Biz kapının önünde beklerken doktor çıktı içeriden. Hemen yanına gittim.
"Hastanın durumu iyi. Sadece bünyesi zayıf düşmüş. Açlıktan ya da soğuktan olmuş olabilir. "
"Önemli bir şey var mı peki?" diye sordum.
"Önemli bir şey yok serum bittikten sonra çıkabilirsiniz. Tabii kendine dikkat etmesi gerekiyor. Ayrıca ateşi ara ara çıkabilir. Sayıklamalar olabilir. "
deyince ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi verdim. "Görebilir miyiz peki?"
"Tabii. Uyandı zaten."
Hızla Defne'nin odasına gittim. Ellerini yüzüne koymuş bekliyordu.
Hastaneden nefret ederdi. Orada kalan insanlar için çok üzülürdü. Çünkü kendisi asla dört duvar arasında kalmak istemediğini söylerdi.
"Defne?" dememle hemen elini yüzünden çekti.
Yanındaki sandalyeye oturdum ve saçlarını okşamaya başladım. "Noldu sana böyle?"
"Bilmem."dedi ve gözlerini sırayla Burak,Alya ve Yağız'ın üzerinde gezdirdi. Bizi telaşlandırdığı için utanıyordu.
"Ne demek bilmem. Bünyen zayıf düşmüş. Yemek yemiyorsun hiç o yüzden. Zaten sen ne demeye montunu almadan çıkıyorsun?"
Gözlerini kaçırdı. Burak yanıma geldi. "Tamam Mert. Üstüne gitme. "
demesiyle sustum. Ve saçını okşamaya devam ettim. Saçları yumuşacıktı ve ben hep saçlarıyla oynardım. O da çok severdi saçlarıyla oynamamı. Gerçi 16 yaşına kadar babamın okşamasını beklemişti.
"Mert"diye seslend Yağız. Ona döndüm. Elleriyle serumu işaret etti. "Serum bitmek üzere ben çıkış işlemlerini halledeyim.
Onu durdurdum ve birlikte çıktık odadan.
"Yağız kusura bakma yorduk seni de bugün."
"Yok ya ne kusuru? Son kısım olmasa gayet iyiydi aslında" dedi ve yüzünü buruşturdu. Defne için endişelendiği belliydi. Sonra saatine baktı. "Sizinle zaman gerçekten çok hızlı geçiyor"
Güldüm. Bu doğruydu. Bizimkilerle hep birlikteydik. Ve hala zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorduk. Hiç sıkılmıyorduk. Yağızla da sürekli birlikte olmak isterdim. Eğlenceli çocuktu. Defne'ye asılmıyordu. Ki bu gerçekten çok önemliydi. Hemen çıkış işlemlerini hallettik. Odaya çıkarken "sen evine git istersen Burak gidip benim arabayı alabilir. "
"Gerek yok ben bırakırım sizi. Acelem yok"
"E kal o zaman akşam. "
"Yok ya rahatsızlık vermeyeyim. Defne de rahatsız zaten. "
Gözlerimi devirdim.
"Kafanı yandaki duvara çarpmamı istemiyorsan sus. " deyince güldü. Odaya girdiğimizde Defne'nin yüz ifadesi korkmama neden oldu. Hemen Burak ile Alya'ya baktım. "Ne oldu?"
Alya konuştu. "Tipik Defne işte. " demesiyle rahatladım. Bir şey oldu sanmıştım. Defne bana baktı " Mert ne olur çıkalım bak ben çok daraldım. "
Hemen hemşire çağırdım. Biten serumu çıkardı. Defne de hazırlandı ve yavaşça aşağıya indik. Aslında o hızlıca inmek istiyordu. Çünkü hastanede kalmaktan nefret ederdi.
"Defne yavaş. "
"Abi hızlı. "
İkimiz de aynı anda konuşmuştuk. Güldüm ve "Çocuk musun sen? Çıkıyoruz işte. "
Birde asansörün önünde beklemek istemediğini söyleyip merdivenlere yönlendirmişti bizi. Bizimkiler sesini çıkarmıyordu. Çünkü Defne'yi biliyorlardı. Ama hepimizin pestili çıkacaktı resmen. Daha 9.kattaydık. Bu gidişle Defne yere yapışacaktı. Zaten dinlenmesi gerekiyordu. Ama o hızla iniyordu. Defne diye seslendim ve bana döndüğü anda kucağıma aldım. Şaşkınca bana baktı.
"Ya Mert bırak hadi çıkalım hemen. "
"Senin dinlenmen gerekiyor. Hadi yat. "
"Burada mı?"
"Çok rahat kızım itiraf et işte" dedim gülerek. Ama o derin bir nefes aldı. Çok sıkıldığını fark edip hızla indim. Arabanın önüne geldiğimizde Yağız kapıyı açtı. Defne'yi anlamıyor olabilirdi ama bizimkiler anlıyordu. Defne dört duvar arasında kalamazdı. Hatta bazen hastalandığında serum bitene kadar ağladığını hatırlıyorum. Daha önceden böyle değildi. Gökhan onu bir yere hapsetmişti ve sonu böyle olmuştu. Arabada Defne'yi kucağımdan indirecekken uyuduğunu fark ettim ve indirmedim. Kafasını göğsüme yasladı. Evin önüne geldiğimizde Yağız kapıyı açtı. Ve Alya da anahtarla evin kapısını açtı. Defne'yi odasına götürecekken Alya beni durdurdu ve "Mert, Defne'nin penceresi açık. Hava da soğuk. "
deyince ofladım. Penceresini hep yaptırıyorduk ama hep bozuluyordu. Açık kalıyordu kapanmıyordu. Bende onu kendi odama götürdüm. Alya yatağı açtı. Üstünü örterken beni durdurdu.
"Aslında üstünü değiştirse iyi olur. "
"Tamam o zaman. Sen halleder misin?"
dediğimde kafasını salladı. İçeriye gittim. Yağız
"Daha iyi mi?"
"İyi iyi. "
Daha fazla konuşmadık. Hepimiz çok yorgunduk. Alya geldi ve telaşlı bir şekilde bana döndü.
"Mert bir baksana. "
"Noldu?" Cevap vermeyince " Alya bana bak bir şey mi oldu?"
"Ağlıyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Kızı
RandomDefne Sayer babasının işleri yüzünden kendini herkesten soyutlamıştır. Bir gün karşısına Yağız çıkar. Sizce Defne değişir mi? Defne Yağız Mert Alya Ve Burak. Sende bu beşlinin arasına katılmak ister misin?