Evet İngilizce sözlüsüne çalışmak yerine bölüm yazan yazarsınız geldi dldjdld.
1 ay sonra
Billie ile son iki aydır gerçekten çok yakın olmuştuk, en yakın arkadaşım gibiydi. Evet tipik bir friendzone durumuna düşmüştüm. Sevgilisi olayım derken kankası olmuştum... Pff, benden de ne beklenir ki zaten?
Lock Ness Canavarı ile kesinlikle birkez bile görüşmemiştim, başka bir tarih öğretmeni olan Bay Edwards ile tarih dersinde devam etmiştim.
Neyseki artık okullar kapanacaktı ve sonunda özgür olacaktım. Yaşasın, sınavlarım bitmişti bile.
Okula gitmesem bile olur fakat devamsızlıklar... Aldı başını gidiyor. Billie sınavlar biter bitmez ailesi ile dilekçe yazıp karnesini aldı, cuma gününden itibaren okula gelmeyecek ve bu sene ki yaz turnesi için hazırlıklara başlayacak.
Bir Avrupa turnesi yapacak ve bu kesinlikle harika! Bana söz verdi, her gittiği yerden bana bir eşya getirecek fakat gitmesine henüz iki hafta var.
Yani şu iki hafta da elimden geldikçe onu görmeye çalışacağım. Biliyorum, yeni şarkısı üzerimde çalışıyor ve kesinlikle iyi olacağına eminim ama onu seviyorum. Her ne kadar o beni 'o' bakımdan sevmesede.
Bay Edwards dersi anlatırken son derece coşkulu ve heyecanlı anlatıyor fakat şu an canım hiç dinlemek istemiyor.
"Beth? Burada mısın? Dünyadan Beth'e." Bay Edwards'ın bana seslendiğini duyduğumda yerimden sıçradım. Bay Edwards bu durumuma güldü,"Kavimler Göçü'nü başlatanlar kimlerdir?"
İçimden ebendir demek gelsede bu adamla aram bozulsun istemiyorum, o gerçekten iyi bir adam. Birkaç saniye bakledim,"Hunlar mı?"
Kafasını salladı,"Kesinlikle. Şim-" cümlesini devam ettiremeden zilin çalması ile herkes ayaklandı.
Ella,"Ödev var mı?"
Bay Edwards hayır anlamında, kafasını iki yana salladı. Ella da mutlulukla kahkaha attı. O sırada kapıda beni bekleyen Billie'yi gördüm.
Bana hafifçe gülümsedi ve el salladı. Aynı şekilde bende ona karşılık verdim. Çabucak eşyalarımı toplayıp onun yanına gittim. Sabahtan beri birbirimize selam bile verememiştik.
Billie gerçekten berbat gözüküyordu,"Hey berbat gözüküyorsun." dedim aniden. Baygın bakışlarını bana çevirdi,"İltifat için teşekkürler."dedi.
"Annemler bugün yok, bize gelmek ister misin? Biliyorsun şu son iki haftada pek sık görüşemeyeceğiz. Kafamı aşağı yukarı salladım,"Süper olur fakat, sen şimdi doğruca eve gidiyorsun!" diye emir verdim. Kaşları havaya kalktı,"Neden beraber gitmiyoruz?"
"Yarım saatlik bir işim var, annelerden de izin aldıktan sonra geleceğim. Sende ben gelene kadar uyursun."dedim ve bir elimi onun omzuna attım.
Yorgunca gülümsedi,"Film?" dedi.
"Ben hallederim sen sadece uyu."
Eve giderken yollarımız ayrıldığı için ona el salladım ve yavaşça yoluma devam ettim.