye elini uzattı."Sakın kaçırma fırsatı aman diyeyim" Ege ağzını kapatıp bunu mırıldanmıştı. Elini tutmadım. Yanına gittim." Ben çıkabildiğim kadar çıkayım sonrasında yardımcı olursun. Belki de yardıma gerek kalmaz" dedim bir umutla. Çıkıntılar vardı. Oralara basa basa çıktım. Dışarıyı görüyordum. Ormanların içine çıkıyordu bu çıkış. Ayaklarımı düzgün kontrol edebilirsem çıkabilirdim. Yapabileceğimi düşünüyordum. Ve yaptım. Derin bir oh çektim." Helal olsun Dolunay" dediğini duydum Egenin." Sende çık sana da helal olsun" dedim gülerek. Ormanın neresinde olduğumuza bakıyordum ki bir patırtı koptu." Ne biçim tutuyon puh Allah belanı vermesin ölelim mi yani bunu mu istiyorsun aman Allah belim kırılıyordu. Maymun suratlı tipe bak" Egenin sözlerini kahkahayla dinliyordum." Allah Allah ben senin elinin gücüne tüküreyim. Bırak sen ben kendim çıkarım. Allah için bırak yoksa burdan cansız bedenimi çıkarcaklar." Atakanın suratını görmek istiyordum. Ve sonunda Egenin kafasını gördüm. Hâla söyleniyordu." Salak mıdır nedir ölücem kalıcam sonra helvamı kavurun artık gerizekalı ya" gülmemek için ağzımı tutuyordum." Amma söyledin ama ya yanlışlıkla oldu" Atakan da çıkmıştı. İkisinin de gözlerini net bir şekilde görüyordum. Egenin ela gözleri koyulaşmıştı. Atakanınki ise daha da açık renk olmuştu sanki." Burası neresi tam olarak" dedim merakla." Lanet olsun ki bilmiyorum saçma sapan bir yerdeyiz şu an" Ege kafasını yere eğmişti." Benim yüzümden kusura bakma Dolunay. Atakan sen kusura bak valla. Ne diye geldiysen zaten" dedi Ege sinirle." Hadi bulalım şu yolu" bıkmıştım bunların kavgasından. Ormanının içinden sanki önceden biri geçmişti. Yol vardı. Ordan ilerliyorduk. Ve düz yolu gördük. O anki mutluluğumu anlatamam. Yavaş yavaş ilerliyorduk. Kamp alanına az kalmıştı. Başım acayip dönüyordu. Atakanın kolundan tuttum tekrar. Egenin o anda baktığını gördüm. Atakan bir kenara oturtmuştu beni. Biraz daha iyi olunca tekrar yola devam etmiştik. Tek bir farkla. Atakan kolumdan tutuyordu. Baya bu şekilde ilerledik. Ve kamp alanını gördük. Yağız kollarını göğsünde bağlamış bizi bekliyordu. Bizi görünce kafasını salladı. Ve arkadan hocayı gördüm. Sinirle bize doğru ilerliyordu. Bakışlarımı Atakana çevirdim." Ne yapıcaz" o da bana bakıyordu." Gerçekleri söylicez çünkü bu durumun başka mantıklı açıklaması olamaz" gözlerimi Egeye çevirdim."Gerçekleri mi söyliycez?" "Yapacak başka bir şey yok" dediği anda hoca kolumdan tuttu. Kızım gel sen arkadaşın yardımcı olsun kahvaltını yap" diyerek Egeyi gösterdi. Egenin yanına doğru ilerledim." Yağız gerçekten özür dilerim. Kusura bakma. Ege istedi." dedim pişmanlıkla." Sen de istedin gitmeyi ama demi" dedi sinirle." Yağız kahvaltımı yapayım söz seninle konuşacağım." dedim ve kahvaltı yapılan alana gittim. Güzelce karnımı doyurduktan sonra Yağız'a döndüm. Her şeyi anlattım. Ama hâla kırgındı. Hoca erkeklerle konuştuktan sonra onları bizim yanımıza yolladı. Tipleri pek de iyi değildi." Azar yedik" dedi Ege soğuk bir şekilde." Senin yüzünden bende azar yedim. Merak edip geldim yanınıza bu olayda bir suçum yok yani. Gözler Atakandaydı." Suçun yok yani öyle mi? Biz çocuk muyuz geri gelemiyor muyuz? Senin yardımına mı ihtiyacımız var? Sen kendini bir ülkenin başkanı filan mı sanıyorsun herkes senin emrinde isteğinde benden bu kadar daha fazla dayanamıycam" Ege yanımızdan uzaklaşmıştı. Gözlerim istemsizce Atakana döndü. Yağıza bakıyordu. Yağız ise bize sırtını dönmüştü." Herkes ormanın içine dağıldı not alacaklardı. Bense burda siz gelirsiniz diye siz beni merak edersiniz diye bekledim. Korktum başınıza bir şey geldi diye korktum. Burda bir kız kaybolmuştu geçen sene. Kayboldunuz sandım. Ellerim titredi. Bacaklarım o anlığına tutmaz oldu. Kalbim yerinden fırlayacaktı. Ağladım. Ben Yağız hiç ağlamayan Yağız ağladım. Kimin için sizin için. Biri için ilk göz yaşımı sizin için döktüm. Ve olduğum duruma bak. Hiçbir zaman beni istemediniz belki. Bana haber vermeden giden Atakan bey" Atakana bakıyordu o an." Uyuyordun uyandırmak istemedim" diyebildi sadece Atakan ." Ne kadarda düşüncelisin sağol Atakan" dedi ve tekrar gözünden bir damla yaş akmıştı. O an ben bile ağlayacaktım. Onu yalnız bırakmamalıydık evet ama biz Egeyle gidecektik. Atakanın gelmemesi gerekirdi. Geldiyse bile Yağızı da uyandırması gerekirdi. Ve Egenin bağırışıyla yerimden hopladım." Burda bir şeyler var millet" Atakan koşarak oraya gitmişti. Ben Yağız'a bakıyordum." Git hadi sende ben arkadan" dedi ve sözünü kestim." İtiraz yok sende geliyorsun" kolundan tuttum ve beraber ilerledik oraya. Bulduğumuz kutulardan bir tane daha vardı. Ege ve Atakan bana bakıyordu. Bende onlara. Bu kutunun içinde de zarf mı vardı? Yoksa kalem mi? Yoksa bunlardan alakasız bir şey mi vardı? Atakan içinden bir kağıt çıkarmıştı ve okumuştu."DOLUNAY'A". Herkes bana bakıyordu. Kalbim durmuş muydu yoksa yerinden fırlayacak mıydı bilmiyordum. Gözlerim kapanmak istiyordu. Ama ben direniyordum. Yapabildiğim sadece ağlamaktı. Ne bu kampta kalmak ne de bu erkeklerin yanında kalmak istiyordum.

Zorunlu Yaz Kampı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin