Hava ayndınlanmamıştı. Sokak boştu daha. Durağa gidip otobüsü beklemeye başladım. Hep erken gittiğim için otobüs saatlerini biliyordum. Saat tam 7 de bir tane gelir. Yarım saat te bir gelirlerdi zaten. Bu gelen kırmızı olan otobüstü ve evet renkleri aynı olmuyordu pek. Benim favorim kırmızıydı. Çünkü Mehmet abiyi görecektim. Otobüs yanaştı ve durdu. Ve tahmin ettiğim gibi otobüs şoförümüz Mehmet abiydi. Mehmet abi kısa tombiş çok minnoş bir adamdı. Siyah gür saçları vardı. Daha kırk yaşındaydı ama 30 yaşındaki bir adam gibi görünüyordu. Beni çok severdi. Arada bazen okula varana kadar sohbet ederdik. Evli ve 3 çocuk babasıydı. Hep bana neden bu saatte okula gittiğimi sorardı. Bende hep geçiştirirdim. O da artık sormuyordu. Bir keresinde sorduğunda ona "sen niye bu kadar erken kalkıyorsun?" diye saçma bir soru sordum. Sonra birbirimize bakıp kahkahalarla gülmüştük.
"Günaydın Maral cım" dedi.
'Günaydın Mehmet abi."
"Nasılsın bakalım güzelim"
"İyidir abicim sen nasılsın"
"Bende iyiyim canım"
"Gene her zaman ki gibi erkencisin."
"Mehmet abi biliyorsun her sabah bu saatte çıkıp okula gittiğimi."
"Biliyorum, şakalaşıyorum seninle. Ama bugün keyfin yok gibi ve ağlamışsında."
"Gene aynı konu babam ve annem"
"Anlatmak ister misin?"
"Şimdi değil. Daha sonra belki."
"Tamam canım. Sen geç yerine."
"Peki. Sonra konuşuruz."
"Tamam canım."
Otobüs te bizim dışımızda bir de bir tane yaşlı bir teyze vardı. O da her sabah otobüse bindiğimiz zaman içinde olurdu. Hep merak etmişimdir. Kim olduğunu ne yaptığını. Hiç gidip sormadım. Ama bir gün soracaktım. En arkaya her zaman ki yerime oturdum. Otobüs hareket etti. Kulaklığımı taktım ve sufle nin çok sevdiğim "içinde aşk var " şarkısını açtım ve dışarıyı izlemeye başladım. Okula varana kadar size biraz hayatımdan bahsedeyim. 17 yaşındayım ve lise 3. Sınıfa gidiyorum.Gittiğim okulun adı ise Raman Anadolu lisesisi. Batman da oturuyorum gültepe mahallesinde. Batman nasıl bir yer mi? Küçük bir yer ama büyüme potansiyeli yüksek bir şehir. Burda doğup büyüdüm ve memleketi mi her şeye rağmen seviyorum. İki kardesiz. Bir tane 2. buçuk yaşında bir kız kardeşim var. Adı Afra. Annemin adı Hatice, babamı da Ekrem. Annem çok minyon bir kadın. Kısa ve zayıf. Çok sevgi dolu bir kadın ve bir o kadar kırılgan ve nahif. Annem bir ev hanım. Ve evde genellikle hep yalnız oluyor. Pek dışarı çıkmaz. Babamdan korktuğu için hiçbir şey yapamıyor. Bu durum beni haddinden fazla üzüyor. Biz o adama mecbur değiliz. Kaç kez anneme boşanması için yalvardım ama her seferinde hayır diyip bana kızıp bağırıyordu. Ve sonra birlikte ağlıyorduk. Annem babamdan korkmasından değil de onu çok sevdiği için bırakamıyordu. Ve tüm bunlardan küçük kardeşim çok etkileniyordu. Kavga ve gürültü ona iyi gelmiyordu. Daha çok küçüktü. Bir çok kez kaçmak istedim. Ama sonra annem ve kardeşim aklıma gelince hep vazgeçiyordum. Bu şekilde mutsuz olmamın tek sebebi babam. Babam sarhoşun teki. Her gece eve sarhoş gelir. Bazı geceler hiç gelmez. Bir keresinde onu bir kadınla cilveli bir şekilde konuşurken duydum ve bunu annem e söyledim. Annem bana inanmadı. Üstüne bana bir tokat attı. Bir daha sakın yalan söyleme dedi bana. O gün bir hışımla evden çıkmıştım. Ve o gece eve gitmedim. Arkadaşım Bulut un evinde kaldım. Annemi döverdi. Hiçbir zaman sevmedim onu. Babam olması beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Eğer ona katlanıyorsam annem ve kardeşim içindi. Babam memur du. Adliyede memurluk yapıyordu. Bize para vermez çünkü maaşını hepsini çeker ve hepsini kendine harcar. Annem ve kardeşime ben bakıyordum. Okuldan sonra babamın arkadaşı Ahmet amca vardı, onun kafesinde garsonluk yapıyordum. Blue Cafe ydi adı. Çok güzel bir yerdi. İki katlı ve bir bahçesi vardı. Çalışanlara hep güler yüzlü ve müşterileri çok seçkin insanlar olurlardı. İşlek bir yerdeydi ve kalabalık olurdu ama insan kalabalığından hiç rahatsızlık duymazdı. Evdeki durumdan dolayı Ahmet amcayla konuşunca beni seve seve işe alabileceğini söyledi. İş saatlerimi okuldan sonra gelip saat 10 da çıkmamı söylerdi. Hafta sonu fazla mesayi yapardım. Pazar günleri öğleden sonra saat 1 gibi giderdim. Ahmet amca çok mükemmel bir insandı. Çok zeki ve iyi bir insandı. Herkese iyi davranır ve asla içki içmezdi. Kimseye haksızlık etmez. Her daim insanlara sevgi ile yaklaşır ve çok yardımsever biriydi. Babamın bu kadar şahane bir arkadaşı nasıl vardı hiç bilmiyorum. Ordan aldığım aylıkla evin eksikliklerini tamamlardım. Olduğu kadarıyla artık. Güzel bir hayatım yok ama ben buna da şükür ediyordum. Okula geldik sonunda. Mehmet abi ye el sallayıp hemen hızla indim otobüsten. Okulun ilk haftaları okula gelmem çalışıyorum o zamanlar ve ek isler yapıyorum o hafta da. Ahmet amca beni okulda sanır hep. Çünkü ona okula gitmeyip çalışıcam desem kabul etmezdi.Ve bundan dolayı kalbim çok hızlı atıyordu. Öleceğimi sanıyordum. Yavaşça derin derin nefes alarak bahçe kapısından içeri girdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/182098690-288-k151868.jpg)