Marie Bize Katılıyor

54 3 0
                                    

Ellen...

Uyanır uyanmaz sag tarafıma baktım. Megan oradaydı ama yaşıyormuydu bilmiyordum. Nabzini ölçmek için kolunu kendime doğru çektim. Ve işte korktuğum şey başima gelmişti. Megan büyük bir ihtimalle ölmüstü. Hemen Harry'i çağırdim. Geldiğinde gözlerim dolmuştu. Ikimizde ayakta bekliyorduk.

_Nabzı... hissedemedim Harry.

_Hangi kolundan baktın?

_Şundan baktım.

Harry'e nabzını ölçmeye çalıştığım kolu gösterince ilk bana ters ters baktı. Sonra da gülmeye başladı ve diğer kolunu tuttu. Galiba nabzını bulmuştu. Bana doğru yaklaştı ve tam bir kara cahil olduğumu söyledi. Bu sözünu normalde ona yutturabilirdim ama şu an Megan'ın iyi olması yeterliydi.

Biz gülerken zaten Megan'da uyanmıştı. Harry odadan cıktı. Bende Megan'a sarıldım. İlk önce buna anlam veremesede sonra hoşuna gittigi için oda bana sarıldı.

_Bu gece sadece birkaç saniye geç uyansaydım...

_Sakın bunları düsünme. Senin hatan değildi.

Onu susturdum. Gözlerim dolmuştu. Daha fazla konuşmak istemedim ve parmağımı dudaklarına götürdum.

_Eğer benim yanımda ölseydin kendimi asla affetmezdim.

_Kendine bunu yapma. Bu tür olayları zaten birkaç sene sonra yaşayacağız. Belki de öleceğiz.

Bunları düşünmek istemediğim için Megan'ın elinden tutup onu aşağı indirdim. Biz aşağı inene kadar çoktan yemek hazırlanmaya başlamıştı. Bizde sofraya oturduk.

Yaklaşık 10-15 dakika arası Harry geldi. Elindeki poşetin içinde ekmekler vardı. Marie onları aldı ve dilimleme makinesine koydu. Sonra da kızartma makinesine. Harry ona yardım etmeye başladı. Aslında bugün sıra bizdeydi ama Megan'ın dün gece yaşadıklarından sonra sırayı almaya gönüllü olmuşlardı. Harry salatayı yaparken konuşmaya başladı.

_Yanlız Ellen, sabahki endişelenmen çok komikti.

_Ne oldu ki?(Megan)

_Ellen sabah senin nabzını ölçmeye çalışmış ama yanlış yerden ölçtüğü için seni öldü zannetti. Ortalığı ayaga kaldırdı.

_Bence çok normal. Gece basına gelenlerden sonra hemde bu olayın onun yaninda olması...(Marie)

_Haklısın galiba.

Megan bana baktı ve elimi tuttu. Gözlerimin içine bakıyordu.

_Eğer sen olmasaydin şu an burada olamayacaktım.(Megan)

_Bunları konuşmayalım. Hadi kahvaltıya başlayalım.

_Tamam.

Yarım saat sonra kahvaltımız bitmişti. Marie ve Harry sofrayı toplarken bende dolaptan soğuk birşeyler bakmak için ayağa kalktım. Dolabi açtığımda içinde neredeyse hepsi bitmişti. Bende evin kasasına bakmaya gittim.

_Lanet olsun!

_Ne oldu?(Hepsi)

_Kasanın hepsi boş. Ama daha dün yarısı duruyordu.

_Nasıl oldu ki bu şimdi?(Harry)

_Bilmiyorum. Ama para bulmamız gerek.

_Çalışalım?

_Saçmalama bize daha kolay ve çok para kazandıran bir iş gerekli.

_Hırsızlık yapalım?(Megan)

_Tabii ya! Hırsızlık en uygun olanı. Yani şimdilik.

_Dalga geçiyordum Ellen! Delirdinmi? Ya bizi yakalarlarsa?

_Daha iyi bir fikrin varsa neden söylemiyorsun?

_....

Şu an hırsızlık en iyi seçenekti ve hepimizin farklı yetenekleri vardı. Ben silah kullanma alaninda daha iyiydim, Megan ise dövüş ve bıçak kullanımı. Harry şifacıydı ama Marie nin henüz ne yetenekleri olduğunu bilmiyordum. O gece katilin eline bıçak fırlatmıştı ama başka yetenekleri olduğunu da biliyordum.

_Marie seninle konuşmamız gerek.

_Tamam ama özel değilse burada konuşsak.

_Zaten herkesin bilmesi gerekiyor. Bak burada olan insanların hepsi sadece bir amaç için buradalar. Ve burada olanların yaşama garantileri yok. Çünkü birkaç sene sonra çıkacağımız yolculuk çok tehlikeli. Ama buradaki herkesin yetenekleri var. Mesela Harry bir doktor ve ayrıca teknoloji dehasıdır. Megan ise hem bıçak kulllanımı hemde dövuşte iyidir. Benim de silahlarım var.

_Dediklerinden hiçbirşey anlamıyorum.

_Bu görevde bizimlemisin yoksa değilmisin?

_Üzgünüm ama sizinle gelemem.

Harry...

Ne demekti şimdi bu? Beni sevdiğini söyledikten sonra bizi bırakıcaķmıydı? Bunca zamandır bir korkağa mı aşıktım? Yoksa erken mi konuşuyordum? Bu sorularin cevabını bulmak icin beynimi zorlasamda emin olamıyordum.

_Sana güvendik Marie. Neden bize katılmıyorsun?

_Onu zorlayamazsın Harry. Çünkü bu yolcukukta hayatından vazgeçmek zorunda. (Ellen)

_Daha demin beni ciddiye aldığınıza inanamıyorum. Tabiiki sizinleyim. Beni tam 2 defa kurtaran insanlara borçlu kalmak istemem(Marie)

_Bunu tahmin etmiştim. Peki senin en iyi kullanabildiğin şey nedir?

_Tam üç yaşından beri ok atıyorum. Ama elimde ok ve yayım yok. Yani şu an kullanabildiğim herhangi bir silah yok.

_Peki ya o gece katilin eline bıçak fırlatman? Bu arada muhteşemdi tatlım.

_Teşekkürler. Ama o bıçagı tamamen şansa attım. Üzgünüm.

_Tabiiki sorun değil. Ok kullanmayı bilmen bizim için yeterli.

Ellen ve Marie konuşmasını bitirdikten sonra Ellen, yanında duran Frinkle Bankası'nın haritasını masaya serdi.

OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. EĞER BEĞENDIYSENİZ TAVSİYE ETMEYI UNUTMAYIN. :)))))

PEŞİMDEKİ KATİL...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin