Megan...
Hıssettiğim acı tahmin edilemezdi. O kadar kötü bir histi ki sanki kalbime alevden bir ok saplanmıştı. İçimdeki intikam duygusu bütün vücudumu sarmiştı. Ama koltuktaki kişi Ellen dı ve bu beni mahvediyordu. Bu, annem ile babamın ölümünden bile daha kötüydü. Caresiz olmam beni öldürüyordu. Ama bu olaydan sonra Marie'yi yaşatmayacaktım.
Ağlayarak Marie'nin yanına gittim ve ona bir yumruk attım. Çırılçıplak olması beni iğrendirsede umrumda değildi. Marie bağıriyodu. Ama işin tuhaf olanı bunlar yaşanırken Harry hala uyanmamiştı. Ben Marie yi yumruklarken Marie bana yalvarıyordu. Bu benim artik umrumda değildi. Onu yumruklamaya devam ettim. Bir sure sonra Marie'nin kaşı ve burnu kanamaya başlamıştı. Ama bu kan bana tabiikide yetmedi. Ona iskence edecektim. Ve bunun için onu depoya doğru sürükledim. Sürüklerken saçlarını tuttuğum için saçları kopuyordu. Şiddetli çığlıklar atıyodu ama onu duyamayacak kadar üzgündüm.
Sonunda depoya geldik. Sürüklemeye başlamadan önce aldiğım, yaklaşık 4 metre mavi-beyaz olan halatın bağını çözdüm ve Marie'yi bir direğe bağlamaya başladım. Ama çırpınmasi işimi zorlaştırıyordu. Bende ona vurmaya başladim. Bırkaç yumruktan sonra bayıldı. Bende onu bağlayıp yapacağım işkence malzemelerini almak için özel odaya gittim.
Marie...
Bır kova soğuk suyla uyandım. Uyandığımda içi keskin aletler ve köpeklerle dolu bir odada uyandım. Megan karşımda duruyordu. Ve bana dehşetle bakıyordu. Bıraz daha ayıldiğımda bunlarin benim için getirildiğini anladım. Çırpınıp kurtulmaya çalıştım ama mükemmel bir düğüm mekanizmasıyla boğuşmak beni çok yoruyordu. Gerçeken kusursuz bie düğumdü. Kimsenin kolay kolay çözemeyeceği bu düğümden doğal olarak kurtulmam imkansızdi. Bende bir süre sonra boğuşmaktan yoruldum ve pes ettim.
_Bunu bana neden yaptınız? Bunu Harry'e neden yaptınız? Harry seni seviyordu.
_.....
_Konuş dedim.
_....
_Lanet olsun seni pis fahişe! Hemen konuş yoksa konuşturmasinı bilirim.
Yeniden sustum. Blöf yaptığını biliyordum ama bu kez çok sinirli görünüyordu. Yeniden güldü ve yandaki masadan dikenli bir sopa aldı ve karnıma sertçe vurdu. O kadar çok acımıştı ki bağıramamistim bile. Ama Megan bunu da hesaba katmıştı ve ağzıma bir kağıt parçası sıkıştırdıktan sonra dudaklarımı dikmeye başladı. Bağıramıyordum. Acıdan tırnaklarıma kadar titresem de yine de sessiz kalıyordum.
En sonunda işi bitmişti ve bitkin bir durumdaydım. Ama o durmak bilmiyordu ve yanındaki masadan bir kerpeten aldı. Cebine taktıktan sonra ellerimi çözdü ve bu sefer ellerim önde olacak şekilde bağladı beni. Onüme oturdu ve baş parmagımı tuttu. Cebindeki bıçakla dudaklarımdaki dikişleri yırttı.
_Ben yerinde olsam hemen öterdim. Şimdi o lanet ağzinı aç yoksa bütün tırnaklarinı çekerim.
İşte bu sefer şaka yapmıyordu. Ama çok bitkin durumdaydim ve kendimi serbest bıraktım. En azından beni bayılmış zannetsin diye ama o bırakmak yerine baş parmağımdaki tırnağımı çekti. Tanrım! İşte bu fena acımıştı. Acıdan kafamı direklere vuruyordum. Ve sonra ikinci tırnağımı çekti. Şiddetli bir çığlık atacakken ağzımı kapattı ve bantladı.
15 dakika sonra bütün tırnaklarımı çekmisti. Acı dayanılmazdı. Ağlıyordum. Ama yediğim halt, Megan'a 100 kat daha fazla acı veriyordu.
_Evet. Şimdı manevi bir acıya gelelim. Daha demin gordüğüm o olaydan sonra seni kısır yapmaya karar verdim. Bunu da o vajinanı deşerek yapacagım.
Lanet olsun! Kısırlık mı? Işte şimdi sıçtim ben! Ağlıyordum ve kurtulmaya calışıyordum. Megan ise beni ters döndürdü. Ve sırtını bana dönük sekilde karnıma oturdu. 1 dakika sonra da cebindeki bıçakla vajinamı oymaya başladi. 1 saat sonra ortada vajinaya benzer bişey kalmamıştı. Daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı. Ama daha bitmemişti. Cünkü bu sefer beni ters döndürdu ve bana zincir vurmaya başladı.
2 saatten beri bana zincir vuruyordu. Ne zaman bayılicak gibi olsam bana buzlu su döküp beni ayıltıyordu. Sonunda zinciri bırakmıştı. Her tarafımdan kan akıyordu. Ama Megan sonunda halatı kesmişti. Ve beni biryere götüruyordu...
Megan...
Onu salona götürdüm. Ellen'ı öldürmemi izlenmesini istiyordum. Ama geldiğimde Ellen giyinikti. Ve koltukta yatıyordu. Bende Marie'yi koltuğa bağladım ve Ellen in yanına gittim. Ağlıyordum.
_Bunu bana nasıl yaparsın? Seni sevmiştim Ellen. Hayatımxa kimseyi bu kadar sevmedim diyorken sen beni nasıl aldattın?
Doğru haklıydin. Senin katilin bendim. Ve ben olacağim.
Cebimdeki bıçağı kaldirdim. Ve son bir kez Ellen'i öptüm. Artık zamanı gelmişti. Bende gerekeni yapmak için bıçagi Ellen'in in karnına sapladım. Ama hala uyanmamıştı. Bu işte bir tuhaflık vardı ve ben bunu şimdi hissetmiştim. O sırada Harry bir şıringayla yanımıza geldi ve bana dehşetle baktı
_Megan ne yaptin sen? Ellen i neden oldürdün. Zaten aşıri uyku hapından zehirlenmişti! Hem Marie'ye ne oldu!
İşte o anda herşeyi anlamıştım. Marie'nin Ellen'i nasıl zehirlediğini ve sonra da onla yapmak istediğini. Ama artık biçaklamıştım. Hala inanamıyordum. Ve agzımdan çıkan son söz "Ne?" Oldu...
OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. EĞER BEĞENDIYSENİZ TAVSİYE ETMEYI UNUTMAYIN :))))