6. Bölüm

46 6 0
                                    

Sabah 6.48 de kalktım ve kendime hayret ettim ben be ben bu saatte kalktım. Ders 9.30 da başlıyordu. Odanın içinde olan bir kapı daha vardı oraya girdim banyoydu ve elimi yüzümü yıkadım. Aslında zaman var uyusam mı diye düşünürken bir ses geldi. Hemen mutfağa gittim. Yağız kahvaltılıkları masaya götürüyordu. Beni görünce "günaydın" dedi. "Günaydın"
"İyi uyudun mu?"
"Evet,güzeldi. Teşekkür ederim. " dedim ve ona yardım ettim. Kusa sire sonra abimler uyandı. Kahvaltı yaptık ve bugün buluşmak için anlaştılar. Abim Yağız'ı baya sevdi. bugün okul çıkışı Yağız gelip bizi okuldan alacaktı. İlk önce evlere dağıldık ve çantalarımızı aldıktan sonra okula gittik. Yol boyu pek konuşmadık. Çünkü hepsinin uykusu vardı. Yaşasın Pazartesi geldiğini ne güzel belli ediyorsun. Abimin park ettiğini görünce arabadan inip okula doğru ilerlemeye başladık. Abim kolunu omuzuma attı ve "çok uykum var ve ilk ders Hikmet Reis'e. "
"Iyyy. Allah kolaylık versin. "
Yanağımdan makas aldı ve "görüşürüz " dedi. Bende görüşürüz dedim ve sınıfa gittik. Sırama geçip oturdum ve yanıma da Alya oturdu. Kafasını hemen masaya koydu. Dersin başlamasına 20 dakika vardı.
"Burak gel bi kahve içelim bari. "
"Hadi "
Alya gelmeyeceğini söyledi sanırım abimden dolayı morali bozuktu. Burak ile kantine indik. Hemen 2 kahve aldı ve geldi. '' ee Defne yok mu bir macera?''  Gözlerimi devirdim çünkü sanki hep birlikte değilmişiz gibi her zaman bu soruyu soruyordu. 

''Yok be. Ne macerası? ''

''Hayatında olan birisi böyle erkek falan?'' dedi gözlerini kısarak.

''salak ya. Sende yok mu bir şeyler?Bir kız falan.'',

''yok be Defne."
"Geçen Merve ile buluşmuştun. Ne oldu?"
"Seninle mutluluklar diledi. "
Ne dediğini anlamaya çalıştım ve anlayamayacağıma karar verdikten sonra " ne? " dedim kaşlarımı çatarak.
" Seninle çıktığımı düşünüyor"
" e söyleseydin"
" yok ya. Ben sap kalmakta kararlıyım galiba. "
Demesiyle sırıttım. Hep öyle diyordu ama...
Birden aklıma gelen şeyle ona döndüm.
"Burak"
"Efendim?"
"Mert neden Yağız'a bu kadar güveniyo? Yani güveniyo değil de hep buluşuyoruz falan. "
"Bilmiyorum Defne. İyi anlaşıyorlar. "
Tam ağzımı açtığım sırada Burak
"Hiç Gökhanla karşılaştırmaya falan kalkma. Mert ona güveniyor."
"Salak onu soruyorum işte neyine güveniyo?"
"Hani Yağız'ın seni eve getirdiği gün vardı ya o zaman biz çok endişelenmiştik. Mert seni babanın yanında tek bıraktığı için kendine kızıp duruyordu. 3 defa babanın evine gittik geldik. En sonunda Yağız seni getirince rahatladık. İşte ne bileyim seni başka bir yere de götürebilirdi ama o sağ salim eve getirdi. Belki de bu yüzdendir. "
Daha fazla bu konuyu konuşmak istemedim. Çünkü her Gökhan konusu açıldığında böyle oluyordu. Midem bulanıyor başım dönüyordu. Burak'a çaktırmadan "neyse ya boşver sen Alya'yı çağırsana biz zil çalmadan Mert'e bi bakalım. "
Tamam dedi ve gitti. Ben kahve almak için beklerken Alya geldi.
"Noldu? Niye çağırdın?"
"Mert'e kahve götürcez"dememle gözleri kocaman açıldı.
"Hayır hayır ben gelmem. "
"Geliceksin. "
"Ya kızım hayır diyorum "
"Alya!!"dedim uyaran ses tonumla. Oflayıp beni beklemeye başladı. Kahveyi uzatan kantinci abiye teşekkür ederek kahveyi aldım ve ilerlemeye başladık.
"Defne bak gel gidelim sınıfa. Zil çalcak zaten şimdi"
"Daha 10 dk var. "
En sonunda beni ikna edemeyeceğini anlayıp sustu. Mert'in sınıfının önüne gelince saçlarını düzeltti ve içeriye girdik. Mert telefonla konuşuyordu. Bizi görünce hafif yayıldığı sırasında doğruldu.
"Tamam o zaman sonra görüşürüz. "
dedi ve telefonu kapattı. Bana döndü.
"Noldu güzelim?"
"Kahve getirdik. "
Elimdeki kahveyi aldı ve teşekkür etti. Kiminle konuştuğunu merak etmiştim. Ama çok değil en fazla 20 saniye sonra Alya sor- Ve ağzını araladı.
"Kiminle konuşuyordun Mert?"
"Yağızla. "
Kaşlarımı çattım. Açıkçası huzursuz oluyordum bize bu kadar yakın olmasını anlamıyordum. Belki abartıyordum. Herkes Gökhan değildi. Yağız bana yol boyunca hiç asılmamıştı. Ağzını bile açmamıştı. Mert'e döndüm.
"Neden onunla bu kadar yakınız?"
"Bilmem. İyi çocuk. "
"Mert ne demek bilmem ya."
Sesim istemeden yükselmişti. Sınıftaki yüzler bize döndü.
"Defne niye bu kadar tepki veriyorsun ki? Seni rahatsız edecek bir şey mi yaptı?"
"Mert bir şey yapmadı ama sen olanları ne çabuk unuttun ya eve bile aldık çocuğu şimdi de sana kalsa hergün buluşucaz. "
"Defne şuan saçmalıyorsun. Bağırıp durma. Herkes bize bakıyo. "
Sonra Alya'ya döndü ve beni sınıfa götürmesini istedi. Sinirle başımı ona çevirdim. Beni başından savmaya mı çalışıyordu? Ben neler yaşamıştım ama bu onun umrunda değildi demek ki.
"Sana inanamıyorum Mert. Gerçekten inanamıyorum. " dedim ve sınıftan çıktım.


Mafyanın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin